Bu sayımızda, Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (SETBİR)’nin hazırladığı bir rapora yer veriyoruz. Raporda, Türkiye ve dünyadaki et sektörünün mevcut durumuna ve gelişmelere yer veriliyor. Rapora göre, Türkiye’de hayvan sayısı 1980 yılından günümüze bu yana azalma gösteriyor. Öyle ki, 1980 yılında 16,5 milyon baş olan sığır sayısı 2009’da 10,7 milyona, 48,6 milyon baş olan koyun sayısı 25 milyona, 15,4 milyon baş olan keçi sayısı 5 milyona düştü. 2009 yılında, bir önceki yıla göre sığır sayısı % 1,3, koyun sayısı % 9,3, keçi sayısı % 8,3 azaldı.
1980’den sonra istikrarsız tarım politikaları, ırkların yeterince ıslah edilmemesi ve yeterli miktarda ucuz ve kaliteli yem bitkisi ekilişinin yapılmaması sonucu ülkemiz hayvancılığı mevcut durumu koruyamadığı gibi hayvan varlığında da ciddi azalmalar yaşadı. 2000’li yıllarda bu yetersizlik kendisini yavaş yavaş hissettirmeye başladı. Oysa ki, Türkiye coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun özelliklere ve potansiyele sahip bir ülke.
Yine rapora göre, yıllardan beri alışılagelmiş üretim teknikleri kullanılan et sanayinde, kasaplık hayvan kesimlerinin büyük çoğunluğu halen küçük mezbahalarda gerçekleştiriliyor. Küçük işletmelerde soğutma üniteleri bulunmadığından karkaslar olgunlaştırılamıyor, iç organların muhafazası sorun oluyor. Karkas et, taşınmasında, depolanmasında özel araç ve teknikler gerektirmesiyle birlikte yaygın dağıtımı yapıldığında istenilen hijyen koşullarının sağlanması oldukça zor.
Kırmızı et tüketimine de bir göz atacak olursak, şöyle bir tablo çıkıyor ortaya: Türkiye kırmızı et tüketimi, dünya ülkeleri ile kıyaslandığında oldukça düşük. Raporda bu düşüklüğün nedeni, canlı hayvan arzındaki yetersizlik ve bunun sebep olduğu yüksek fiyatlar ile beraber ülkedeki alım gücünün düşük olması olarak açıklanıyor.
Toplam kırmızı et tüketimi yıllık kişi başına yaklaşık 12 kg. Bunun 10 kg’ı sığır ve dana eti, 2 kg’ı ise küçükbaş hayvan eti. Avrupa Birliği’nde kişi başı sığır eti tüketimi 15,9 kg, küçükbaş hayvan eti tüketimi 2,2 kg, domuz eti tüketimi 41 kg, toplam kırmızı et tüketimi ise yıllık 82 kg.
Un ve unlu mamuller…
Diğer bir önemli konumuz ise “Un ve unlu mamuller”… Türkiye’nin yıllık üretim ve stok miktarları tüketimimize yetecek miktarda olmasına rağmen, mevsimsel dalgalanmalar ve kaliteli buğday arzında yaşanan sıkıntılardan dolayı zaman zaman buğday ithalatı yapılabiliyor.
Türkiye, yıldan yıla artan mamul madde ihracatı ile dünyanın önemli unlu mamuller ihracatçısı konumuna geldi. 2012 yılında Türkiye’nin un ihracatı 1.993 bin tona kadar çıktı.
Un sektörü; çiftçisiyle, fırıncısıyla, yarattığı istihdamı ve tüketicisiyle birlikte milyonlarca kişinin hayatını doğrudan etkileyen bir sektör olmaya devam ediyor.
Nisan ayında, önemli iki etkinliğe katılacağız. İlki, 22 Nisan’daki Gıda Kongresi, diğeri ise Fi Istanbul-Gıda Bileşenleri, Çözümleri, Yardımcı ve Katkı Maddeleri Fuarı. Fi Istanbul, 24-26 Nisan tarihlerinde Lütfü Kırdar İstanbul Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek. Herkesi standımıza bekliyoruz.
Nisan sayımızda buluşmak üzere,
Hoşça kalın.