Kış mevsiminde soğuğa maruz kalan cildin nem içeriğinin azalması sonucu ciltte kuruluk oluşabiliyor. Bunun nedeni ise soğuk hava şartlarında vücudun ısı kaybını önlemek için damarların çapını daraltması sonucu cilt yüzeyindeki kan dolaşımının azalması.
Kuruluk ciltte kepeklenme, pullanma, kızarıklık, koyulaşma, yanma ve kaşıntı gibi pek çok sorunlar oluşturabiliyor. Kadınlarda yüz ve göz çevresinde oluşan kuruluk tahrişe, özellikle de göz çevresinde koyulaşma ile yaşlı cilt görünümüne sebep olabiliyor. Kuruyan cildin neden olduğu bir başka sorun ise ciltte egzama hastalığını tetikleyebilmesi. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, kış mevsiminin cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden korunarak ışıltılı bir cilde sahip olmanın yollarını anlattı.
İşte 12 püf nokta
1- Cildi nemlendiren ürünler kullanın
Kuru cilt probleminiz varsa cildi yoğun nemlendiren kremler kullanabilirsiniz. Size en uygun kremlerin seçiminde doğal ve etkin nem sağlayan parfüm ve paraben içermeyen ürünleri tercih edebilirsiniz.
Nemlendirici ürünler çok farklı maddeler içerir. En çok kullanılan yenileyici-onarıcı maddeler; kolajen, aminoasitler, keratindir. Deride kolajeni yeniden yapılandıran ürünler iyi bir nem tutucu olan hyalüronik asit içerirler.
Cilt bakım ürünlerinde, derideki temel yapıların oksidasyona karşı daha iyi korunabilmesi ve antioksidan savunma ağının güçlendirilmesi için değişik antioksidanlar kullanılmaktadır. Vitaminler de nemlendiricilerin yaygın katkı maddelerinden biridir. Size en uygun ürününün seçiminde dermatoloğunuz yardımcı olacaktır.
Ayrıca günümüzde en etkili anti-aging yöntemlerden biri olan mezoterapi uygulamalarında da çeşitli peptit, hyalüronik asit ve vitaminlerin cilt içine uygulanması cildin nem dengesini sağlıyor ve kolajen sentezini artırıyor. Bu sayede yıpranan ve kuruyan cildi onarıyor ve derin kırışıkları önlüyor.
2-Günde 10 bardak su cilt kuruluğunu önlüyor
Cilt kuruluğunu engellemek için dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, bol su tüketmek olmalı. Işıl ışıl bir cilt için gün içinde en az 10 bardak su içmeye özen gösterin.
3-Sıcak değil, ılık suyla yıkanın
Sıcak suyla sık duş almak, uzun süren ve banyo köpükleriyle yapılan duşlar ciltte kuruluğu artırıyor. Bu nedenle banyo ve duş süresini 10 dakikada tutmaya özen gösterin. Ayrıca sıcak değil, ılık suyla duş almaya da dikkat edin.
4- Sabunsuz temizleyicileri tercih edin
Sabunlar cildi kuruttuğu için pH’ı 5.5 olan sabunsuz temizleyiciler veya yağ ile gliserin oranı yüksek sabunlar kullanın.
5-Odanın nem miktarına dikkat edin
Yazın soğutulan ve kışın da ısıtılan ofis ortamı kuru havaya maruz kaldığımız ve bundan kaynaklanan problemleri en çok yaşadığımız yerdir. Genel olarak ofis ortamındaki nem oranının yüzde 50 nem civarında olması öneriliyor.
6-Ellere ılık zeytinyağı banyosu yapın
Doğal bir ürün olan zeytinyağı içeriğinde yer alan, E, K vitamini, yağ asitleri ve antioksidanlar sayesinde cilt hasarının önlenmesine yardımcı oluyor. Yoğun onarıcı özelliğinin yanı sıra cilt için yoğun nem sağlamak gibi bir işlevi de var. Çok kuru ve çatlak ellerinize yaklaşık 10 dakika zeytinyağı banyosu yapın.
7-Bol meyve ve sebze tüketimi cilt sağlığında son derece önem taşıyor
Örneğin C vitamini serbest radikallerle savaşarak hem cildin gençleşmesine katkı sağlıyor hem de cilde nem veriyor. Ayrıca kolajen sentezini artırıyor.
Bu yüzden özellikle portakal, mandalina, greyfurt, kivi, brokoli, maydanoz ve kuşburnu gibi C vitamininden zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
8-Omega 3 içeren gıdaların tüketilmesi son derece önemli
Somon balığı gibi içeriğinde Omega 3 olan balıklar derin çizgilerin azalmasında etkili oluyor. Somon balığı cilt elastikiyetini artırma özelliği bulunan bir tür karotenoid olan astaxanthin içeriyor.
Bu içerik ise yüzdeki derin çizgilerin oluşmasını engellemeye yardımcı oluyor. Haftada 2 kez ızgara somon balığı yemek cilt için son derece faydalı.
Omega 3 içeren balıkların başında somon, tuna, uskumru gibi balıklar gelir. Bunun yanında ceviz, keten tohumu yağı, kanola yağı da Omega 3 açısından zengindir. Keten yağında yaklaşık olarak % 50-60 oranında Omega 3 yağ asidi bulunur.
9- A vitamini içeren besinler tüketin
A vitamini cildin kolajen sentezini artırıyor, gergin olmasına katkı sağlıyor ve su tutma kapasitesini artırıyor. Balık yağı, yumurta, süt, karaciğer, tereyağı ve peynir içinde A vitamini bulunan hayvansal kaynaklar.
Havuç, ıspanak, lahana, biber, brokoli, koyu yeşil sebzeler, portakal, mandalina, kayısı ile mango gibi meyveler de bolca A vitamini içeriyor.
10-Fındık ciltteki hasarın önlenmesine yardımcı oluyor
E vitamini antioksidan olması nedeniyle foto-yaşlanma ve UV maruziyeti sonrası ciltteki olası hasarın önlenmesinde fayda sağlıyor. Ayrıca cilt bakım ürünlerinde, derideki temel yapıların oksidasyona karşı daha iyi korunabilmesi ve antioksidan savunma ağının güçlendirilmesi için antioksidan olarak kullanılıyor.
E vitamini cildin nemlenmesine ve yumuşamasına da katkı sağlıyor. E vitaminin günlük ihtiyacı 8-10 mg’dir. Başta tahıllar olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde, zeytinyağı, balık yağı, fındık, ceviz, ton balığı, sardalye, yumurta sarısı, domates ve patateste bol miktarda bulunuyor. Özelikle bir avuç fındık günlük E Vitamini İhtiyacını büyük oranda karşılıyor.
Bunları yapmayın
11-Kese ve peeling yapmayın
Özellikle soğuk kış aylarında çok sık kese ve peeling uygulamaları sakıncalı. İlerleyen yaş ciltte incelme ve cilt elastikiyetinin azalması gibi bir sorun oluşuyor. Buna bir de kuru ve soğuk hava eklenince ciltte tahriş, kabuklanma ile yaralar gelişebileceği için kış aylarında kese yapılması ve peeling önerilmiyor.
12- Kar yanığına dikkat!
Karın güneş ışığını cildinize yansıtarak leke yapabileceğini biliyor musunuz? Özellikle karda uzun yürüyüş veya kayak yapacaklar için güneş koruyucu krem ve maske kullanımı lekelerin oluşmasını önlemede son derece önemlidir. Bu yüzden kar yanığına maruz kalmayın.