Tekirdağ-Çorlu’da yakın zamanda faaliyete geçecek 3. tesisle birlikte üretim kapasitesini yüzde 75 oranında artırmayı hedefleyen Pakun’un CEO’su Ertan Özgen, sorularımızı yanıtladı.
-Sayın Özgen, 2023 yılını özellikle yeni ürün ve Ar-Ge çalışmaları, yatırım, satış-pazarlama, ihracat, hedef vb. açısından nasıl geçirdiniz?
2023 yılı, sektörde 50’nci yılımızı kutladığımız, aynı zamanda ulusal başarı endeksleri ile uluslararası arenada öne çıktığımız son derece başarılı bir yıl oldu. Aynı zamanda Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına denk gelen bu önemli yılda Pakun markamızla yüzde 100 büyüme hedefimizi aşmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Geçtiğimiz yıl, Pakun olarak Türkiye’nin ihracat şampiyonları arasındaki yerimizi kuvvetlendirerek, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “Türkiye’nin İlk 1000 İhracatçısı 2022” listesinde yer aldık. 2022 yılında rekor denebilecek seviyede ihracatla bir önceki yıla göre yüzde 127,3 artış yakalamayı başarmıştık. 2023 yılında da ihracat hacmimizi büyüttük ve yılı 70 milyon doları geçerek kapattık. Aynı zamanda 2022 ciromuz ve ihracat başarılarımızla İSO Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşları listesi ile Ekonomist Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi listesine de girmeyi başardık.
Geçtiğimiz yıl ayrıca Belçika merkezli Uluslararası Lezzet ve Kalite Enstitüsü (International Taste Institute) tarafından, “Durgun” marka Pastalık ve Böreklik Unumuzla, Avrupa Lezzet ve Kalite Ödülü’ne layık görüldük ve “Üstün Lezzet Ödülü” (Superior Taste Award) sertifikasını almaya hak kazandık. Tüm bu başarılar, yıllardır verdiğimiz emek ve özeni tescilleyen önemli veriler olarak gerek şirketimizin gerekse ülkemizin tarihinde önemli birer sayfa olarak yer etti.
Sektördeki 50 yıllık deneyimimiz, ödüllü ürünlerimiz ve güçlü tedarik ağımızla şu an 4 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 2024 yılında hedefimiz, üretim ve ihracat kapasitemizi artırarak portföyümüze yeni ülkeler eklemek. Bunun yanı sıra Ar-Ge çalışmalarımıza ağırlık vererek Türk ununu, uluslararası arenada başarıyla temsil etmeyi de sürdüreceğiz.
Gerek üretim kapasitemiz, gerek ciromuz, gerekse ihracat gücümüzle büyümemizi yüzde 100’ün üzerine taşıyarak yakaladığımız bu önemli başarıyı 2024 yılında da sürdüreceğiz.
Bu yıl ayrıca yeni fabrika ile yeşil enerji yatırımlarımızın öne çıktığı bir yıl olacak. Tekirdağ-Çorlu’da yakın zamanda faaliyete geçecek 3’üncü tesisimizle birlikte üretim kapasitemizi yüzde 75 oranında artırmayı hedefliyoruz. Samsun-Bafra ve Tekirdağ-Çorlu’da bulunan toplamdaki 3 tesisimizle birlikte buğday kırma kapasitemizi günlük 2.600 tona çıkaracağız. Yeni tesisimizde bir de son teknolojiyle donatılmış Ar-Ge laboratuvarı kuruyoruz. Yeni Ar-Ge merkezimde yürüteceğimiz çalışmalarla, Türk ununu dünya kalite endekslerinde üst sıralara taşımaya devam edeceğiz.
“GES’lerimiz sayesinde, elektrik ihtiyacını kendimiz karşılıyor olacağız”
2023 yılında yenilenebilir enerji yatırımlarımıza start vermiştik. Manisa-Demirci’de hayata geçecek 5 MWp gücündeki güneş enerji santralimiz için yatırım teşvik belgemiz onaylandı. 53 dönüm arazi üzerine kurulacak ve yaklaşık 3 milyon 750 bin dolara mal olacak santralimiz yıllık 8 milyon 500 bin kWh elektrik üretecek. Manisa’nın ardından Ankara’nın Kalecik İlçesi’nde bulunan 3 MWp gücünde ikinci bir proje için de yatırım teşvik belgesine başvurduk. 2 milyon 250 bin dolar yatırım değerine sahip olan bu projemiz ise 41 dönüm üzerine kurulacak. Kalecik santralimiz tamamlandığında, yıllık yaklaşık olarak 4 milyon 800 bin kWh elektrik üretmesini bekliyoruz.
Her iki GES’imiz tamamlandığında, Samsun-Bafra ve Tekirdağ Çorlu’da bulunan 2 fabrikamızın elektrik ihtiyacını kendi ürettiğimiz temiz enerjiden karşılayacağız. Aynı zamanda ürettiğimiz 2 milyon 300 bin kWh’lik elektriğin satışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca projesi tamamlanmış olan 10MW’lık yeni GES projemizi de, 2024 yılı içerisinde devreye alacağız.
Pakun olarak doğal kaynakları koruyan, üretim alanlarını destekleyen, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelen bir üretim ve yatırım politikamız var.
“Birlikte Daha Güçlüyüz” felsefesiyle gıda, kültür, çevre, eğitim ve spor alanlarında desteklerimizi yıllardır sürdürüyoruz.
Yatırımlarımızı daha sürdürülebilir hale getirmeye, demokrasi, insan hakları ve çevre bilincinin korunmasına yönelik faaliyetlerde öncü rol oynamaya özen gösteriyoruz. Kadınların iş gücüne eşit şartlarda katılabileceği bir ekosistem oluşturmak adına, 2023 yılında Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN WOMEN) ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) ortaklığıyla oluşturulan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles-WEPs) Platformu’na üye Türkiye’deki ilk un şirketi olduk. Yeni yılda da toplumsal, çevresel ve yönetimsel alanlarda etki yatırımlarımıza devam edeceğiz.
–2024 yılında da ekonominin iyice daralacağı ve zor günlerin devam edeceği ifade ediliyor. Bu görüşlerin ışığında, 2024 yılına nasıl bakıyorsunuz? Hem firmanız, hem de sektörünüz açısından kapsamlı bir değerlendirme yapar mısınız?
2024 yılında ekonominin daralacağı fikrine katılmıyorum. OECD’nin yayımladığı raporda 2024 için Türkiye ekonomisindeki büyüme beklentisi yüzde 2,9, 2025 beklentisi yüzde 3,2 olarak açıklandı. Bu oranlar, küresel düzeyde ekonomik zorlukların yaşandığı bir dönemde olduğumuz hesaba katılırsa, iyi oranlardır. Türkiye ekonomisinin büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz.
Sektörümüzle ilgili olarak da FAO’nun küresel tahıl üretiminde iyileşmeler görülüyor. Türkiye’de de buğday rekoltesi yüzde 8.58 oranında artmış bulunuyor. Ülke genelinde geçtiğimiz yıl 21,5 milyon ton buğday rekoltesi elde edildi. 30 milyon ton civarında buğday stoku olduğu tahmin ediliyor.
Öte yandan Türkiye un ihracatında son 9 yıldır dünya lideri konumunu sürdürüyor. 30 milyon ton üretim kapasiteli bir un sanayisine sahip olmanın yanı sıra jeopolitik açıdan un talep noktalarına olan yakınlığımız büyük bir fırsattır. Bütün bunlar da sektörümüz açısından bir daralmaya değil, üretimde ve ihracatta büyümeye işaret eden verilerdir.
2024 yılında Pakun olarak, bu büyümeye destek vererek, hem ihracatta hem de üretimde önemli başarılara imza atacağımızı öngörüyoruz.