Şile Belediyesi, Slow Food işbirliğiyle 15 Kasım Pazar günü üçüncü kez “Tohum Takas Şenliği”ne ev sahipliği yaparak Ata tohumlarının değerine dikkat çekti. Anılardaki lezzet ve kokuyu hissedebilmek, nenelerin ve dedelerin bıraktığı tohum mirasını yaşatmak için düzenlenen Tohum Takas Şenliği’ne doğal beslenme meraklıları yoğun ilgi gösterdi.
Yerli tohumları korumaya ve iyi, temiz, adil gıda ile beslenmeye yönelik yapılan etkinlikte aynı zamanda Şile Doğal Ürünler Pazarı İstanbul’un ilk yeryüzü pazarı olarak tescillendi. Dünyada sadece 44 tane bulunan yeryüzü pazarının 45.si Şile Doğal Ürünler Pazarı oldu. Onlarca tezgahın kurulduğu şenlikte doğal ürünlerden yapılan tarifler damaklarda unutulmaz tatlar bıraktı. Ev yemekleri, damla sakızlı reçeller, meşhur Şile kestane balı, polen, fide, Şile Bezi ürünler, özellikle de şehir dışından gelen ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekti. Lezzet atölyelerinden çocuk atölyelerine, doktor görüşlerinden biyolog konuşmalarına, müzik dinletilerinden doğal ürünlerden yapılan tarhana ikramına festival tadında bir hafta sonu her yaştan sağlıklı ve doğal lezzet tutkunlarını buluşturdu.
Şenliğin açılış konuşmasını yapan Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu; “Tüm dünyada insanlar artık doğal ve kaliteli beslenmenin önemini kavradı ve bu alanda ciddi adımlar atılmaya başladı. Biz de Slow Food ilkeleri çerçevesinde mevsiminde, yöresel ve geleceğe dönük metodlarla tarım yapıyoruz. Üretimlerimizi ulaşılabilir fiyatlarla pazarımızda tüm doğal ürün sevenler ile buluşturuyoruz. Doğamızın ürünleri olan sermayemizi en güzel şekilde pazarlıyoruz. Hem sağlıklı besleniyor hem kazanıyor hem de topluma faydalı oluyoruz. İstanbul’un arkada bahçesiyiz ve bu marjinal değeri daha verimli bir şekilde yaşatacağız. Doğaya inanan ve doğal yaşama destek veren herkesi gönülden kutluyorum ve Şile’ye bekliyorum” dedi.
Yetişkinler için reçel yapımı ve maydanozlu palamut tarifleri verilirken, çocuklar için ebru atölyesi gerçekleştirildi. Şenliğin devamında tohumlar kayıt altına alınıp karşılıklı takaslar yapıldı. Bu yıl gelen tohumlar içerisinde 60 yıllık domates tohumuna rastlandı. Bitkinin neslini devam ettirebilmesi ve biyoçeşitliliğin devam edebilmesi için tohumların çok önemli bir yere sahip olduğu bir kez daha anlaşıldı.