Univar; Kuzey Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya Pasifik bölgesi ve Latin Amerika’da 260’dan fazla dağıtım kanalıyla ve 30 ülkedeki ofisiyle, 100 ülkede yaklaşık 115.000 müşteriye ulaşıyor.
– Sayın Belli, Univar’i ve Türkiye’deki gelişim öyküsünü kısaca okuyucularımıza anlatır mısınız?
Univar 1924 yılında George Van Waters ve Nat Rogers tarafından ABD’de küçük bir ticaret firması olarak kurulmuş. Firmamız, dünyanın önde gelen kimyevi madde distribütörlerinden biri olarak gıda, enerji, boya-yapı kimyasalları, ilaç başta olmak üzere kimya alanında birçok sektöre endüstriyel ve özel kimyasallar sağlamaktadır.
Kuzey Amerika, Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya Pasifik bölgesi ve Latin Amerika’da 260’dan fazla dağıtım kanalıyla ve 30 ülkedeki ofisiyle, 100 ülkede yaklaşık 115.000 müşteriye ulaşmaktadır.
Kuruluşundan bugüne Univar, ürün ve tedarikçi ağını genişletmiş olup, şu anda yaklaşık 7.600 personeli, 3.500 tedarikçisi ve stoklarında tuttuğu 110.000 farklı ürünle hemen hemen her endüstriye ürün tedarik etmektedir.
Türkiye’deki Univar oluşumu ise 2010-2011 yıllarında başladı. 2010 yılında, 1958 yılında kurulmuş bir Amerikan firması olan Basic Chemical Solutions (BCS)’yi Türkiye dahil faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde satın alan Univar, 2011 yılında ise İstanbul’da 1985 yılında kurulmuş özel kimyasallar distribütörü Eral-Protek’i satın alarak, Türkiye pazarına adım atmıştır.
İki firmanın farklı sektörlerdeki tecrübesini birleştirerek ve yeni departmanlarla etkin olduğu alanları genişleterek Univar Kimya Dış Tic. Ltd. Şti. olarak sektöre değer katmaya devam ediyoruz.
– Faaliyet alanları, ürün portföyü ve Ar-Ge çalışmaları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Gıda grubunda ağırlıklı olarak pastacılık ve unlu mamuller başta olmak üzere; donuk ürünler, ketçap-mayonez türevi soslar, et ve süt sektörü ile şekerleme ve içecek sektörlerine çözümler sunmaktadır. Ürün portföyünde bulunan modifiye nişastalar, metil selüloz ve hidroksipropil metil selüloz sınıfları ile formülasyonları daha basite ve doğala indirgeyen çözümler önerebilmektedir. Fosfatlar ve enzimler ile de kapsamını genişletebilmektedir.
– Türkiye’deki kullanım alanlarına bakacak olursak, hangi gıda ve içecek ürünlerinde daha etkinsiniz?
Aktif çalıştığımız ürün gruplarına bakarsak; pastacılık ve unlu mamuller, ketçap-mayonez türevi soslar ile donuk ürünler sınıfında ciddi bir pazara sahibiz diyebiliriz. Pastacılık, Türkiye’de son birkaç senede hızla atağa kalkmış bir alan. Her geçen gün yeni türlerle ve yenilikçi ürünlerle şekil verilen bu sektöre hizmet verebilmek adına portföyümüzü hep öncü yeni ürünlerle tazeliyor ve sektörün nabzını tutuyoruz. E kodundan arınmış, tamamen doğal çözümlerimizin olması ve iş ortaklarımızın bu yönde geliştirdiği ürün sayısındaki hızlı artış, pazarda teknik açıdan lider pozisyonumuzu korumamıza katkıda bulunuyor.
– 2016 yılına nasıl bakıyorsunuz? Bu yıl için hedefleriniz var mı?
2016 yılı pek çok sektör için maalesef dalgalı seyreden bir yıl olmasına rağmen Univar kendi bünyesinde ve özellikle de Türkiye pazarında çok yüksek oranda büyümeyi başarmıştır. Amacımız bu yükselişi yılın geri kalanında da sürdürebilmektir. Yıl sonuna doğru ibremizi Türkiye’ye getirmeyi planladığımız yeni ürün sınıflarına çevirmeyi planlıyor, bu alanlarda da pazar payı elde edebilmeyi ümit ediyoruz.
-Gıda katkı maddelerinde, Türkiye’de ve dünyadaki yeni trendler nelerdir?
Gıda katkı maddelerinde, ya da bir diğer söylem ile işlem yardımcılarında dünyadaki en büyük trend ‘az’a yöneliş diyebiliriz. Daha az tuzlu, daha az yağlı, daha az şekerli ürünler en revaçta olanları. Formülünüzde ne kadar az bileşen barındırıyorsanız aslında tüketiciye göre o kadar başarılısınız. Formül sadeliğinin yanı sıra en çok dikkat çeken trendler çağın hastalığı kabul edilen alerjik bünyelere uygun formülasyonlar (ör: renklendiricilerin, tatlandırıcıların daha doğal olduğu) ile glütensiz ve düşük laktoz içerikli ya da laktozsuz ürünlerin üretimi yönünde artış kaydetmektedir.
Türkiye’de ise bu eğilimi, en çok laktozsuz ve glütensiz ürünler sınıfı için görebilmekteyiz. Ancak yadsımamak gerekir ki önceki yıllarda başlayan doğal renklendirici ya da meyvenin kendi suyu ile renklendirme kavramları da aynı hızla devam etmektedir. Bu yöndeki çalışmaları biz de bünyemizdeki üretici firmamız ‘Univar Colours’ ile desteklemekteyiz. Ayrıca İngiltere’deki EMEA bölge merkezimizin 2016 yılı içerisinde yaptığı yeni anlaşmalar sayesinde, tırmanışta olan tüm trendlere hitap edebilecek ürün portföyünü de elimizde tutuyor olmaktan mutluyuz.
-Sektörde yaşadığınız sorunları ve çözüm önerilerinizi öğrenebilir miyiz?
Sektörde karşılaştığımız en büyük sıkıntı aslında üreticilerin yeniyi takip etmek isterken gerekli yatırımı yapmaya hazır olmaması. Bu yönde çalışma yapması gereken ve bir işletmenin bizce bel kemiğini oluşturan Ar-Ge departmanlarının yeteri kadar araştırmacı değil daha çok uyarlama projelerle çalışıyor olması da en sık karşılaştığımız sorunlar arasında. Çünkü benzer formülasyonları daha uygun bütçelerle çıkarabilecekken, hazır gelmiş formülle üretim yapma zorunlulukları onların da, çözüm ortaklarının da dağarcıklarını daraltmakta ve alanlarında gelişim yollarını bizce kısıtlamakta.
Bu noktayı aşabilme adına bizim önerimiz, Ar-Ge departmanındaki arkadaşlarımıza kendi fikirlerini daha rahat uygulayabileceği ortamların ve altyapının sunulması. Buna karşılık bu yönde çalışacak olan arkadaşlarımızın da sahada daha çok zaman geçirmesi ve eğitimleri sırasında ellerine geçen her fırsatta aktif rol alarak kendilerini geliştirmeleri gerekmektedir.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Son olarak eklemek istediğimiz en önemli konu ülkemizin daha büyük adımlarla gelişmesini gözlemleyebilmek adına, eğitim kuruluşları ile sanayinin el birliğiyle projeler yürütmesi ve yola yeni başlayan arkadaşlarımızın işin içinde yoğrularak gelişmesini sağlayacak yeni adımlar atılması dileğimiz. Bu konuda çalışma başlatan bazı üniversiteler mevcut, bizler bu sayının daha da artmasını ve öğrenci arkadaşlarımızın bu bilinçle yetiştirilmesini derinden destekliyoruz.
Bu bağlamda seminerler, fuarlar, sahada üretim olmak üzere Univar olarak biz her türlü aktif rolü üstlenirken, bundan faydalanmak isteyen tüm iş ortaklarımıza kapımızı her zaman sonuna kadar açık tutuyoruz.