Türkiye pazarına 2002’de adım atan Hero Baby, 2014’ten bu yana % 100 İsviçre sermayeli bir şirket olarak üretimine devam ediyor.
– Sayın Işık, Hero Baby’nin kuruluş öyküsünü anlatabilir misiniz?
Hero Baby, 1886’da İsviçre’de Henckell ve Roth adındaki 2 arkadaş tarafından, doğadan gelen iyi besinleri, aynı iyilikte koruyabilme amacıyla kuruldu. Hero ismindeki H ve R harfleri Henckell ve Roth’un ilk iki harfi, O harfi de konserve şeklinden esinlenilerek tasarlandı. Hero, 130 yıldır dünyanın farklı yerlerindeki anne ve bebeklerin yanında olmayı sürdürüyor. Hero Baby, Türkiye pazarına 2002’de adım attı ve 2014’ten bu yana % 100 İsviçre sermayeli bir şirket olarak üretimine devam ediyor. Hero Group, 4 bin civarındaki çalışanı ile 19 ülkede faaliyet gösteren büyük bir şirket. Türkiye’nin yanı sıra ABD, Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu’da faaliyet gösteriyor.
-Ürün gruplarını ve içeriklerini tanıyabilir miyiz? Özellikle organik ürünlerden söz eder misiniz?
Ankara’da bulunan iki fabrikamızda kavanoz mama ve tahıllı kaşık mama üretiyoruz. Kullanılan hammaddelerin tamamen doğal ve kontrollü olması çok önemli. Bebek beslenmesindeki değer zinciri için kontrollü tarım sistemleri uyguluyoruz. Türkiye genelindeki 300’den fazla bahçede, ürünlerin gelişim aşamasının ziraat mühendisleri tarafından adım adım kontrol edildiği bahçelerimiz mevcut.
Kavanoz mamalar konusunda aileler “koruyucu katkı maddesi” endişesini çok fazla yaşıyor. Hero Baby kavanoz mamaları doldurulurken içlerindeki hava alınarak vakumla kapatılıyor. Bu sayede kavanozların havayla teması kesiliyor ve hava girişi önlenmiş oluyor. Vakum yöntemi sayesinde kavanozların içindeki mamalar, hiçbir katkı maddesi eklenmeden tüm besin değerlerini ve lezzetlerini uzun süre muhafaza ediyor.
Tahıllı kaşık mamalar da annelerin kolayca bulup hazırlayamayacağı 8 tane değerli tahılı meyveler bir araya getirip bebekleri için besleyicilik, annelere ise pratiklik getiriyor.
– Hero’nun Türkiye’deki yeni ürün ve Ar-Ge çalışmaları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Ankara’daki fabrikalarımızda yürüttüğümüz birçok Ar-Ge projemiz var. Bu projelerin çoğu da tamamen yeni ürün, yani inovasyon oluyor. Hatta en son çıkardığımız “İlikli Kemik Sulu Sebze Püreleri” Türkiye’de ve hatta dünyada bir ilk. Bu kategoride Hero Türkiye ekibinin yapmış olduğu çok önemli bir inovasyon. Ar&Ge projelerimizde 10 kişilik bir ekip görev alıyor. Bebeklerin gelişim ihtiyaçları ve bulundukları aydaki farklı gereksinimlerini gözeterek sağlıklı ve besleyici yeni ürünler geliştirilmesi konusunda çalışmalarımız sürekli devam ediyor. Hero Baby olarak bebeklerimizin damak zevkini, aynı zamanda onların ve annelerinin ihtiyaçlarını anlamak çok önemli. Bunları anlayabilmek için çok ciddi emek sarf ediyoruz.
– Gıda güvenliği ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Bebeklere yönelik ürünler üretmek, en hassas seviyede ve en yüksek gıda güvenliği standartlarında üretim yapmayı gerektiriyor. Bu nedenle bizler de global gıda güvenliği standartlarında üretim yapıyor ve bu standartlardan asla ödün vermiyoruz. Tarladan kaşığa tüm aşamalarda, en yüksek gıda güvenliği standartlarını sürdürme anlayışımızla bebeklere her kaşıkta güvenli ve lezzetli ürünler sunuyoruz.
Bebeklerin bağışıklık sistemleri, 3 yaşına kadar tam gelişmiyor. Bu nedenle mamalarımızı üretirken doğallık konusunda son derece titiz davranıyoruz, sadece güvenli olduğu tespit edilen meyve ve sebzeleri kavanozlarımızda kullanıyoruz. Bir meyve bahçeden toplanıp, markete gidene kadar 530’dan fazla testten geçiyor.
-Bebek beslenmesi konusunda aileleri bilinçlendirme çalışmaları yapıyor musunuz? Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?
Bebeklerin yedikleri her şey onlar için özel ve özenle üretilmiş olmalı. Ürünlerimizde kullandığımız meyveler, sebzeler ve tahılların güvenliği ve kalitesi bizim için çok önemli. Meyve ve sebzelerin kalitesi ve güvenliği, üretildikleri bahçede kullanılan yöntemlere göre belirleniyor. Özellikle sürdürülebilir ve kaliteli üretim çok önemli, bu üretim için de anahtar öğelerden biri de arılar. Arılar ile tozlaşan bitkilerin verimi ve kalitesini ortaya koymayı amaçlayan global bir projemiz var: “Bu Bahçede Arı Var”. Proje kapsamında Niğde Üniversitesi işbirliği ile ülkemizde meyve yetiştiriciliğinde sürdürülebilir ve yüksek kalitede meyve üretimi için, bahçelerimize çiçeklenme dönemleri boyunca yerleştirilen bal arısı kolonilerinin meyve verim ve kalitesine etkilerini araştırdık. Bu projede ilk çalışmamız Niğde’de arıların elma verimliğindeki etkisini ölçme ile başladı. Mersin ve Tokat’ta şeftali verimliği ölçümü ile devam etti. Bu sosyal sorumluluk projemiz 2019’da da devam edecek.