İstanbul Ticaret Borsası tarafından düzenlenen “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” projesinin ilk toplantısı “Hububat’ta Küresel Trendler ve Türkiye” başlığıyla gerçekleştirildi. Hububat ve bakliyat sektörlerinin tartışıldığı toplantıdan çıkan çözüm önerileri ve bilgilendirme çalışmaları ise sektörün geleceğine ışık tutacak.
İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) tarafından, Güvenilir Ürün Platformu desteğiyle düzenlenen “Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor” etkinliklerinin ilki “Hububat’ta Küresel Trendler ve Türkiye” başlığıyla dün gerçekleştirildi.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğünde yapılan etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İSTİB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kopuz, gıda arzına yönelik tehditlerin giderek ciddileştiğini hatırlatarak, tarım arazilerinin azalmasına ve yaşanan iklim krizine dikkat çekti.
Tarımla ilgili süregiden sorunlara pandemi kaynaklı yenilerinin de eklendiğini ifade eden Kopuz “Bu süreçte tarımsal girdi maliyetleri ve navlun fiyatları yükseldi, tarım işgücünde azalma yaşandı.
Tüm bu sorun yumağının çözümü için en büyük görev ise bilim insanlarına, karar alıcılara ve biz sektör mensuplarına düşüyor.
Bu görev bilinciyle başlattığımız toplantılarda, tüm paydaşlar bir araya gelecekler ve gıda sektörlerinin sorunlarını tartışarak çözüm önerileri sunacaklar” şeklinde konuştu.
“Alım fiyatlarında üretim maliyetlerini dikkate alacağız”
Toplantının ilk konuşmacısı Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, gıda fiyatlarında son 19 yılın en yüksek döneminin yaşandığını belirterek, “Hasat sonrasında tablonun olumluya döneceğine inanıyoruz. Üretim maliyetlerinde artmalar meydana geldi. Bunu farkındayız ve 2022 yılı hasat döneminde tüm maliyet artışlarını da hesaba katarak üreticilerimizi memnun edecek alım fiyatı açıklayacağız” dedi.
Yoğun katılımla gerçekleşen etkinlikte konuşan profesyoneller ise şu detayların altını çizdi:
Tahıl ve Bakliyat İşleme Teknolojileri, Depolama ve Analiz Sistemleri Derneği (TABADER) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, Avrupa Birliği politikalarının yanında ülkemize özgü ve alternatif tarım politikaları belirlememiz gerektiğini ifade ederek, “Ülkelerin kendi üreticilerini koruması ve gözetmesi gerekiyor. Türkiye, tabi olduğu AB politikalarından bağımsız olarak alternatif politikalar geliştirmelidir. Aynı zamanda soya gibi yeni ürünleri de üretim yelpazemizin içine katmamız gerekir”.
“İklim koşullarına uygun ve verimi yüksek ürünler ekilmelidir”
Reis Bakliyat Yönetimi Kurulu Başkanı Mehmet Reis iklim değişikliğinin tarım politikalarını belirlerken göz önünde bulundurulması gerektiğini belirterek, “Üretim sistemlerinin düzenlenmesi sürdürülebilir gelecek için büyük önem arz ediyor. Üreticilerimizi daha az su isteyen ve gübre istemeyen ürünlere ve türlere yöneltmemiz gerekiyor. İklim koşullarına uygun ve verimi yüksek ürünler ekilmelidir” dedi.
Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, tarımsal arazilerin kalitesinin artırılmasının hayati önemde olduğunu vurgulayarak “Ülkemizde hububat tarımı yüzde 80 kıraç alanlara yapılıyor. Kıraç alanlarda organik maddenin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca nadasa bırakılan toprakların sulanması buğday üretimimizi büyük oranda artıracaktır” diye konuştu.
“Tarımsal politikalar güncellenmeli”
Hububat Tedarikçileri Derneği (HUBUDER) Başkanı Gülfem Eren, yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin etkilerinden korunmak için yapılması gerekenleri sıralayarak, “Tarımsal politikalar güncellenerek; sulanabilir alanlar artırılmalı, havza üretim planı hayata geçirilmeli, kırsal kalkınma, Ar-Ge çalışmaları, sözleşmeli üretim ve tarım sigortaları geliştirilmeli, tedarik zinciri güçlendirilmelidir” dedi.
“Tohum ıslahını hızlıca gerçekleştirmeliyiz”
İSTİB Hububat Ticareti Komite Başkan Yardımcısı Hüseyin Bekçi ise dünya genelinde en kaliteli hububatı ve bakliyatı Türkiye’nin ürettiğine dikkat çekerek, iklim değişikliği sebebi ile ortaya çıkan olumsuzlukların bertaraf edilmesi için tedbirler alınması gerektiğini belirtti.
İSTİB Hububat Mamulleri ve Yem Ticareti Komitesi Meclis Üyesi Şemsettin Memiş, yaptığı konuşmada, kırsal kalkınma ve kırsala dönüşün tarım için önemini vurgulayarak, “Toprakta toplulaştırma çalışmalarını ve tohum ıslahını hızlıca gerçekleştirmeliyiz. Bununla beraber köye dönüşü sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Küçük tarım arazilerinde de katma değeri yüksek ürünlere yönelmeliyiz” dedi.
Etkinliğin son konuşmacısı İSTİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı İsmet Aral da TMO’nun bakliyatı desteklemeye başlayarak çok doğru bir hamle yaptığını belirterek, “Bu desteklere rağmen 1 milyon 200 bin ton gibi bir üretimimiz var. 1990’larda destek kesilmemiş olsaydı bugün 2 milyon tonu geçebilir ve ihracat yapıyor olabilirdir. Havza modeli destekleme çok önemli ve gerçekleştirilmelidir” şeklinde konuştu.