Nahita, Anadolu köklerinden ilham alan ve beslenen, coğrafyasına, tarihine ve kültürel devamlılığa saygılı, dünyanın yeni yüzyılında eksik olan sağduyuyu işleyen felsefesini, hikayesine ve tabaklarına yansıtıyor.
Nahita, kadim öğretilerin doğumuna şahitlik eden Anadolu’yu ve dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden birinin içinde yer alan Kapadokya’yı özümseyerek bir Anadolu mutfağı deneyimi sunuyor. İlk toprak kapların yapıldığı, bakırın işlendiği, tarım ve hayvancılığın hayatın içine girdiği, sofraların kurulup beraber yendiği, insanlığın “büyük dönüşüme” doğru adım attığı Anadolu’nun tam kalbinde bu mirası her yönüyle yansıtıyor.
Şef Ömür Akkor’un mutfak danışmanı olarak yer aldığı Nahita; tarihle, coğrafyayla ve kültürel mirasla yemeği tekrar ilişkilendiriyor. Reçeteleriyle, pişirme teknikleriyle ve sunumlarıyla Anadolu mutfağını yaşatan Nahita’nın içecek konsept danışmanlığını ise lezzet algısı uzmanı Oğul Türkkan üstleniyor.
Nahita, Kapadokya’nın kalbinde, binlerce yıllık bir manastır yerleşkesi, buna bağlı mağaralar, yeraltı tünelleri ve tarihi evlerden oluşan kalıntıların restorasyonuyla hayata geçirilen Argos in Cappadocia’da yer alıyor. Kapadokya’yı özel deneyimlerle kucaklayan Argos in Cappadocia ile birbirini besleyen bir kurguya imza atan Nahita, Anadolu mutfağı ile büyülüyor.
Anadolu mutfağını özümseyen bir mönü
Nahita’nın mönüsünü besleyen yaklaşık 60 km çapındaki alan, Neolitik Çağ’ın en önemli yerleşimlerini kapsıyor. Yaklaşık 11 bin yıldır yaşamın kesintisiz devam ettiği sayılı yerlerden biri olan Kapadokya; pişirme teknikleriyle, malzemeleriyle ve endemik ürünleriyle Nahita’ya ilham oluyor. Sürdürülebilirliği Anadolu gelenekleriyle ele alan Nahita, mönüsünde binlerce yıldır bu topraklarda kullanılan yöntemlere yer veriyor.
Mönüsünün % 90’ını yaklaşık 60 km çapındaki alandan tedarik edilen, yerel ve mevsimsel ürünlerle hazırlayan Nahita, bölgedeki pazarlardan, üreticilerden ve kendi bahçesinden malzemeleri kullanıyor. Anadolu mutfağı adına tam anlamıyla bir deneyim mönüsü oluşturan Nahita’da yüzlerce yıllık reçeteler hak ettiği ilgiyi görüyor.
Ara sıcaklarda “Nevşehir Patates Kızartması” ve “Patates Köftesi” gibi patatesin ön planda olduğu tabakları ile dikkat çeken Nahita, bölgede yetişen değerli ürünleri kullanıyor. Bereketli topraklarda yetiştirilen ürünler, Nahita’nın boydan boya çevrelediği mönüsünde ustaca harmanlanıyor. Peynir ve şarküteri tabağı ise Nahita’nın Anadolu’nun zengin mutfak kültürünün bir parçası olarak dikkat çekiyor. Çömlek peyniri gibi Anadolu’ya özgü peynirleri sunan mönüdeki şarküteri ürünleri de bölgedeki üreticilerden tedarik ediliyor.
Hitit mutfağı izi var
Ana yemeklerde ise Hitit mutfağının binlerce yıllık reçetelerinden “Happena” hikayesiyle dikkat çekiyor. Happena, zengin bir mutfak kültürü olan ve bu kültürü yazılı olarak da günümüze kadar ulaştıran Hititlerin beruwa adı verilen kayısı püresiyle servis ediliyor ve etin yüksek ısıda zeytinyağında pişirilmesi ile hazırlanıyor.
Ana yemeklerde “Dana İncik”, “Dana Kaburga” ve “Ağ Pakla” da öne çıkıyor. Anadolu’nun geleneksel yavaş pişirme ve demleme teknikleriyle hazırlanan bu tabaklar Anadolu mutfağı deneyimini perçinliyor. Mönünün % 30’unu etli, % 70’ini sebze ve diğer ürünlerle hazırlayan Nahita, doğal ve kültürel mirasla olan bağları yeniden yaşatıyor.
Nahita’nın tatlı mönüsü de Anadolu gelenekselliğinden ayrılmadan bütünsel deneyimin bir parçası oluyor. 200 yıllık tarifiyle hazırlanan “Pekmezli Un Helvası”, geçmişle gelecek arasında bir köprü kuran Nahita’da tatlı bir son vaat ediyor. “Kabak Tatlısı” ve “Zeytinyağlı Elmalı Baklava” ile lezzeti doruklara çıkarıyor.
Nahita, “İyi Bir Yer”
İsrafa, “en”lere ulaşmak için fazladan kullanılan kaynaklara karşı gelen, dünyaya, doğal ve kültürel mirasa yatırım olacak ve gelecek nesillere miras olmasını hedefleyen yaklaşımları kimliğinde barındıran Nahita; çalışanlarına, misafirlerine ve Anadolu’nun biriciğine karşı “İyi Bir Yer’’ olmayı önemsiyor. Nahita, “İyi Bir Yer’’ felsefesiyle, doğaya ve gelecek nesillere saygısını dile getiren “iyi” bir mutfak.
Sürdürülebilirliğin Anadolu kültüründe ve mutfağında kapladığı yeri vurgulayan Nahita, kullandığı pişirme ve saklama teknikleriyle geleceğe uzanıyor. Yaklaşık 60 km çapındaki bölgeden tedarik edilen yerel ürünleri kullanan, üretim planlamasında atığa yer vermeyecek şekilde hazırlık yapan Nahita, binlerce yıllık turşulama, tuzlama ve kurutma teknikleri ile sürdürülebilir bir mutfağı hayata geçiriyor.
Anadolu mirası eşliğinde bir deneyim yolculuğu
Kapadokya’daki en özgün dönüşüm projelerinden biri olan ve restorasyon çalışmalarına 1996 yılında başlanmış olan Argos in Cappadocia’da yer alan Nahita, misafirlerinin doğal ve kültürel mirasla olan bağlarını yeniden yaşamalarına zemin hazırlayarak, doğa ve kültür ile bağ kuracakları bir deneyim vaat ediyor.