Datça Murat Çiftliği olarak 2022’de mevcut yerlerini koruduklarını söyleyen Datça Murat Çiftliği Kurucusu Murat Tapik, önemli iş birliktelikleri ile yeni ekolojik pazar projelerine imza attıklarını ifade ediyor.
-Sayın Tapik, Datça Murat Çiftliği ne zaman kuruldu? Kuruluş öyküsünü anlatır mısınız?
Datça Murat Çiftliği, 2012 yılında, ülkesinin bulunduğu coğrafi zenginliğin ve “yedikleriniz ilaçlarınız, ilaçlarınız yedikleriniz olsun” prensibiyle çocuk doktorluğu yapan doğa aşığı bir babanın rehberliğinde, doğal beslenmenin sağlıklı bir yaşam için ne kadar kıymetli olduğunun farkında olarak büyüyen bir gencin Datça Yarımadası’nda başlayan girişimcilik hikayesidir. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen eğitim hayatım sonrasında kendini beyaz yaka kurumsal hayatın içerisine sığdıramayan, Datça’nın muhteşem badem ağaçları, endemik bitki örtüsü çeşitliliği ve bakir topraklarında kendini bulan doğal yaşama adanmış bir hayat hikayesi olduğunun altını çizmek isterim.
O dönemlerde kimyasallar kullanılmadan üretilen gıdaya kolay ulaşabilmenin ailem ve ülkem için ne kadar önemli olduğunun farkında olan bir birey olarak bu duyarlılığımı mümkün olduğu kadar işime de yansıtmaya çalıştım. Datça Murat Çiftliği olarak iyi tarım ve organik sertifikalı üretim uygulamalarına öncelikle kendimize ait olan Datça’daki zeytin ve badem bahçemizden başladık. Sonrasında ise doğal tarım ve organik sertifikalı ziraat yapan birlikte çalıştığımız diğer üreticilerimizi de kurduğumuz sisteme dahil edip, doğal ürünleri doğrudan ve hiçbir aracı olmadan İstanbul’da yaşayanların rahatlıkla ulaşabileceği lokasyonlarda yer alan dükkanlarımızda satışa sunduk.
Bu süreçte Anadolu’nun farklı yörelerinde yer alan ve oldukça geniş bir yelpazede üretim yapan ekolojik üretici ailemizin temellerini de atmış olduk ve oluşturduğumuz bu aile aramıza katılan her yeni üreticimiz ile birlikte her geçen gün daha da büyümeye devam etti. Üstelik bu üretici ailemizin içerisinde çok sayıda kadın üretici de bulunuyor.
Kadın üreticilerimiz ile el ele verdiğimiz güzel projelerimiz sayesinde de ekolojik üretici topluluğumuzdaki kadın üretici sayısı düzenli olarak artması bizleri ayrıca mutlu ediyor. Sağlıklı beslenmenin öneminin hem toplum hem de kurumlar arasında öneminin zirve yaptığı son dönemde ise özellikle Kovid-19 salgını sonrasında online satış altyapımızı kurarak, bu alandaki yatırımlarımıza da ağırlık verdik. Hedefimiz doğal ürünleri tarladan en hızlı, en güvenli ve en saf lezzetiyle bilinçli tüketicilerimizin sofralarına kadar ulaştırmak.
-Ürünler nereden ve nasıl temin ediliyor? Nelere dikkat ediliyor?
Datça Murat Çiftliği etiketli ürünler; Datça Mesudiye’de yer alan badem ve zeytin bahçemiz, Antalya Çıralı’daki organik narenciye bahçemiz, Şile Ulupelit’te yer alan baba çiftliğimiz ile Kandıra’daki çiftliğimizin yanı sıra, tamamen doğal ve organik üretim yapan, içinde kadın üreticilerin de oluğu çiftçi ailemizden temin ediliyor. Sloganı “Yerli üretim ve bilinçli tüketim” olan bir aile işletmesi olarak, doğal tarıma gönül veren, birbirinden değerli butik üreticilerimizin ürünlerine pazar alanı yaratarak yerli üretime elimizden geldiğince destek oluyoruz.
Anadolu’nun pek çok noktasında işini dürüstçe yapan butik üreticilerimizin sürdürülebilir tarım anlayışıyla ürettiği organik sertifikalı ürünlerini uçtan uca sağlıklı bir gıda zinciri oluşturarak tüketicimize ulaştırıyoruz.
Üretilen ürünlerin çeşidine, tazelik derecesine, mevsiminde yetiştirilmiş ve kaliteli olmasına ayrıca önem veriyoruz. Ürünlerimizin analizlerini de anlaşmalı olarak çalıştığımız uluslararası izlenebilirliği olan laboratuvarlarda düzenli olarak yaptırıyoruz.
-Kahvaltılıklar başta olmak üzere ürün çeşitlerinizden ve özelliklerinden bahseder misiniz?
Şirden mayası ile yapılan peynirler, organik sertifikalı siyah ve yeşil zeytinler, günlük ve taze olarak toplanan organik yumurtalar, şeker ilavesiz reçel ve marmelatlar, bal ve arı ürünlerinin de arasında bulunduğu geniş bir doğal kahvaltılık çeşidimiz var.
Diğer ürünlerimiz arasında ise en başta Datça yöresine ait badem çeşitlerimiz yer alıyor. Sonrasında ise Anadolu’nun pek çok yöresinden kuruyemiş ve kuru meyveler, atalık tohumlardan organik üretim bakliyatlar, yerli tohumlarla organik ve geleneksel doğal tarım yöntemleri ile mevsiminde üretilen sebze ve meyve çeşitleri, temel gıda ürünleri ile bitki çayları, organik buğday ve tam buğday unu kullanılarak yapılan ekşi mayalı ekmekleri de sayabilirim.
-Ürünleriniz nerelere gönderiliyor, en çok hangi ürünlere talep var?
İnternet sitemiz üzerinden sipariş verildiğinde, İstanbul Çengelköy’de bulunan merkez depomuzdan haftanın 7 günü Türkiye’nin her yerine kurduğumuz özel dağıtım ağı ile gönderim yapabiliyoruz. Kadıköy Moda, Üsküdar Çengelköy ve Büyükyalı Fişekhane’de yer alan mağazalarımızda ve her hafta belirli günlerde Kanyon’da kurulan ‘Organikanyon’, Ormanada ‘Organikada’ ve en son olarak Fişekhane Ekolojik Pazar by Datça Murat Çiftliği gibi kendi alanında öncü geleneksel doğal ve organik pazar yerlerimizde de ürünlerimiz yer alıyor.
Ayrıca bizi son dönemde en çok heyecanlandıran projemiz olan Fişekhane Ekolojik Pazar’da; üretici hikayeleri, lezzetli atıştırmalıklar, ekolojik yaşamı destekleyen atölyeler, workshop etkinlikleri, alanında uzman isimlerle düzenlenen söyleşiler, tiyatro, sinema, sergiler ve çeşitli müzik dinletileri eşliğinde ziyaretçilerimize iyi bir alışveriş deneyimi yaşatmanın yanı sıra ekoloji ve doğa konusunda toplumsal duyarlılığı artıracak çalışmalar yapıyoruz.
-Bitmekte olan 2022 yılını nasıl geçirdiniz (yeni ürün ve Ar-Ge çalışmaları, yatırım, satış-pazarlama, ihracat, hedef vb.)?
2022 yılının gıda sektörü için çetin bir sene olduğunu söyleyebiliriz. Mevcut ülke ekonomisi koşullarında dört bir yandan artan fiyatlar üreticiyi de tüketiciyi de oldukça zorlayan bir sürece sebep oldu. Ürünü üretmekten, ürettiğiniz ürünü ambalajlamaya, satışa hazır olan bir ürünü tüketiciye ulaştırma yani lojistik maliyetlerine kadar hiç yerinde durmayan bir ibre söz konusuydu. Bu durum tabii ki bizi olduğu gibi ülke genelinde gıda sektöründeki üretim& tüketim dengesini değiştirecek boyutlarda etkilediğini söylemek mümkün.
Datça Murat Çiftliği olarak 2022’de mevcut yerimizi koruduğumuzu, önemli iş birliktelikleri ile yeni ekolojik pazar projelerine imza attığımızı, hem ürün sayımızı hem de kadın üreticilerimiz başta olmak üzere yerli üretici sayımızı artırarak üretime değer verdiğimiz bir yatırım sürecini geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Online satış kanalında ise giderek daha da marka bilinirliliğimiz artırdığımız bir yıl oldu. Organik ve doğal gıdada ihracat konusu her zaman gündemimizde ve hedeflerimizin arasında yer alan bir konu. Bu konuyla ilgili görüşmeler, ürün geliştirme süreçlerimiz halen devam ediyor.
-2023 yılında da ekonominin iyice daralacağı ve zor günlerin devam edeceği ifade ediliyor. Bu görüşlerin ışığında, 2023’e nasıl bakıyorsunuz? Hem firmanız, hem de sektörünüz açısından bir değerlendirme yapar mısınız?
2023 yılının 2022’den çok farklı olacağını düşünmüyorum. Sadece gıda sektörü için değil genel olarak içinde bulunduğumuz şartlara yönelik doğru ve stratejik planlamalar ile müdahale edilmez ise kısa sürede bir iyileşmenin olamayacağını ve ülkemizi zor günlerin beklediğini görebiliyoruz. Çiftçinin artan üretim maliyetlerinin dışında değişen iklim koşulları mahsulün geçen yıllardan daha az verimli olmasına ve kısıtlı ulaşımına sebep oluyor. Bunun üzerine saymakla bitmeyecek faktörler eklendiğinde ise haliyle tüketiciye de yansıyarak fiyatlar yukarıda kalıyor. Datça Murat Çiftliği ailesi olarak sağlıklı ve temiz gıdaya ulaşmanın bir ayrıcalık değil hak olduğuna inanıyoruz.
2022 yılında oldukça üzerine yoğunlaştığımız projelerimizden kurumsal hediyelerimizin güçlü markalar tarafından bu sene oldukça yoğun ilgi görmesi yerli üretime ve sağlıklı gıda tüketimine öncelik verilmesi bakımından bizi oldukça mutlu etti. Kurumsal hediye projemizi daha da geliştirerek farklı konseptlerle 2023 yılında da devam edeceğiz.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Ekonomik koşulları oldukça zorladığımız bu dönemlerde tüketicilerin talepleri ve alışveriş alışkanlıkları konusunda bilinçlenmesinin önemi oldukça büyük. Talebin karşılanmasını belirleyen kritik nokta tüketici tarafından en çok neyin arz edildiğidir. Bu sebeple yerli üretime destek olmak, yerli üreticiye gerçek anlamda destek olan güvenilir noktalardan alışveriş yapmaya özen göstermeliyiz. Elimizdeki kaynakları verimli kullanmak, var olanlara sahip çıkmak ve devam etmesine vesile olmak ülkemizin yer üstü gıda zenginliğini yaşatmak ve gerçekten sağlıklı bir nesil bırakmak adına yerli & bilinçli tüketime öncelik verilmesi 2022-2023 yılında öncelik verdiğiniz konuların başında yer alacaktır.