TGDF Başkanı Şemsi Kopuz: “11,9 milyar dolar ihracatla yeni bir rekor kırdık”

TGDF Başkanı Şemsi Kopuz

Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF), bu yıl sekizincisini hazırladığı TGDF Gıda ve İçecek Sanayi Envanteri ile ilgili verileri açıkladı. TGDF Başkanı Şemsi Kopuz, sektörün 290 milyar liraya yaklaşan cirosu ve 410 binin üzerinde çalışanıyla Türkiye’nin en büyük üretim sanayisi konumunda olduğunu söyledi. Envanterin “Yönetici özeti”ni aşağıda bulabilirsiniz.

  • • AB’nin iş hacmi, katma değer ve istihdam açısından en büyük sektörü olan Gıda ve İçecek Sanayi; 286.000 işletme, 1,048 milyar avro iş hacmi ve 100 milyar avronun üzerinde dış ticaret büyüklüğü ile 4,2 milyon kişiye istihdam sağlamaktadır.
  • • Toplam iş hacminin % 20’sini temsil eden et sektörü, iş hacmi açısından AB Gıda ve İçecek Sanayi’nin en büyük alt sektörüdür.
  • • AB Gıda ve İçecek Sanayi ticaret dengesi, 2012 yılında 23 milyar avroya ulaşarak rekor kırmıştır. 2012 yılında 2011 yılına göre ithalat neredeyse aynı kalırken ihracat %13,2 oranında artmıştır.
  • • Alt sektörler itibarı ile en fazla ihracat büyümesi sıvı ve katı yağlar, alkollü içkiler, hazır hayvan yemleri ve fırıncılık ürünleri ve unlu mamuller alt sektörlerinde gerçekleşmiştir.
  • • AB Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı, 2013 yılının ilk yarısında, 2012 yılının aynı dönemine göre % 4 oranında artmıştır. İthalat değerinin ise neredeyse aynı kaldığı görülmektedir.
  • • 2012 yılında hanehalkı harcamaları içinde gıda ve alkolsüz içeceklerin payı % 14,6 olarak gerçekleşmiştir. Hanehalkı harcamaları içinde gıda ve alkolsüz içecek harcamaları “konut, su ve enerji” harcamalarından sonra ikinci sırada yer almaktadır.
  • • AB, global gıda ticaretindeki payı her geçen yıl azalmasına karşın, dünyanın en büyük gıda ve içecek ürünleri ihracatçısı olarak liderliğini sürdürmektedir.
  • • Dünya’da Gıda ve İçecek Sanayi’ne bakıldığında AB, ABD ve Çin’in öne çıktığı görülmektedir. AB önde gelen gıda ve içecek üreticisi olarak önemli bir rol oynamaktadır. AB Gıda ve İçecek Sanayi iş hacminin ABD ve Çin’in iki katından daha büyük olduğu görülmektedir.
  • • Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2013 yılında açıklamış olduğu ’Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri 2011’ verilerine göre; 2005 yılında 30.717 olan Gıda ve İçecek Sanayi işletme sayısı, 2011 yılında 8.866 adet artarak (% 28,9) 39.583’e ulaşmıştır. İşletmelerin 39.101’i Gıda Sanayi’nde, 482’si ise İçecek Sanayi’nde faaliyet göstermektedir.
  • • Alt gruplar itibarıyla en fazla yoğunlaşmanın fırın ve unlu mamuller imalatı grubunda gerçekleştiği, en az işletmeye sahip alt grubun ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçaların işlenmesi ve saklanması olduğu görülmektedir.
  • • 2005 yılında Gıda ve İçecek Sanayi’nde 290.810 kişi olan çalışan sayısı, 2011 yılında 120.625 (% 41,5) artarak 411.435 kişi olmuştur. Çalışanların 397.679’unun Gıda Sanayi’nde, 13.756’sının ise İçecek Sanayi’nde olduğu görülmektedir.
  • • Alt gruplar itibarı ile incelendiğinde; çalışan sayıları bakımından en fazla yoğunlaşmanın fırın ve unlu mamuller imalatı grubunda gerçekleştiği, istihdamın en az olduğu alt grubun ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçaların işlenmesi ve saklanması olduğu görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde faaliyet gösteren işletmelerin toplam üretimi 2005 yılında 46 milyar TL iken, 2011 yılında % 125,6 artarak 103,8 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
  • • Alt gruplar itibarıyla incelendiğinde; üretim değeri bakımından en fazla yoğunlaşmanın sebze ve meyvelerin işlenmesi ve saklanması grubunda gerçekleştiği, üretim değerinin en az olduğu alt grubun ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçaların işlenmesi ve saklanması olduğu görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde faaliyet gösteren işletmelerin yapmış olduğu toplam ciro 2005 yılında 48,2 milyar TL iken; 61,7 milyar TL (% 128,2) artarak 2011 yılında 109,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
  • • Alt gruplar itibarıyla incelendiğinde; ciro değeri bakımından en fazla yoğunlaşmanın sebze ve meyvelerin işlenmesi ve saklanması grubunda gerçekleştiği, ciro değerinin en az olduğu alt grubun ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçaların işlenmesi ve saklanması olduğu görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde faaliyet gösteren işletmelerin yaratmış oldukları toplam katma değer, 2005 yılında 7,4 milyar TL iken 2011 yılında % 99,1 oranında artarak 14,7 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.
  • • Alt gruplar itibarıyla incelendiğinde ise katma değer bakımından en fazla yoğunlaşmanın diğer gıda maddeleri imalatı grubunda gerçekleştiği, yaratılan katma değerin en az olduğu alt grubun ise balık, kabuklu deniz hayvanları ve yumuşakçaların işlenmesi ve saklanması olduğu görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde iş gücü verimliliği (çalışan başına katma değer) 2005 yılında 25.382 TL iken, 2011 yılında % 40,8 oranında artarak 35.728 TL olarak gerçekleşmiştir.
  • • Alt gruplar itibarı ile incelendiğinde 2011 yılında çalışan başına katma değer tutarının en yüksek olduğu alt sektörün “bitkisel ve hayvansal sıvı ve katı yağların imalatı” sektörü, çalışan başına katma değer tutarının en düşük olduğu alt sektörün ise “fırın ve unlu mamuller imalatı” grubunun olduğu görülmektedir.
  • • Türkiye İstatistik Kurumu “Sanayi ve Hizmet Sektöründe Yoğunlaşma Çalışması” 2011 yılı sonuçlarına göre Gıda ve İçecek Sanayi alt sektörlerinin 10’u çok yüksek, 7’si yüksek, 7’si orta ve 5’i de düşük derecede yoğunlaşma oranına sahiptir.
  • • TC Merkez Bankası verilerine göre; Gıda ve İçecek Sanayi’nde faaliyet gösteren yabancı sermayeli firmaların sayısı 1954-2007 yılları arasında kümülatif olarak 310 adet iken, 2008-2013 yılları arasında 226 adet (% 72,9) artarak 536’ya yükselmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde, 2008-2013 yılları arasında en fazla yabancı sermayeli firmanın faaliyete geçtiği yıl 64 firma ile 2010 yılı olurken, en az yabancı sermayeli işletmenin faaliyete geçtiği yıl 13 firma ile 2013 yılı olmuştur.
  • • İmalat sanayinde, 2013 yılı sonu itibarıyla faaliyet gösteren yabancı sermayeli firmaların (5.301 adet) % 10,1’i Gıda ve İçecek Sanayi’nde (536 adet) faaliyet göstermektedir.
  • • 2012 yılında 2011 yılına göre 3,3 kat artarak 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşen Gıda ve İçecek Sanayi uluslararası yatırım girişi, 2013 yılında 2012 yılına göre % 84,5 oranında azalarak 342 milyon dolar seviyesine kadar gerilemiştir.
  • • TÜİK tarafından yapılan Hanehalkı Tüketim Harcamaları Araştırması 2008-2012 yılları sonuçlarına göre; hanehalklarının yapmış olduğu harcamalar içerisinde en yüksek ikinci payı, inceleme dönemindeki tüm yıllarda, gıda ve içecek harcamaları almaktadır. En yüksek pay ise konut, su, elektrik ve diğer yakıtlar harcamalarına aittir.
  • • Gıda ve içecek harcamalarının toplam harcamalar içindeki payı, inceleme dönemi başı ve sonu itibarıyla 2,9 puan azalırken, ulaştırma harcamalarının payı 3,1 puan artmıştır. Toplam harcamalar içinde en yüksek paya sahip olan konut, su, elektrik ve diğer yakıtlar harcamalarının payı ise 3,3 puanlık azalışla % 25,8 olarak gerçekleşmiştir.
  • • Hanehalkı başına ortalama aylık gıda ve içecek (alkollü ve alkolsüz) harcaması 2012 yılında 2008 yılına göre % 26,9 oranında artarak 371 TL’den 471 TL’ye yükselmiştir.
  • • Gelire göre sıralı % 20’lik gruplar itibarıyla tüketim harcamalarının dağılımı incelendiğinde; 2012 yılında gelirden en az pay alan beşinci % 20’lik grupta yer alan hanehalklarının, gıda ve içecek harcamasına ayırdıkları pay % 33,9 iken, gelirden en fazla pay alan birinci gruptaki hanehalklarının ayırdığı payın % 17,5 olduğu görülmektedir.
  • • TÜİK Bölgesel Hanehalkı Tüketim Harcamaları Araştırması sonuçlarına göre; 2010-2012 ortalaması olarak hanehalklarının yapmış olduğu toplam tüketim harcamaları içerisinde gıda ve alkolsüz içecek harcamaları payının en yüksek olduğu coğrafi bölge, % 28,1’lik payla Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi olmuştur.
  • • Üç büyük ilimizin gıda ve alkolsüz içecek harcamaları payı incelendiğinde ise 2010-2012 dönemi ortalaması olarak en yüksek payın %18,4 ile İzmir’e ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu ili % 17,6’lık payla Ankara, %16,6’lık payla da İstanbul takip etmektedir.
  • • EUROSTAT ve OECD işbirliğiyle yürütülen 2012 yılı “Gıda ve İçki Satınalma Gücü Paritesi” çalışmasına göre Gıda ve Alkolsüz İçecekler grubunda 37 ülke içinde Norveç 186’lık endeks değeri ile en pahalı ülke olurken, Makedonya 58’lik endeks değeri ile en ucuz ülkedir. Türkiye’nin Gıda ve Alkolsüz İçecekler grubundaki fiyat düzeyi endeksi 88 olup, bu grupta AB ortalamasından daha ucuzdur. Türkiye’nin en yüksek fiyat düzeyi 205 endeks değeri ile alkollü içecekler grubunda olup, AB ortalamasının oldukça üzerindedir.
  • • Türkiye İstatistik Kurumu AR-GE Faaliyetleri Araştırması sonuçlarına göre; 2006 yılında 59,9 milyon TL olan Gıda ve İçecek Sanayi AR-GE harcamalarının, 2012 yılında %37,4 oranında artarak 82,4 milyon TL’ye yükseldiği görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi AR-GE harcamalarının 26,8 milyon TL’si diğer cari, 40 milyon TL’si personel, 14,4 milyon TL’si makine ve teçhizat ve 1,1 milyon TL’si de sabit tesis harcamalarından oluşmuştur.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi AR-GE faaliyetinde çalışanların sayısı 2006 yılında 473 iken, % 62 oranında artarak 2012 yılında 766’ya yükselmiştir. Gıda ve İçecek Sanayi AR-GE çalışmalarında istihdam edilenlerin 473’ü (% 61,8) araştırmacı olarak görev yaparken, 220 ’si (% 28,7) teknisyen ve 73’ü (% 9,5) de diğer destek personeli olarak görev yapmaktadır.
  • • TÜİK’in harcamalar yöntemine göre açıklamış olduğu GSYİH verileri çerçevesinde, 1998-2013 yılları arasında Türkiye ekonomisi cari fiyatlarla 22,2 kat büyüyerek 70 milyar TL’den 1.562 milyar TL’ye yükselmiştir. Söz konusu dönemde Gıda ve İçecek Sanayi 19,3 kat artarak 15 milyar TL’den 290 milyar TL’ye yükselmiştir.2013 yılında GSYİH cari fiyatlarla % 10,2 oranında büyürken Gıda ve İçecek Sanayi büyümesi % 3,9 olarak gerçekleşmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nin GSYİH içindeki payı 1998 yılı başında % 21,4 iken, 2013 yılı sonunda söz konusu pay % 18,6’ya kadar gerilemiştir. 2013 yılındaki bu pay inceleme döneminde elde edilen en düşük değer olurken, payın en yüksek olduğu yıl % 21,6 ile 2003 olmuştur.
  • • TÜİK’in harcamalar yöntemine göre açıklamış olduğu veriler çerçevesinde; 1998-2013 yılları arasında Türkiye ekonomisi sabit fiyatlarla yaklaşık 1,7 kat büyüyerek 70 milyar TL’den 122 milyar TL’ye yükselmiştir. Aynı dönemde Gıda ve İçecek Sanayi büyümesi 1,5 kat artarak 15 milyar TL’den 23 milyar TL’ye yükselmiştir. 2013 yılında Gıda ve İçecek Sanayi, % 1,9’luk büyüme oranı ile % 4’lük Türkiye ekonomisi büyüme oranına göre daha düşük bir büyüme performansı göstermiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde 2013 yılının sadece son iki ayında elde edilen yıllık ÜFE değerleri, 2012 yılına göre daha yüksek seviyede gerçekleşirken, geri kalan on ayda ise 2013 yılının daha düşük yıllık ÜFE değerleri aldığı görülmektedir.
  • • 2011-2013 yılları incelendiğinde, Gıda ve İçecek Sanayi yıllık ÜFE değerleri bakımından en düşük fiyat artışlarının elde edildiği yılın 2013 olduğu, en yüksek değerlerin ise 2011 yılında gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde, 2011-2013 yıllarının tüm aylarını kapsayan inceleme döneminde, en yüksek değer % 12,12 ile 2011 yılı Kasım ayında, en düşük değer ise % 5,19 ile 2012 yılı Aralık ve 2013 yılı Ocak aylarında elde edilmiştir.
  • • 2013 yılında Gıda ve İçecek Sanayi alt sektörlerinde, sadece bitkisel ve hayvansal sıvı&katı yağlar imalatı alt sektöründe ÜFE % 1,05 oranında azalırken, diğer tüm alt sektörlerde ÜFE değerleri artmıştır.
  • • 2013 yılında en yüksek oranlı yıllık artış % 25,64 ile sebze ve meyvelerin işlenmesi ve muhafazası sektöründe görülürken, en düşük oranlı artışlar ise % 1,02 ve % 2,15 ile hazır hayvan yemleri ve içecekler sektörlerinde gerçekleşmiştir.
  • • Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık TÜFE değerleri, 2013 yılında; bir önceki yılın aynı aylarına göre genelde daha yüksek değerlerde gerçekleşmiştir.
  • • Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda fiyatlar 2013 yılında % 9,67 oranında artarken; alkollü içecekler grubundaki yılsonu fiyat değişimi % 10,52 ile daha yüksek bir seviyede gerçekleşmiştir. Söz konusu yılda Türkiye genel TÜFE değeri ise % 7,40 ile her iki gruba göre de daha düşük olmuştur.
  • • Yıllık üretim endeksi değişim oranları incelendiğinde; 2013 yılında sanayi ve imalat sanayi üretimleri sırasıyla % 3 ve % 4 oranlarında artarken, Gıda Sanayi % 5,3 artmış, İçecek Sanayi ise % 2,2 oranında düşmüştür.
  • • Son sekiz yılda (2005-2013) Gıda Sanayi ortalama olarak % 4,8 oranında büyürken, İçecek Sanayi de % 3,6 oranında büyümüştür. Sanayi ve imalat sanayilerindeki % 3,8’lik ortalama yıllık artış oranları dikkate alındığında, Gıda Sanayi’nin daha olumlu bir performans gösterdiği, buna karşılık İçecek Sanayi’nin özellikle 2013 yılındaki daralmaya bağlı olarak daha düşük bir performans göstermiş olduğu ortaya çıkmaktadır.
  • • Gıda Sanayi’nde elde edilen en yüksek oranlı aylık üretim endeksi artış oranı Nisan ayındaki % 14,4’lük değer olurken, İçecek Sanayi’ndeki en yüksek oranlı artış yılın ilk ayında gerçekleşen % 15,3’lük değerdir.
  • • T.C. Merkez Bankası verilerine göre; Gıda ve İçecek Sanayi kapasite kullanım oranları, 2013 yılının tüm aylarında imalat sanayi kapasite kullanım oranlarından daha düşük değerlerde gerçekleşmiştir.
  • • İmalat sanayi kapasite kullanım oranı tüm aylarda % 70’lerin üzerinde değerler alırken, Gıda ve İçecek Sanayi kapasite kullanım oranı da Mart-Mayıs 2013 dönemi hariç, % 70’lerin üzerinde gerçekleşmiştir. Mart-Mayıs döneminde ise oranlar % 70’lerin altında kalmıştır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi kapasite kullanım oranlarının 2012 ve 2013 yıllarındaki aylık değerleri incelendiğinde; 2013 yılı değerlerinin Ocak, Ekim ve Kasım ayları hariç, geri kalan dokuz ayda genelde 2012 yılı değerlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir.
  • • 2008 yılında Gıda ve İçecek Sanayi’ne tahsis edilen 513 adet belge karşılığında 12.013 kişiye istihdam olanağı yaratılırken, 2013 yılında 344 belge karşılığında 11.714 kişiye istihdam sağlanmıştır. Başka bir ifade ile 2013 yılında Gıda ve İçecek Sanayi’ne tahsis edilen belge sayısı 2008 yılına göre % 32,9 oranında azalmasına rağmen, istihdamdaki azalma çok daha az gerçekleşmiştir. Bu gelişmenin sonucunda yatırım teşvik belgesi başına düşen istihdam 23 kişiden, 34 kişiye yükselmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’ne, 2008 yılında 1.054 milyon TL yatırım teşviki yapılırken, 2013 yılında yapılan yatırım teşviki yaklaşık olarak 2,7 kat artarak 2.884 milyon TL olmuştur. 2008 yılında belge başına teşvik tutarı 2,05 milyon TL olurken, 2013 yılında 8,4 milyon TL’ye yükselmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’ne, 2013 yılında tahsis edilen yatırım teşviklerinin adedi, ilk 10 il için 146 adet olarak değişmezken; tutar olarak % 5,6’lık artışla 1.537 milyon TL seviyesinden 2013 yılında 1.624 milyon TL’ye yükselmiştir.
  • • İlk 10 il, 2012 yılında Gıda ve İçecek Sanayi tarafından kullanılan yatırım teşvik tutarlarının % 67,1’ini kullanırken, 2013 yılında bu oran % 56,3’e gerilemiştir. 2012 yılında ilk 10 ilin kullanmış olduğu belge sayısı, 146 adet ve yaratmış olduğu istihdam 4.740 kişi iken; 2013 yılında belge sayısı 146 adet ile değişmemiş, çalışan sayısı ise 6.184 kişiye yükselmiştir.
  • • 2012 yılında 399 milyon TL ile İzmir ilk sırada yer alırken, 2013 yılında 250,6 milyon TL ile ilk sırada yer alan il Şanlıurfa olmuştur. İstanbul 2012 yılı sıralamasında dokuzuncu sırada yer alırken, 2013 yılında ikinci sıraya kadar yükselmiştir.
  • • TÜİK’in yayımladığı Brüt Ücret-Maaş Endeksi verilerine göre; 2009-2013 yılları arasında gerek Gıda gerekse de İçecek sanayilerindeki brüt ücret ve maaşlar incelenen dönemdeki hiçbir yılda bir önceki yıla göre azalma göstermemiş; aksine sürekli olarak artan bir trend göstermiştir.
  • • TÜİK’in yayımladığı İstihdam Endeksi verilerine göre; 2006-2013 yılları arasında Gıda Sanayi için ortalama yıllık istihdam artış oranı % 4,6 iken, bu oran İçecek Sanayi için %4,3 ile daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde imalat sanayi istihdamının yıllık artışının % 2,1 gibi daha düşük bir oranda olduğu göz önüne alınırsa, Gıda ve İçecek sanayilerindeki istihdam artışının, imalat sanayi istihdam artışından daha yüksek oranda olduğu anlaşılmaktadır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nin 2002-2013 yılları arasında ihracatı 6,3 kat (% 530) artarak 1,9 milyar dolar seviyesinden 11,9 milyar dolara yükselirken; aynı dönemde Türkiye toplam ihracatı ile sanayi ve imalat sanayi ihracatları ise yaklaşık olarak 4’er kat artmıştır.
  • • 2013 yılında sanayi, imalat sanayi ve Türkiye toplam ihracatındaki gerilemenin aksine, Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı 2012 yılındaki 10,7 milyar dolar seviyesinden 11,9 milyar dolara yükselmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nin, Türkiye toplam ihracatın içindeki payı 2012 yılında ihracat tutar olarak artmasına rağmen, pay olarak 0,4 azalarak % 7’ye gerilemiştir. 2013 yılında Türkiye toplam ihracatının azalıp, Gıda ve İçecek Sanayi ihracatının artmasına paralel olarak sektörün payı da 0,8 puan artarak % 7,8’e yükselmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nde krizin başlangıç yılı olan 2008 yılındaki % 25,4’lük artış oranı Türkiye, sanayi ve imalat sanayi ihracatları yıllık artış oranından daha yüksek seviyede gerçekleşirken, krizin daha da derinleştiği 2009 yılında elde edilen % 3,6’lık artış oranı, söz konusu sektörlerdeki azalış oranlarından daha olumlu olmuştur. Aynı bulgu, 2013 yılı için de geçerli olup, Gıda ve İçecek Sanayi’nde elde edilen % 10,7’lik ihracat artış oranı, diğer sektörlerde elde edilen azalış oranlarından daha olumludur.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı alt sektörler bazında incelendiğinde, işlenmiş sebze ve meyve, bitkisel ve hayvansal yağlar, öğütülmüş tahıl ürünleri ile kakao, çikolata ve şekerleme alt sektörlerinin diğer alt sektörlere göre daha ön plana çıkmış olduğu görülmektedir. İşlenmiş sebze ve meyve sektörünün 2013 yılındaki ihracat tutarı 3.976 milyon dolar seviyelerinde iken, bitkisel ve hayvansal yağlar 1.423 milyon dolar, öğütülmüş tahıl ürünlerinin 1.250 milyon dolar ve kakao, çikolata ve şekerlemelerin de 1.098 milyon dolar seviyesinde olduğu görülmektedir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı 2012-2013 yıllarında aylar itibarıyla incelendiğinde; 2013 yılının tamamındaki aylık ihracat değerlerinin, 2012 yılı aylık değerlerine göre daha yüksek değerlerde gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır. Diğer bir ifade ile sektörün ihracatı bakımından 2013 yılı 2012 yılına göre daha başarılı geçmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ihracatının 2011-2013 yıllarında ülkelere göre dağılımı incelendiğinde; her üç yılda da ilk üç sıradaki Irak, Almanya ve İtalya’nın sıralamadaki yerlerinin değişmediği görülmektedir. Gıda ve İçecek Sanayi ihracatı içindeki ilk 10 ülkenin toplam payı, 2013 yılında 2012’ye göre az da olsa azalmış ve % 57,5 seviyesinde gerçekleşmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ithalatı, 2002-2013 yılları arasında 4.4 kat artarak 1,3 milyar dolardan 6,05 milyar dolara yükselirken; aynı dönemde Türkiye toplam ithalatı 5, sanayi ve imalat sanayi ithalatları ise yaklaşık olarak 4.8 kat artmıştır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi’nin Türkiye toplam ithalatı içerisindeki payı, 2002 yılından itibaren 2007 yılına kadar azalmıştır. 2007 yılında % 1,6 olan pay, 2008 yılında % 1,9’a, 2009 yılında da % 2,3’e yükselmiş; 2010 yılında tekrar azalarak % 2’ye gerilemiştir. 2011 yılında % 2,2’ye yükselen pay, 2012 ve 2013 yıllarında % 2,4 seviyelerinde gerçekleşmiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ithalatı, inceleme döneminde sadece 2009 kriz yılında % 14,8 oranlarında azalmış, 2002-2008 dönemindeki tüm yıllarda ise değişen oranlarda artış sağlamıştır. 2010-2013 yılları da sektör ithalatının artış gösterdiği bir dönem olmuş ve sektörün ithalatı 2010’da % 18, 2011’de % 39,3, 2012’de % 6,9 ve 2013’te de % 7,4 oranlarında artmıştır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi toplam ithalatı içinde en yüksek paya sahip olan alt sektör, % 42,2’lik oranla bitkisel ve hayvansal yağlar sektörüdür. Gıda ve İçecek Sanayi ithalatı içindeki payı bakımından ikinci ve üçüncü sırada % 12,5 ve % 9’luk paylarla başka yerde sınıflandırılmamış gıda maddeleri ve et ve et ürünleri yer almaktadır.
  • • 2012-2013 yılları Gıda ve İçecek Sanayi ithalatının aylara göre dağılımı incelendiğinde; 2013 yılının Haziran ayı dışındaki on bir ayda aylık ithalat değerlerinin 2012 yılı aylık değerlerine göre daha yüksek değerlerde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi ithalatının 2011-2013 yıllarında ülkelere göre dağılımı incelendiğinde; her üç yılda da ilk on ülke arasında yer alan ülkelerin ABD, Almanya, Endonezya, Hollanda, İspanya, Malezya, Rusya Federasyonu ve Ukrayna olduğu görülmektedir. İlk 10 ülkenin Gıda ve İçecek Sanayi ithalatı içindeki toplam payı 2011 yılında % 64,7 iken; bu pay 2012 yılında % 68,7’e yükselmiş, 2013 yılında ise % 65,4 seviyesine gerilemiştir.
  • • Gıda ve İçecek Sanayi, Türkiye dış ticaretinde sürekli olarak dış ticaret fazlası veren ender sektörler arasında yer almaktadır. 2002- 2013 yıllarını kapsayan inceleme döneminde Gıda ve İçecek Sanayi, hiçbir yılda dış ticaret açığı vermezken, Türkiye toplam dış ticareti ve imalat sanayi sürekli olarak dış ticaret açığı veren bir yapı sergilemektedir. 2009 kriz yılına rağmen %29,2 oranında artarak 3,5 milyar dolar seviyesinin üstünde gerçekleşen sektörün dış ticaret fazlası, 2013 yılında da % 14,4 oranında artarak 5,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir.
  • • Dış ticaret karşılama oranlarının 2002-2013 yılları arasındaki durumu incelendiğinde; Türkiye toplam, sanayi ve imalat sanayi dış ticaret karşılama oranlarının sürekli olarak çok yetersiz seviyelerde seyrettiği; buna karşın, Gıda ve İçecek Sanayi dış ticaret karşılama oranlarının çok iyi seviyelerde olduğu görülmektedir.
  • • 2002 yılında % 138,3 olan Gıda ve İçecek Sanayi dış ticaret karşılama oranı, inceleme döneminde inişli-çıkışlı bir seyir izlemiş; 2009 yılındaki % 209,4’lük en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra, 2010 yılında % 202,1’e, 2011 ve 2012 yıllarında ise % 190 seviyesine kadar gerilemiştir. 2013 yılında ise 5,8 puan artarak % 195,9 seviyesine kadar yükselmiştir.