Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde “Gıda Arz Güvenliği” konuşuldu

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ile Sürdürülebilirlik Akademisi’nin düzenlediği ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını buluşturan 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi seçkin konukları ve gündemi ile dikkat çekti. Zirvede gıda ekonomisinden inovasyona, yapay zekadan rejenaratif tarıma kadar birçok önemli konu masaya yatırıldı.

Gıda zincirinin yeniden tasarlanmasına yönelik ortak vizyon ve strateji geliştirilmesi hedefiyle bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve “Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” temasını ele alan Sürdürülebilir Gıda Zirvesi, geniş bir dinleyici kitlesinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Sürdürülebilirlik Akademisi iş birliğiyle 21-22 Kasım tarihlerinde gerçekleşen zirvenin açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır yaptı.

Bürokrasi, akademi, finans, iş dünyası ve medyadan isimler bir araya geldi 

İki gün süren zirvede Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker Tarım ve Orman Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Sezai Cibelik, Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci, NB Ekonomi Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vural Gökmen, Bitkiden Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Yeditepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Yeşim Ekinci, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ve Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden aynı zamanda TÜGİS Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Artık ile akademi ve iş dünyasından birçok isim konuşmacı olarak yer aldı.

Gıda arz güvenliği öncelikli konu 

Zirvenin ikinci gününde “Tarımda Yeni Dönem-Tarımsal Üretim Planlaması” başlıklı oturumda konuşan Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Kilci; ekonomik, sosyal ve çevresel gelişmeler, küresel iklim değişikliği, su kısıtı, artan nüfus ve kentleşme gibi faktörlerin gıda arz güvenliğinin önemini artırdığına dikkat çekti. Kilci açıklamalarında gıda arz güvenliğinin sağlanması için doğal kaynakların optimum kullanımını sağlayacak etkin bir planlama sürecinin zorunlu olduğunun altını çizdi. Tarım havzası veya işletme bazında hangi ürün veya ürün gruplarının üretileceğinin belirlenmesi, stratejik ürünlerde arz güvenliğinin korunması, ülke ihtiyacına göre asgari ve azami üretim miktarlarının tespit edilmesi gibi çalışmaların devreye alınacağını aktardı. 

Tarımsal destekleme bütçesi 2025 yılı için 135 milyar TL

Tarımda verilecek desteklere de değinen Kilci; “Tarımsal Üretim Planlaması” uygulamasının teşvik edilmesi ve üreticiler tarafından benimsenmesi için tarımsal destekler başta olmak üzere, faiz indirimli krediler ve kırsal kalkınma hibe programlarını uyumlu hale getirdik. 2024 yılında 91,5 milyar TL olan tarımsal destekleme bütçesi 2025 yılı için 135 milyar TL olarak öngörülmektedir. Yine aynı şekilde faiz indirimli krediler de tarımın finansmanı için önemli bir araç olarak değerlendirmekteyiz. Bu amaçla üretim planlamasına uygun üretim yapan üreticilerimiz yüzde 20 faiz indiriminden yararlanmaktadırlar. Hem destekler hem de krediler çiftçilerimizin finans ihtiyacını karşılamak için önemli bir argüman olduğu kadar üretim planlamasının teşvik edilmesi için de önemli bir araçtır. Diğer taraftan sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için de önemli düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu amaçla üretim konuları bazında tip sözleşmeler hazırlarmış ve yayınlanmıştır, tarafların haklarının korunması, anlaşmazlıkların hızlı ve etkin çözüme kavuşması için Adalet Bakanlığı tarafından sözleşmeli üretime özgü arabuluculuk sistemi devreye alınmıştır” dedi.

Sürdürülebilir gıda için ortak sorumluluk çağrısı

Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nin ardından basına açıklamalarda bulunan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, “Bu yıl 10’uncusunu düzenlediğimiz zirvemizde, gıda ekosistemi temsilcileriyle kısıtlı kaynaklar ve iklim krizinin etkilerine rağmen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktarda gıda üretimi için gıda sistemlerinin nasıl tasarlanabileceğini, dönüşümün nasıl sağlanabileceğini tartıştık. Oturumlarda söz alan kıymetli konuşmacılar, “gıdanın” bir tüketim ürünü olmasının ötesinde; toplum sağlığı, ekonomik refah ve çevresel sürdürülebilirliğin temel taşlarından biri olduğu gerçeğini bir kez daha vurguladı. Tarladan sofraya olmak üzere gıda zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliğin sağlanması, gelecek nesillerin güvenli ve adil bir gıda sistemine erişimi bakımından hayati önem taşıyor. TÜGİS olarak, bu dönüşümün öncüsü olma misyonumuzla, sektördeki işbirliklerini artırmak ve yenilikçi çözümler geliştirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi. Sidar, Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ne değer katan tüm konuşmacılara, katılımcılara ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.