MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, “İran’ın küresel ekonomik sistem dâhilinde normalleşmesi, ticari bağlamda, Türkiye ile çok yönlü işbirliklerini artıracak ve iki ülke arasında daha yoğun etkileşimlerin önünü açacaktır” dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Dış İlişkiler birimi tarafından “İran’da İş Fırsatları” konulu panel MÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlendi. MÜSİAD Uluslararası İlişkiler Komisyonu Başkanı Ahmet Selvi moderatörlüğünde yapılan panel programına MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, DEİK Türk-İran İş Konsey Başkan Yardımcısı Osman Aksoy, İran İstanbul Başkonsolosluğu Ekonomi Müsteşarı Başdanışmanı Keyvan Zadeh, Arian Pompa Yönetim Kurulu Başkanı Said Muhammed Jan, MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ve davetliler katıldı.
MÜSİAD ev sahipliğinde düzenlenen “İran’da İş Fırsatları” konulu panelde açılış konuşması yapan Nail Olpak, acılarının büyük olduğunu söyleyerek, ülkede yaşanan terör olaylarında hayatını kaybeden şehitler için Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, TSK, Emniyet Teşkilatı ve millete başsağlığı dilediğinde bulundu.
Olpak, süreci kontrol dışına çıkaracak, süreçle ilgisi olmayan kişi ya da kurumları hedef tahtası haline getirecek duygusal davranışlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı.
MÜSİAD olarak huzur, güven, istikrar ve birlikten yana olduklarının belirten Olpak, “Şirazlı Sadi der ki, sel heybetle aktığı için yukarıdan aşağı tepesi üstü düşer. Hâlbuki çiğ damlası küçüktür. Bu sebeple gökyüzü onu alır, muhabbetle ayyuka çıkartır. Türk Milleti de muhabbetle yoğurduğu bilgeliğini, öncelikle komşularına ve bölgesine yaymak için dost elini herkese açmaktadır” dedi.
‘İran küresel ekonomik sisteme dâhil edilmeli’
Son dört yıldır kardeş ülke İran’ın temsilcilik düzeyinde önemli bir adresleri olduğu bilgisini veren Olpak, İran’ın uzun yıllardır, kendisine uygulanan ambargonun sıkıntılarını yaşadığını söyledi. Temmuz ayı içinde İran ile imzalanan mutabakat anlaşmasının, İran’ın ekonomik bağlamda bölgesel etkinliğini artıracağına değinen Olpak, “Bunun yanında İran’ın küresel ekonomik sisteme yeniden dahil edilerek, Batı ülkeleri tarafından meşru bir aktör olarak kabul edilecek olmasının küresel ekonomiye etkileri de çok önemlidir. Anlaşmanın bir neticesi olarak, dünyada ikinci büyük doğalgaz ve dördüncü büyük petrol rezervine sahip olan İran’ın, yeniden petrol ve doğalgaz arzında bulunması, bu konudaki belirsizliği daha yönetilebilir hale getirecektir. Küresel petrol ve doğalgaz arzının artması, orta ve uzun vadede fiyatları aşağı çekip, Türkiye gibi enerji ithal eden ülkeler açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır” diye konuştu.
‘Türkiye-İran ekonomik ilişkileri son 10 yılda 5 katına çıktı’
Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinin son 10 yılda, Türkiye’nin, İran’a ihracat ve ithalatının yaklaşık 5 katına çıktığını ifade eden Olpak, nükleer mutabakat anlaşmasının akabinde, Türkiye’nin İran ile olan ticaret ve turizminin daha hızlı yükselmesinin, iki ülkenin de ekonomik gücünü artıracağını söyledi.
‘İran ile ticaret bölgesel kalkınmayı pozitif yönde etkileyecektir’
İran’ın küresel ekonomik sistem dâhilinde normalleşmesinin, ticari bağlamda, Türkiye ile çok yönlü iş birliklerini artıracağını ve iki ülke arasında daha yoğun etkileşimlerin önünü açacağını belirten Olpak, “Ayrıca, Doğu Anadolu Bölgesi’ne sınırı olan İran ile sınır ticaretinin gelişmesi, bölgesel kalkınmaya da pozitif katkı yapacaktır. İnanıyorum ki, bu yeni süreç İran ile ilişkilerimizde eski kazanımları daha da güçlendirecek, iki dost ve kardeş ülkenin daha verimli bir safhaya girmesini sağlayacaktır” diye konuştu.
‘İran, eksik veya yanlış tanınıyor’
Panelde programında konuşma yapan DEİK Türk-İran İş Konsey Başkan Yardımcısı Osman Aksoy, İran’ın Türkiye’de maalesef eksik veya yanlış tanındığına dikkati çekti.
Yaklaşık iki yıl İran’da görev yaptığını belirten Aksoy, “İran’dan ayrılırken bana devlet törenine benzer bir uğurlama töreni yaptılar. Bana dediler ki, ‘Sen Türkiye’nin İran’daki temsilcisisin. Ben de elimden geldiğince İran’ı her fırsatta tanıtmaya çalışıyorum” ifadelerini kullandı. İran’ın ekonomik verileri, coğrafi konumu, kullandığı takvimi, iş yaşamı, siyasi işleyişi, ordusu, kadınların konumu ve petrol rezervleri gibi pek çok genel bilgiyi içeren bir sunum yapan Aksoy, bunların ülkeyi tanımak için önemli olduğuna işaret etti.
‘Önceliğimiz Türk kardeşlerimizin İran pazarına girmesidir’
İran İstanbul Başkonsolosluğu Ekonomi Müsteşarı Başdanışmanı Keyvan Zadeh de Türkiye ile İran’ın birbirine oldukça benzeyen, 400 yılı aşkın ortak sınırda huzurla yaşayan iki ülke olduğunu söyledi. Tüm bu benzerliklere karşın bir sorun olduğunu belirten Zadeh, “Acaba biz ticari ilişkiler açısından hak ettiğimiz noktada mıyız? İran bu konuda pek çok potansiyel barındırıyor. İran olarak zor günümüzde yanımızda olan Türk kardeşlerimizin, bu güzel günlerimizde de yanımızda olmasını istiyoruz. Bizim önceliğimiz Türk kardeşlerimizin İran pazarına girerek fırsatlardan yararlanmasıdır” diye konuştu.
‘İran’da yatırım açlığı görünüyor’
Arian Pompa Yönetim Kurulu Başkanı Said Muhammed Jan ise konuya ilişkin sunum yaparak, İran’ın coğrafi konumunun Türk yatırımcılar için çeşitli avantajlar sağladığını, Tahran-Van-Şam tren seferlerinin de ulaşımda kolaylık sağladığını söyledi.
Bütün bu özeliklerin İran’ı ihracat merkezi haline getirdiğine dikkati çeken Jan, İran’da yatırımcılara yönelik bir engel bulunmadığını dile getirdi.
Jan, İran’ın ambargodan çıkmak üzere olduğunu belirterek, “Yatırım açlığı ülkede ciddi şekilde görülmüştür. Sanayi donanımlarımızın yenilenmesi gerekiyor. Türkiye bu konuda bilgili olduğu için birimlerini buraya yönlendirebilir. Bu fırsat Türkiye’nin hakkıdır. Ambargo zamanı destekçimiz olan Türkiye, şimdi de bu fırsattan yararlanmalıdır” dedi.
İranlı Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Mehdi Culazade ise Türkiye’nin son 30 yılda çok mesafe kat ettiğini, İran ile pek çok işbirliği yapılabileceğini sözlerine ekledi.