Neredeyse deney gibi yapılmış bir çalışma ile sadece sulama yönetiminin değişmesi sayesinde, tarladaki ürünlerdeki verimlilik % 40’a varan oranlarda arttı. Tamamen Türkiye’de üretilen bu yeni teknoloji sayesinde tarım sektörü sadece “su” ile ürünlerini daha sağlıklı ve daha verimli yetiştirebilecek.
Tarım sektörünün önde gelen 3 şirketinin bir araya gelerek düzenlediği tarla günlerinde, çiftçiye yeni teknoloji ile verimliliğin nasıl artacağı ve “iyi tarım”a katkıda bulunmanın yolları anlatılıyor. Ürünlerin aynı tarlaların ikiye bölünerek ekilmesi ile başlayan tarla günlerinde, tarlaların yarısı geleneksel yöntemlerle işlenirken diğer yarısı için tamamen yeni teknoloji yöntemler kullanıldı. Yeni teknoloji derken esasında çiftçiyi korkutan yöntemlerden değil, tamamen doğru uygulama ve ekipman ile ilgili uygulamalar yapıldı. Yani çiftçinin çok rahat kullanıp uygulayabileceği yöntem ve ekipmanlar…
Ağustos ayının sonlarına doğru başlayan tarla günlerinin Kasım ortasına kadar devam etmesi bekleniyor. Tarla günleri tüm çiftçilere açık. Takvimle ilgili bilgiyi şirketin web sitesinden bulabilir ve etkinliğe katılabilirler. Tarla günlerinin diğer bir amacı da çiftçiye gerekli teknik ve uzman desteğini götürebilmek. Eurodrip Satış ve Pazarlama Direktörü Yahya Karadede yapmış olduğu açıklamada, tarla günlerinin haricinde de, teknik, proje ve uzman desteğinin Eurodrip tarafından talep edilmesi halinde tüm çiftçilere verileceğini söyledi.
% 40’a varan artış
“Tarla günlerinin en büyük aktivitesi, mahsul toplama zamanı geldiğinde civardaki çiftçilerin, ikiye bölünmüş olan tarlalardaki farkı görebilmesi ve bu fark için hangi teknik ve ekipmanları kullanmaları gerektiği hakkında bilgi alabilmeleri” olduğunu açıklayan Yahya Karadede, “Mahsullerin toplanma zamanında aradaki farkı ciddi olarak görmek mümkün” diyor ve ekliyor: “Bu farkın, en büyük sebebi ve nedeni sadece ‘su’. Damla sulama teknolojisi sayesinde, verimlilik hem kilogram anlamında hem de ürünün kalitesi açısından kendini gösteriyor. Damla sulama, suyun özel filtreler kullanılarak içindeki kum, kil, yosun vb. pisliklerden temizlendikten sonra tarla, bahçe ve seralardaki bitkilere su ve gübre vermek için fabrikalarda özel olarak üretilmiş damla sulama boruları kullanarak bitkilerin doğrudan kök bölgesine suyun ve gübrenin damlalar halinde azar azar ve sık sık verilmesi demektir”.
Damla sulamanın avantajları
Yahya Karadede, damla sulama ile daha az su kullanarak daha çok alanın randımanlı olarak sulandığına dikkat çekiyor: “Meyilli arazilerde erezyona sebebiyet vermeden sulama yapılabilir. Bütün arazi sulanmadığı için ve bitkilerin ve ağaçların aralarında ot çıkışı olmadığı için otlarla yapılan ilaçlı ve mekanik mücadele maliyeti azalır. Her yer sulanmadığı için her sulamadan sonra kaymak tabakasını kırmak ve toprağı havalandırmak için toprak işlemesi olayları neredeyse ortadan kalktığı için işçilik ve mazot tasarrufu sağlanır. Diğer sulama sistemlerinde bir üretim döneminde gübreler en fazla 3-4 defada verildiği için toprağa her defasında fazla miktarda gübre uygulanır. Gübrelerin çoğu bitkiler tarafından alınamadan sulama suyu ile derinlere doğru yıkanır bir kısmı da aralarda çıkan yabancı otlar tarafından alınır. Sık sık ve azar azar su verdiğimiz için toprakta SU — HAVA — GÜBRE dengesini kolayca ayarlarız. Topraktaki su durumunu tarla kapasitesinde tutarak aşırı su, az su, aşırı gübre vs. Gibi streslerden bitkilerimizi koruruz. Arazimizdeki bütün bitkilere eşit su ve gübre verdiğimiz için bütün bitkiler eşit büyüklükte olur. Düzenli sulama ve gübreleme sebebiyle, bitkiler daha erken ürüne yatar ve hasadı daha erken yapabiliriz”.
Tarla günlerini kimler düzeliyor?
Eurodrip: Eurodrip uluslararası üretim, satış ağı ve distribütörlükleri ile dünya çapında ekonomik, entegre ve ileri teknolojide tarım ve peyzaj alanlarında sulama çözümleri sunuyor. Avrupa’nın önde gelen damla sulama markası olan ve dünya pazarında hızla büyüyen kuruluşun, 60’dan fazla ülkede satış ağı mevcut. Yunanistan, ABD, Meksika, Türkiye, Mısır, Ürdün, Romanya ve Peru’da kendi organizasyonu var. Bayi ağına uluslararası satış ve projelendirme desteği veriyor. Avrupa’nın ilk damla sulama üreticisi (30 yıldan beri). Güçlü üretim ve mühendislik kapasitesi ve etkinliğine sahip. Kuruluşun kaliteli, çok çeşitli, hesaplı damla sulama borusu ürün yelpazesi mevcut. Her bölgede çalışan ihtisaslaşmış ziraat mühendisi bölge müdürleri ile servis veriyor. Projelendirme ve her türlü teknik desteği de bulunuyor. Bölgesel pazarlarda güçlü ortaklılar ile çiftçi ve bayi desteği veriliyor.
Igsas: Yıldızlar Yatırım Holding kuruluşu olan İGSAŞ (İstanbul Gübre Sanayii A.Ş.) 31 Mart 1971’de Körfez/Kocaeli’nde kuruldu. Türk tarımının ihtiyaç duyduğu üre gübresi ve kompoze gübrelerini ulusal ve Avrupa Birliği standartlarına uygun olarak üretmek amacıyla faaliyetlerine başlayan İgsaş, ayrıca Amonyum Nitrat, Amonyum Sülfat ve benzeri gübreleri ithal ederek Türk çiftçisinin kimyevi gübre ihtiyacını karşılıyor.
Sygenta: 2000 yılında birleşmeler neticesinde kurulmuş olan bir şirket olsa da, bitkilerle olan deneyim, 150 yıldan da öncesine dayanıyor. Syngenta, bitkilerin dilinden anlar ve potansiyelini hayata geçirir. Şirketin amacının “Bitkideki Potansiyeli Hayata Geçirmek” olduğu belirtiliyor. Syngenta’da bu amacı gerçekleştirebilmek için dünyadaki tüm çalışanlar, kendi yerel koşullarında edindikleri bilgi ve tecrübeleri paylaşarak daha iyiye ulaşmayı hedefliyor. Syngenta, 2011 yılına kadar, iki ana kolda, Tohum ve Bitki Korum alanlarında faaliyetlerini ayrı ayrı sürdürdü. S&G markası altında Sebze, NK markası altında Tarla Bitkileri (Ayçiçeği ve mısır), Hilleshög markası altında şeker pancarı ve S&G Flowers markası altında da çiçek tohumlarının pazarlaması yapıldı. 9 Şubat 2011 tarihi itibariyle tüm dünyada faaliyetini birleştirerek tek çatı altında yürütme kararı aldı. 1 Ekim 2011 tarihinden itibaren de tüm ülkelerde tohum ve bitki koruma bölümlerinde çalışanlar, tek Syngenta olarak faaliyetlerine devam ediyor.