Türkiye’yi on yıl önce taze somon balığı ile tanıştıran Leröy Su Ürünleri Grubu’nun Türkiye Genel Müdürü Ümit Güvenç, halk arasında “balıkla süt ürünleri birlikte yenmez” şeklindeki yaygın inanışa dikkat çekiyor.
Güvenç gıda uzmanlarının görüşlerine dayanarak, bayat balık ile su bile içilse zehirlenme olabileceğini ancak taze balıkla yoğurt veya başka süt ürünü yemekte hiçbir sakınca olmadığını teyit ediyor.
Güvenç, “Bütün balığı satmak işin kolay yolu ancak tüketiciye paketli, üretim ve son kullanma tarihleri kayıtlı balık ve deniz ürünlerini sunmak ayrı bir yatırım ve bilgi birikimi gerektiriyor. Sattığınız balığın yoğurtla yenebilecek kadar taze olduğunu etiketi ile kanıtlayabilmelisiniz. Bunu sektördeki tüm firmalar gönül rahatlığı ile yapabilecek altyapıya sahip olmalıdır. Zincir marketlerdeki reyon görevlilerine, dilimlenmiş, paketlenmiş, etiketlenmiş ürünlerle ilgili eğitimler veriyoruz“ diyor.
“Yoğurtla bile güvenle yenebiliyor”
Güvenç, taze balık lojistiğinin özel bir operasyon gerektirdiğini belirterek, TIR’larla en taze halinde Norveç’ten getirdikleri somon balığını fabrikada işleyip ambalajlayıp pazara soğuk zincir sistemi içinde sunduklarını, o yüzden yoğurtla bile güvenle yenebildiğini ifade ediyor.
Ambalajlı balıkla ilgili gözlemlerini de şöyle aktarıyor: “Tüketici paketli ve etiketli balığı daha güvenle tüketiyor. Dünyada ürünlerin paketli satışı yönündeki eğilim giderek artıyor. Ülkemizde de zincir marketler, balıkta tümüyle paketli ürüne geçme hazırlıklarını hızla sürdürüyor. Satışlar gösteriyor ki, balık ambalaja girdiği oranda tüketimi artıyor. Balık tüketimi yüksek olan ülkelerde dahi ambalajlı ürün, tüketimi tetikliyor.”
1899’da kurulmuş olan, dünyanın 70 ülkesinde günde 3,5 milyon porsiyon balık ve deniz ürününü tüketiciyle buluşturan, yıllık somon üretimi 200 bin tona yakın olan Leröy, bu konuda Türkiye pazarında öncü konumunda yer alıyor. Şirketin İzmit Kartepe eteklerinde balık işleme tesisi bulunuyor.
