2016 yılı başında sürdürülebilirlik alanında tüketici odaklı çalışmalarına hız veren Dimes, bu kapsamda Tetra Pak tarafından 12 yıldır gerçekleştirilen ‘Küçük Şeyler Doğayı Yeniler’ projesine desteğini yeniledi.
İnsana ve sağlığa verdiği değeri, “soframıza koymayacağımız meyveyi işlemeyiz, çocuğumuza içirmeyeceğimiz meyve suyunu üretmeyiz” ilkesiyle somutlaştıran, Türkiye’nin lider meyve suyu markalarından Dimes, ilköğretim çağındaki çocuklara geri dönüşüm ve çevre bilinci aşılamayı hedefleyen ‘Küçük Şeyler Doğayı Yeniler’ projesine desteğini sürdürüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı himayesinde 2004 yılında Tetra Pak’ın başlattığı ve bugüne kadar Türkiye genelinde 1 milyon 200 bin ilkokul öğrencisine ulaşılan ‘Küçük Şeyler Doğayı Yeniler’ projesinin destekçileri arasında yer alan Dimes, 2016 yılında eğitimlerle 10 bin ilkokul öğrencisine ulaşacak.
Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu markası olan ve “Doğaya ve İnsana Saygı” ilkesiyle sürdürülebilirlik alanında önemli çalışmalara imza atan Dimes, Tetra Pak’ın ‘Küçük Şeyler Doğayı Yeniler’ eğitimlerine 5 yıldır destek veriyor. Eğitimler kapsamında, 2., 3., 4. ve 5. Sınıf seviyesindeki öğrencilere uzman öğretmenler tarafından doğal kaynakların nasıl kullanılacağı ve geri dönüşüme nasıl katkı sağlanacağı bilgisi aktarılıyor. Geri dönüşüm temalı animasyon filmlerinin ardından, öğrenciler okullarda kurulan 3 istasyondan oluşan geri dönüşüm setiyle uygulamalı deneyim yaşama fırsatı buluyorlar.
Dimes Pazarlama Müdürü Duygu Süleymanoğlu: “Küçük tercihlerle büyük değerler ortaya koymak mümkün”
Sürdürülebilir çevre, doğal kaynakların korunması, kaynak tasarrufu ve geri dönüşüm konularının öncelikli konuları olduğunu belirten Dimes Pazarlama Müdürü Duygu Süleymanoğlu, “Kuruluş öykümüzden de gelen, insan ve doğa için değer üretme tutkumuzla, sürdürülebilirlik odaklı bir markayız. Geri dönüşümle doğal kaynakların korunması konusu bizim için öncelikli. Bu alanda attığımız adımlarla bugüne dek elde edilen tasarruf değerlerini, 36 dönüm orman, 315 ailenin bir yıllık su, 5 bin 753 ailenin bir yıllık elektrik tüketimi, 11 bin 798 aracın yakıt deposunu dolduracak yakıt gibi figürlerle ifade edebiliriz. Bu değer, paydaşlarımızın ve en önemlisi de, atıklarını ayrı biriktiren, boş karton ambalajı geri dönüşüm kutusuna atan tüketicilerimizin başarısıdır. Tüketicilerimizin bu davranışı, kendileri için küçük bir davranış seçimini, ancak doğanın ve kaynakların korunması açısından önemli bir etkiyi ifade ediyor.
Destek verdiğimiz üreticilerden, sağlıklı ürünlerimizi tercih eden tüketicilerimize, doğadan insana uzanan bir sürdürülebilirlik değer zinciri ortaya koyuyoruz. Çevre sürdürülebilirliği alanında daha fazla değer üretmek için, tüketiciler başta olmak üzere, bu değer zincirindeki tüm paydaşlarımızla el ele veriyoruz. Uzun soluklu bir aksiyon planıyla, birlikte atılacak küçük adımların, yapılacak küçük şeylerin, büyük değerlere dönüşmesini hedefliyoruz. Bu doğrultuda, farklı İletişim ve saha aktiviteleri gerçekleştiriyoruz. Planımız dahilinde 2016 yılında Dönüşüm Doğamızda konseptiyle geri dönüşümün, daha güçlü bir toplumsal alışkanlık olması konusuna odaklanıyoruz” dedi.
“Geri dönüşüm bilincinin toplumda yaygınlaşması bu açıdan önemli”
‘Küçük Şeyler Doğayı Yeniler’ eğitimlerinin, çevre bilincini küçük yaşta edindirmek açısından önemini vurgulayan Süleymanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Hayata her zaman başka bir gözle bakmanın mümkün olduğuna; minik seçimlerin, tercihlerin büyük etkiler sağlayabileceğine inanıyoruz. Atıklarını ayrı biriktiren, boş karton ambalajı geri dönüşüm kutusuna atan her bir tüketici, doğal kaynakların korunmasına katkı yapıyor. Geri dönüşüm bilincinin toplumda yaygınlaşması bu açıdan önemli. Biz, geri dönüşüm konusunda bilgilenen çocukları, mükemmel birer iyi niyet elçisi olarak görüyoruz. Onlar, arkadaşlarının ve büyüklerinin tercihlerini, davranışlarını etkileme gücüne sahipler. Küçük Şeyler Doğayı Yeniler projesini desteklemek bu nedenle bize mutluluk veriyor. Eğitimden çıkan miniklerin heyecan ve sevinçlerini, öğrendiklerini bir an önce ailelerine- arkadaşlarına anlatma telaşlarını görmek, bizi hem çok gururlandırıyor hem de geleceğe dair umudumuzu artırıyor.”