III. Ulusal Sütçülük Kongresi’nde konuşma yapan Ak Gıda-İçim Süt CEO’su Ali Sözen, “Türkiye’nin farklı bölgelerindeki fabrikalarımız ve geniş dağıtım ağımızla oluşturduğumuz büyük ekosistemde faaliyetlerimizin çevresel etkilerini gözeterek hareket ediyoruz. Bünyesinde yer aldığımız dünya süt endüstrisinin en büyük şirketi olan Grup Lactalis’in Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ile uyumlu hedeflerine paralel karbon ayak izimizi azaltma hedefleri belirledik ve bu yönde aksiyonlarımızı alıyoruz” dedi.
İçim ana sponsorluğunda, “Sürdürülebilirlik Perspektifinden Süt Endüstrisinin Geleceği” temasıyla gerçekleşen III. Ulusal Sütçülük Kongresi’nde sektörün önde gelen üreticileri, sanayicileri ve akademisyenler bir araya geldi. Sürdürülebilirlik Liderleri Oturumu’nda konuşan Ak Gıda-İçim Süt CEO’su Ali Sözen; tüm süreçlerde karbon ayak izini azaltmaya yönelik proje ve yatırımlara öncelik verdiklerini belirtti. Sözen; günlük 5 bin ton süt işleme kapasitesi ve 6 fabrikasıyla Türkiye’nin en fazla süt ve süt ürünleri üretimini gerçekleştirerek Türkiye’nin sütlü ürünler üretim ve dağıtım lideri olan Ak Gıda-İçim Süt’ün, sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarını değer zincirinin tüm halkaları için ayrı ayrı planladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
“Bünyesinde yer aldığımız dünya süt endüstrisinin en büyük şirketi olan Grup Lactalis, tüm dünyadaki operasyonlarında Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’yla uyumlu olarak karbon ayak izini 2050’de sıfırlamak istiyor. Bu doğrultuda da 2019 yılını baz alarak, 2025’te yüzde 25 ve 2033’te yüzde 50 azaltmış olmayı hedefliyor. Biz de Grup Lactalis’in en büyük 7. pazarı olan Türkiye’de, Lactalis’in hedeflerine paralel olarak karbon ayak izimizi azaltma hedeflerimizi belirledik ve bu yönde aksiyonlarımızı alıyoruz. Bu doğrultudaki çalışmalarımızı değer zincirimizin tüm halkaları için ayrı ayrı planlıyoruz. Karbon salınımını azaltma çalışmalarımıza çiğ süt toplama aşamasından başladık. Öncelikle fabrikalarımıza yakın çiftliklerden süt toplayarak çiğ süt lojistiğinde yapılan toplam kilometreyi azaltıyoruz.
Ayrıca dinamik rotalama ile lojistik verimliliği sağlayarak yaptığımız kilometreyi azaltmaya çalışıyoruz. Lojistik çözüm ortağımızla yaptığımız işbirliği ile bir ilke imza attık ve Avrupa’da çiğ süt lojistiğinde türünün tek örneği olan yüksek hacimli treyleri geliştirdik. Treylerleri farklı dayanaklı materyaller kullanma yoluyla hafifleterek, buradan elde edilen ağırlık çiğ süt lojistiği avantajı için kullanılabildi. Bu sayede her 6 taşımada 1 taşıma tasarruf etmeyi başardık. Biz bu treylerin patentine özellikle başvurmadık çünkü bu inovasyonun sadece şirketimize fayda getirmesi ile sınırlı kalmasını istemedik, çevresel fayda ve ülke menfaati için tüm endüstrinin yararına sunduk.”
Ak Gıda-İçim Süt CEO’su Ali Sözen; Sakarya, Pamukova’da bulunan ve Türkiye’nin en büyük süt fabrikası olan tesislerinde kullandıkları elektrik enerjisinin yüzde 90’ını kendilerinin ürettiklerini, bu oranı, yenilebilir enerji yatırımlarına güneş paneli ve rüzgâr türbinleriyle devam ederek yüzde 100’e çıkartmayı hedeflediklerini belirtti.
Bitmiş ürün lojistiği sırasında karbon salınımını azaltmak için de pek çok yeni projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Sözen, “Örneğin şirket tarihimizde ilk kez trenle UHT süt sevkiyatı yaptık. Tır filomuzda yer alan araçların ürün sevkiyatları sonrası geri dönüşlerinde ambalaj ve hammadde taşıyarak boş dönmesini önlüyoruz. Bu sayede yılda 2000 tır daha az nakliye yapıyoruz. Çift Katlı Tır Projemiz kapsamında artık tır filomozun yüzde 45’ini çift raflı tırlar oluşturuyor ve bu sayede yılda 1500 tır daha az nakliye yapıyoruz. Aynı zamanda, süt ve süt ürünleri sektöründe satış filosuna yüzde 100 elektrikli araç katan ilk şirket olduk. Bu yatırımla karbon emisyonumuzu araç başına yılda 4.4 azaltıyoruz” dedi.
Dünyada ve Türkiye’de su kaynaklarının hızla tükenmesine de dikkat çeken Ali Sözen, “Birleşmiş Milletler’in 2022 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu’na göre son 300 yılda dünyadaki sulak alanların yüzde 85’i kayba uğramış. Grubumuz Lactalis, süt endüstrisinde suyun verimli kullanımını önceliklendiriyor. Grubun faaliyet gösterdiği ülkelerdeki su risklerini değerlendirdiği raporun 2050 yılına kadarki gelecek projeksiyonlarında Türkiye’nin büyük bölümünün de kuraklaşacağı öngörülüyor. Biz tüm yatırım planlarımıza su kaynaklarımızı verimli kullanmak ve suyu geri kazanmak amacıyla yön veriyoruz. Su yönetimimizde; azalt, yeniden kullan ve geri dönüştür prensibi ile ilerliyoruz” diye konuştu.
Ambalaj optimizasyonu ve geri dönüştürülebilir ambalajlar üzerine Ar-Ge çalışmalarıyla son 10 yılda ambalaj atığını yüzde 20 oranında azalttıklarına dikkat çeken Ali Sözen, “Hala daha gidecek çok yolumuz var. Teknolojiden faydalanarak, öğrenimlerimizi sektörel olarak paylaşarak ve iş birlikleri yaparak çevresel etkilerimizi azaltmaya devam etmeliyiz” dedi.