Et ihtiyacını kendi tesislerinde yetiştirdiği besilerden karşılayan ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen Başyazıcı Gıda, 70. yılını Cumhuriyet’in 100. yılında özel lansman ile kutladı.
Türkiye’nin gastronomideki gücü ve zenginliği tüm dünyada biliniyor. Başyazıcı Gıda 70 yıldır bu zenginliklere kendi bölgesindeki usul ve yöntemlere coğrafi işaretlere sadık kalarak ve yeni ürünler geliştirerek katkı sağlıyor. Firmanın yeni ürünleri; Gravyer Peynirli Kuzu Sucuk, Chorizo, Mortadella, Milano Salamı, Füme Antrikot, Kaburga Füme, Napoli Salam, Dana Bacon, Dana Tiftik Füme Kaburga, Pepperoni Salam ve eşlikçi olarak özel olarak hazırlanmış Soğan Reçelli Mayonez, Tütsülenmiş Biber Reçelli Mayonez, Sarımsaklı 3 peynir kreması sosları misafirleri tadımına sunuldu.
“Pastırmanın 400 yıllık geçmişi var, ata mirasımız”
Başyazıcı Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Murat Başyazıcıoğlu, “Cumhuriyetimizin 100. yılında, 70. yılımızı kutlamak bizim için çok büyük bir mutluluk ve buna şahit olduğumuz için ayrıca mutlu olduğumuzu belirtmek istiyorum. Ben markamızın 3. kuşak temsilcisiyim. Geldiğimiz noktada 70 yıllık bir markayı temsil etmek benim için de çok büyük bir gurur. Atalarımızdan bizlere miras kalan ve gastronomi açıdan önemli bir değerdir pastırma. Orta Asya’dan bu yana, bugünlere gelen pastırma Kayseri ile özdeşleşmiştir. Aslında tahmini 300-400 yıllık bir geçmişi var pastırmanın. Coğrafi işaretli ürünleri yaşatmak nasıl Fransa ve İtalya’da önemliyse, Kayseri’de de Kayseri pastırması, sucuğu, mantısı oldukça önemlidir. Bir taraftan geleneksel lezzeti koruyarak diğer taraftan inovatif ürünler de geliştirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Faydalı probiyotiklerin anahtarı Başyazıcı’da”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Akademisyen Dr. İsmail Aslan da şunları söyledi: “Başyazıcı firması ile yaklaşık bir yıldır ortak çalışmalarımız var. Bugün lansmanı yapılan bu projede yerli probiyotik vurgusu yapıldı.
Dünyanın birçok ülkesinde probiyotik ürünler olmasına rağmen, Türkiye’deki bir sucuk markası kendi coğrafyamıza ait etleri kullanarak yine kendi coğrafyamızdan izole edilmiş probiyotiklerle sucuklarını yapmaya çalıştılar. Şu anda Türkiye’de sucukların içerisindeki bağırsak mikrobiyotamıza faydalı olacak probiyotiklerin anahtarı Başyazıcı’da.
“Post probiyotiklerin kolon kanserini önleyeceğine dair akademik çalışmalar var”
Toplumumuzda kolon kanseri son derece yaygınlaşmaya başladı. Önümüzdeki dönemde post probiyotiklerin kolon kanserini önleyebilecekleri ile ilgili bir akademik çalışma yayınlayacağız. Bunu yayınladığımızda dünyada şöyle bir trend oluşacak, post probiyotiklerin kullanımı kolon sağlığı için faydalıdır. Dolayısıyla, Başyazıcı’nın probiyotikli sucuklarını kullandığınızda kolon sağlığınız için faydalı işler yapacaksınız” açıklamasında bulundu.
“Bağırsaklar sindirim sisteminden bağışıklık sistemine, cilde, beyne, hormonlara ve böbrek üstü bezlerine kadar vücudun her bölümünü etkiler” diyen Fonksiyonel Tıp Diyetisyeni Yeşim Temel Özcan şunları söyledi: “Kalp hastalığı, kanser veya duyusal sağlık sorunları gibi kronik bir hastalıkla uğraşıyorsanız, bağırsak sağlığınızı ele almak çok önemlidir. Probiyotikler, vitaminlerin sentezini sağlar, duygu durumumuzu, sindirimimizi destekler, Bağırsak Sendromu (IBS) belirtilerini azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir.
Pastırma ve sucuk faydaları arasında fermente işleminden kaynaklanan durumlar söz konusudur. Sindirim sistemine yararı olan fermente gıdaların bağışıklık sistemine de faydası vardır. Fermente gıdalar sindirim sistemindeki yararlı bakterileri çoğalttıkları için önemlidir. Aynı zamanda pastırmada kullanılan çemen ve sucuk yapımında kullanılan baharatlar sayesinde faydaları artmaktadır.”