Tüm ülkeye yayılmış 40 milyon adedi aşan hurma ağacından elde edilen mahsul dışında, meyve olarak sadece limon ve mango üretilen BAE’de sebze yetiştiriciliği ise dağlık ve nispeten mevsimsel yağış alan sınırlı bölgelerde yapılıyor.
TC Abu Dhabi Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği
Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi içinde Suudi Arabistan’dan sonra en büyük ikinci ekonomiye sahip olan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ekonomik dinamikleri açısından belirleyici öneme sahip olan uluslararası ham petrol varil fiyatının 2008 yılı Temmuz ayında ulaşmış olduğu 147 ABD Dolarının ardından başlayan hızlı iniş trendi yanında uluslararası finansal krizin getirmiş olduğu talep daralmasından 2009 yılı ilk yarısı itibariyle menfi yönde etkilenmeye devam etmektedir.
Global finans krizi, BAE’de mevcut ve yeni başlatılacak projelerin finansmanından, borsanın performansına kadar uzanan geniş bir yelpazede ülke ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisini göstermiştir. 2008 yılını % 7.4’lük büyüme hızı ile tamamlayan BAE ekonomisi, petrol fiyatlarındaki düşüş, OPEC üretim kotaları yanında uluslararası finansal krizin getirmiş olduğu etkiler ve özellikle inşaat-emlak sektöründe görülen hızlı daralma neticesinde 2009 yılı büyüme tahminini -% 1.8 olarak oldukça aşağı seviyelere çekmiş bulunmaktadır.
2008 yılının ilk dokuz aylık döneminde giderek yükselen özel sektör kredi talebi ile önemli meblağlara ulaşan bankalarca açılan ve/veya aracı olunan krediler, 2008 dördüncü çeyreğinden başlayarak 2009 yılı ilk yarısına taşınacak şekilde para piyasalarının en büyük sorunu haline gelmiştir. Likidite yetersizliği ve bankaların aktif yeterlilik rasyolarının bozulması biçiminde kendini gösteren sorunlar global krizle beraber ülkeyi terk eden yabancı sermayenin de etkisiyle piyasaları rahatsız eden boyutlara gelmiştir. Merkez Bankasının ilk etapta Bankalara sağladığı 19.1 milyar Dolarlık fon ile beraber bankalardaki mevduatlara Devlet güvencesi getirilmesi mevcut problemin bir miktar hafifletilmesini sağlamıştır. Yedi Emirlikten oluşan BAE’nin ikinci büyük Emirliği olan Dubai’de global krizle ortaya çıkan gelişmeler 2009 yılı ilk yarısında ülke gündemini yoğun biçimde meşgul etmiştir. Ekonomik aktivitesinin % 50’sini aşkın bölümünün gayrimenkul-inşaat sektörü merkezli döndüğü Dubai emirliği sermayeli şirketlerin 85 milyar ABD Doları seviyelerinde olduğu tahmin edilen dış borçlarının çevrilmesine yönelik riskler ve anılan Emirlikte iptal edilen veya durdurulan büyük emlak projeleri ekonomik ve ticari aktiviteyi baskı altında tutmuştur. Federal Hükümette ağırlıklı rolü bulunan Abu Dhabi Emirliği’nin perde arkası müdahalesi ile özellikle Dubai Emirliği sermayeli büyük şirketlerin vadesi gelen ödemelerine destek olma anlamında anılan Emirliğe BAE Merkez Bankası garantili 10 milyar Dolarlık bono arz etmek suretiyle borçlanma imkanı getirilmiştir.
BAE ekonomisinin petrol dışı dinamiklerini teşkil eden gayrimenkul, inşaat ve turizm sektörlerinde ortaya çıkan daralma, zincirleme olarak genel ülke performansını etkilerken, gelişmeler tüketimde talep düşüşü, işgücü piyasasında daralma, üretim ve ticaretin gerilemesini beraberinde getirmektedir. 2009 yılı ilk yedi ayı içerisinde enerji ve sanayi yatırımları piyasalardaki durgunluk, likidite ve yatırımcıların düşük risk alma nedenlerine bağlı olarak bir önceki döneme göre % 17 oranında azalmıştır.
Yerel şirketler yeni yatırımlar ve kapasite artırımına ilişkin planlarını ertelemekte, mevcut projelerinin ölçeklerini gözden geçirmekte, gerekirse küçülme seçeneklerini değerlendirmekte, daha önceki yıllarda temin ettikleri dış kredilerin çevrilmesi dahil finansman ihtiyaçları için daha yoğun olarak yerel Bankalara müracaat etmektedirler. Abu Dhabi Emirliği’nin bünyesinde yer alan, emirliğin petrol gelirlerinin biriktiği ve uluslararası alternatif yatırım araçlarında değerlendirilen Kamu Fonu “Sovereign Fund” gerektiğinde likidite olanağı sağlamak suretiyle ülkede ekonomik istikrarın devam ettirilmesinde en önemli güvence olmaya devam etmektedir.
2008 yılında, yüksek seyreden konut kiraları ile gıda ve emtia fiyatlarındaki artışlara bağlı olarak % 12.3 seviyesinde gerçekleşen enflasyon oranının, 2009 yılında gayrimenkul piyasasında ve gıda maddelerinde yaşanan fiyat düşüşlerinin etkisiyle % 3.8’lere kadar gerilemesi beklenmektedir. İnşaat piyasası yanında turizm ve mali hizmetler sektöründe ortaya çıkan daralma beraberinde özellikle Dubai için yoğun işten çıkarmalar, gelir ve harcama seviyelerinde düşüşleri getirirken, yıllık % 7’lerde seyreden nüfus artış oranının 2009 yılında bir miktar eksiye döneceği tahmin edilmektedir.
Ülkenin tarım ve gıda sanayii altyapısı
4,6 milyonluk nüfusunun % 80’i, ülkeye geçici çalışma amacıyla gelmiş yabancılardan oluşan Birleşik Arap Emirlikleri, kişi başına düşen gelir itibarıyla dünyanın sayılı zengin ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülke iklimine bağlı olarak topraklarının önemli bölümünün tarıma elverişli olmaması nedeniyle sınırlı yerel üretim olanaklarına sahip olan BAE’de gıda ihtiyacının % 90’ı ithalatla karşılanmaktadır. Ülkenin 2008 yılı toplam gıda ürünleri (GTİP 01-24 arası) ithalatı 10,7 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
Tüm ülkeye yayılmış 40 milyon adedi aşan hurma ağacından elde edilen mahsul bir kenara bırakılırsa, meyve olarak sadece limon ve mango üretilen BAE’de sebze yetiştiriciliği ise dağlık ve nispeten mevsimsel yağış alan sınırlı bölgelerde yapılmaktadır. Petrol gelirlerinin ülke ekonomisine katkı sağlamaya başladığı 1970’li yılların başında 15.000 hektar olan ekilebilir alan, içinde bulunduğumuz dönemde 260.000 hektara çıkarılmıştır (BAE’nin toplam alanının % 3.1’ine tekabül etmektedir) ayrıca % 4’lük bir alanda hurma ağaçları ve kuraklığa dayanıklı bitki çeşitleri yetişmektedir.
Ülke topraklarının % 87’sine sahip Abu Dhabi emirliği BAE’deki toplam sayısı 6.313’e ulaşan seraların ve 22,797 adet tarım çiftliğinin de büyük bölümünü bünyesinde barındırmaktadır. Tarımsal üretimi desteklemek görevleri arasında yer alan Çevre ve Su Bakanlığı (MEW), bu kapsamda tarım, orman ve balıkçılık politikalarını tespit etmekte, sulu tarımı yaygınlaştırmaya yönelik hedef doğrultusunda ülkenin sınırlı su kaynaklarının artırılması ve yönetimine yönelik çalışmaları yürütmektedir.
Tarım arazileri genel olarak yerel halka ait olup devlet çok az sayıda çiftlikte deneme üretimi yapmaktadır. Yabancı firmalar azınlık hissesi temelinde yerli firmalar ile ortaklık oluşturmak suretiyle tarım sektöründe faaliyet gösterebilirler. (arazinin tamamı yerel ortağa ait olmalıdır). Tarım sektörünü geliştirmek üzere Abu Dhabi hükümeti yerel halka arazi dağıtmakta, üretim için gerekli olan gübre, tohum ve su gibi ihtiyaçları tedarik etmektedir. Çiftçinin üretim yapmasını takiben hükümet mahsulün bir kısmını destekleme alım fiyatı üzerinden satın alarak, nihai tüketiciye belediyeye ait perakende satış birimlerinde tarla fiyatı baz alınarak bu ürünleri sunmaktadır.
BAE’de 2007 senesinde yapılan sanayi yatırımlarının % 44.2’si gıda, tütün ve içecek sektöründe gerçekleştirilmiştir. Al Ain şehrinde kurulu olan ve 1987’den beri faaliyet gösteren sebze ürünlerini paketleme ve işleme fabrikası yerel tarım ürünlerinin bir bölümünün değerlendirilmesine hizmet etmektedir. Fabrikanın 500 tonluk dondurulmuş ürünler ve 60.000 tonluk domates salçası işleme kapasitesi bulunmaktadır.
Abu Dhabi merkezli Foodco firması tesislerinde un üretim-işleme tesislerinin kapasitesi günlük 200 tondan 800 tona yükseltilmiştir. Ayrıca söz konusu fabrikada 50 farklı çeşitte hayvan yemi üretimi (kümes, deniz ve diğer besi hayvanlarına yönelik) yapılmaktadır. Foodco’nun ayrıca pirinç, tuz, şeker ve yemeklik yağ gibi bazı temel ürünlerin tedarikine yönelik portföyü bulunmakta; Ortadoğu ve Körfez bölgesinde birçok ülkeye dondurulmuş beyaz et, kırmızı et ve sebze tedariki yapmaktadır.
Dubai Yatırım Şirketi tarafından 1995’de kurulan sofralık yağ üretim tesisi İsviçreli CAM Group ile ortaklık biçiminde Jebel Ali serbest Bölgesi’nde yıllık 1.500 ton kapasite ile faaliyet göstermektedir.
Hayvancılık alanında keçi, koyun, deve, inek ve at yetiştiriciliği ön plana çıkmakla beraber kümes hayvancılığı ve yumurta üretimi için kurulan çiftlikler ülkenin tüketim ihtiyacına cevap vermekten uzaktır. Tarım alanında tüketici ihtiyaçları dikkate alındığında, taze süt talebinin % 83’ü, yumurta talebinin % 38’i, et talebinin % 28’i ve beyaz et ihtiyacının ise sadece % 18’i yerli üretimle karşılanabilmektedir.
Perakende sektörü
Yapılan araştırmalar BAE perakende gıda piyasasının hacminin 3,5-4 milyar ABD Doları, senelik gelişim oranının ise % 10 olduğunu göstermektedir. BAE perakende sektörü gelişim hızını muhafaza ederken, her geçen yıl piyasaya yeni katılan batılı anlamda gelişmiş mağaza zincirleri ile rekabet daha fazla hissedilir hale gelmektedir.
Ülkede tüketilen gıda ürünlerinin % 75’i organize perakende zincirlerinden satın alım yoluyla temin edilirken, satışa sunulan ürünlerin % 20’si ithal hammadde kullanılmak suretiyle yerel firmalarca üretilmektedir. Son dört yıl içinde hızlı bir gelişim gösteren hipermarket sektörü, piyasadaki mağaza sayısı anlamında 2003 senesine göre % 50 artış kaydederek 14’den 60 mağazaya çıkmıştır.
BAE nüfusunun % 75’ini barındıran 3 Emirlik, Abu Dhabi, Dubai ve Sharjah’da yaşayan tüketiciler genel olarak büyük ölçekli perakende zincirlerinden alış veriş etme eğilimi göstermektedirler. Diğer emirliklerde yaşayan tüketiciler ise daha ziyade mini marketler ve bakkal türü küçük perakende birimlerini tercih etmektedirler. Hipermarket, mağaza zincirleri ve süpermarketlerin BAE gıda piyasasındaki payı % 50 gibi önemli bir seviyede bulunmaktadır.
BAE’ye özgü bir gelişme ise Kooperatif mağazaları olarak anılan büyük perakendecilerdir. Anılan perakende birimleri genel olarak emirlik yönetiminin bir iştirakı olarak ortaya çıkmış, daha sonra ise yerli sermaye gruplarının da katılmasıyla gelişmişlerdir. Kooperatif türü mağaza zincirleri, faaliyetlerinin ilk dönemlerinde daha ziyade düşük gelir grubuna ait tüketicilere hitap ederken, daha sonra cazip yerleşkelerde büyük ölçekli mekanlarda, ürün çeşitliliğini artırarak ve cazip fiyat sunarak ülke perakende piyasasındaki paylarını % 30’a çıkarmışlardır.
BAE piyasasında faaliyet gösteren belli başlı büyük perakende zincirlerine ilişkin bilgiler aşağıdaki tabloda yer almaktadır:
Zincir mağaza adı |
Yatırımcı |
Yıllık satış(Milyon ABD $) |
Mağazasayısı |
Faaliyet durumu |
Satın alma biçimi |
Carrefoure/MAF | Fransız/yerel | 600 | 10 | Tüm ülkede faal | Yerel kaynaklardan /ithalat |
Tüketici Kooperatifleri | Yerel | 550 | 85 | Tüm ülkede faal | Doğrudan kaynağından |
EMKE Group | Hintli/yerel | 500 | 85 | Tüm ülkede faal | İthalat/yerel kaynaklardan |
Al Safeer Group | Hintli | 200 | 22 | Tüm ülkede faal | Yerel satın alma/sınırlı ithalat |
Spinneys | Yerel-G.Afrika | 200 | 24 | Tüm ülkede faal | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Choithram & Sons | Uluslararası | 150 | 24 | Tüm ülkede faal | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Al Maya Lal’s Group | İngiliz/Hintli | 60 | 14 | Tüm ülkede faal | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Safestway/Giant Supermarket | BAE-Hintli | 35 | 11 | Tüm ülkede faal | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Lebanese Fruit Co. | BAE/Lübnan | 25 | 8 | Sharjah/ Abu Dhabi/ Dubai | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
ABELA Stores | Yerel | 18 | 1 | Abu Dhabi | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Park n’ Shop | Hintli | 13 | 1 | Dubai | İthalat/yerel kaynaklardan/ distribütörden |
Geant | BAE/fransız | 2 | 2 | Dubai | Yerel distribütör |
Kooperatif türü büyük perakendeciler dışında genelde zincir mağazalar gıda ürünleri için kendi ithalatlarını doğrudan yapmakta veya yerel ithalatçı firmalar aracılığı ile ürünleri tedarik etmektedirler. Perakendeciler zaman zaman tek bir marka için bir konteynıra tekabül etmeyecek daha ufak miktarlı siparişler verebildikleri gibi, ürünlerin depolanması ve lojistiği için ithalatçı, toptancı ve distribütör firmadan destek talep etmektedirler.
Başta Hintli, Pakistanlı, Bangladeşli, Filipinli ve İranlı olmak üzere nüfusunun % 80’i göçmenlerden oluşan BAE’de farklı tüketim kalıpları ve tercihlere hitap edecek biçimde çok çeşitli gıda ürünlerini market raflarında bulmak mümkündür. Gıda ürünlerinin vergiden muaf veya düşük gümrük vergisine tabi olması yanında KDV benzeri vergi uygulamalarının bulunmaması ürün fiyatlarının diğer ülkeler ile mukayeseli olarak düşük seviyede kalmasını sağlamaktadır.
Ülkenin coğrafi konumu ve kolay ulaşım olanakları itibarıyla pek çok pazar ile yoğun ticaret içinde bulunması yanında, gıda sektöründe ihtiyaçların % 90’ının ithalat yoluyla karşılanması nedeniyle, pazarda tedarikçi firmalar açısından çok yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Tüketim ömrü nedeniyle hızlı bozulabilir ürünler Körfez veya Ortadoğu bölgesinden temin edilirken, uzak mesafelerde bulunan ülke firmaları uçak kargosunu da kullanarak pazarlama yapmaktadır.
Bazı ürün grupları için pazardaki tedarikçi ülkeleri gösteren verileri içeren tablo aşağıda yer almaktadır.
ÜRÜN ADI |
EN BÜYÜK TEDARİKÇİ ÜLKELER |
Kümes hayvanları Net ithalat: 350.000 MT | 1.Brezilya % 70 2.Suudi Arabistan % 10 3.ABD % 8 4.Fransa % 6 |
Süt tozu Net İthalat: 70.000 MT | 1.Hollanda % 30 2.Yeni Zelanda % 22 3.Danimarka % 8 4.Hindistan % 10 |
Kırmızı et Net ithalat: 130.000 MT | 1.Hindistan % 70 2.Avustralya % 10 3.Yeni Zelanda % 5 |
Pirinç Net ithalat: 650.000 MT | 1.Pakistan % 40 2.Tayland % 35 3.Hindistan % 15 |
Çikolata ve kakao ürünleri Net ithalat: 18.850 MT | 1.Türkiye % 13 (düşük fiyat grubu için)2.İngiltere % 12.7 3. Fransa % 12.2 |
Şekerleme ürünleri Net ithalat: 20.000 MT | 1.ÇHC % 10 (düşük fiyat grubu için)2.Türkiye % 10 3.Endonezya % 9.6 |
Taze meyve Net ithalat: 650.000 MT | 1.Pakistan % 23 2.Hindistan % 22 3. İran % 12 |
Re-eksport ticareti
Dubai, dünyanın üçüncü büyük re-export merkezi konumunda olup, tüm körfez ülkelerinin yanı sıra Hindistan, İran, Irak, Pakistan, Doğu-Kuzey Afrika ve Uzakdoğu ülkelerine açılan bir kapı ve yaklaşık 2 milyar nüfusa hitap eden bir pazar durumundadır. Yine Dubai’de her yıl 70 civarında fuar düzenlenmekte olup, dünyanın sayılı, bölgenin ise en önemli ve büyük fuarları durumundaki bu fuarlara, başta yukarıda sayılan bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünyadan binlerce işadamı katılmakta ve fuar süresince büyük hacimli iş bağlantıları yapılmaktadır.
BAE’nin genel dış ticaret rakamları dikkate alındığında, 2009 yılında 122,4 milyar ABD Doları olan toplam ithalatının % 71’inin, toplam 18 milyar ABD Dolarlık petrol dışı ihracatının ve 40,3 milyar ABD Dolarlık re-exportunun % 79’unun Dubai Emirliğinden yapıldığı görülmektedir. Ülkenin 2008 yılı toplam gıda re-export ticareti 2,3 milyar ABD Doları, ihracatı ise 1,4 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
Petrol, petrokimya ürünleri ve gaz ihracatı dışındaki ülke ihracatının önemli bir bölümü serbest bölgelerden yapılmaktadır. Lojistik, idari ve mali avantajlar sunan serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar lisans, acente tayini ve yerli ortak gibi zorunluluklardan muaf olduklarından özellikle yabancı firmalarca tercih edilmektedir.
Gelişen turizm sektörünün sunduğu imkanlar
Körfez Bölgesinde global kriz öncesinde başlatılan toplam 273 milyar ABD Doları değerindeki turizm yatırımları içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) % 85’lik paya sahiptir. BAE’de devam eden turizm yatırımları 558 milyon metrekarelik bir alana yayılmış olup, tüm Körfez bölgesindeki turizm amaçlı inşaat alanı dikkate alındığında BAE’nin payı % 75’e tekabül etmektedir.
Global kriz öncesi planlamalara göre, 2018 yılına kadar tedrici olarak tamamlanması hedeflenen turizm yatımlarının % 50’sine tekabül eden 122 milyar Dolarlık bölümü Dubai Emirliği’nde, 83 milyar Dolarlık bölümü ise Abu Dhabi emirliğinde gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. 2009 senesinde yaklaşık 10 milyon turist ağırlayan Dubai emirliğinde faaliyette bulunan mevcut 415 otel ve geçici konaklama tesisindeki 40.000 adetlik yatak sayısının yeni yatırımlar neticesinde, 2015 yılı sonuna kadar 100.000 seviyesine çıkarılması ve turizm sektörünün 2017 yılına kadar 1,7 milyon kişilik ilave istihdam oluşturması planlanmıştır.
Bu çerçevede, Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkeler içerisinde yeni turizm yatırımlarından % 75’lik pay alan BAE’de hızla gelişen turizm sektörünün ihtiyaçları paralelinde, gerek konaklama tesislerinin gerekse restoran türü işletmeler ile turistlerin ziyaret ettiği alışveriş ve eğlence merkezlerinin tarım-gıda sanayi ürünlerine olan ihtiyacı da sürekli artmaktadır.
İthalat düzenlemeleri
Ülkede genel olarak uygulanan gümrük vergisi % 5’tir. Bu oran alkollü içkiler için % 50 ve tütün ürünleri için % 100’dür. Bununla beraber işlenmiş gıda ile ilaç ürünlerini kapsayan bir takım mal grupları için (Dubai Gümrük İdaresi’ne ait http://www.dxbcustoms.gov.ae/Content/Rules+and+Regulations internet adresinden muaf ürünler listesine ulaşılabilir) gümrük vergisi alınmamaktadır. (Hemen her türlü canlı hayvan ithalinde gümrük vergisi muafiyeti uygulanmakta, işlenmiş ürünlerde ise % 5 GV alınmaktadır.) Ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) üyesi ülkelerden yapılan ithalattan (en az % 40’ının GCC üyesi ülkede üretilmesi şartı ile) gümrük vergisi alınmamaktadır.
Gıda mallarında standartlar mahalli talepler doğrultusunda Tarım ve Sağlık Bakanlıkları ile Belediyeler Genel Sekreterliği’nin oluşturduğu Komite tarafından belirlenmektedir. Gıda mallarının markalanma ve etiketlenmesinde Körfez Standardı (GS 9/1995) uygulanmaktadır. Etikette ürün ve marka adı ile birlikte oransal olarak azalan sırada katkı maddeleri ve içindekiler yer almalı, “E” numarası olan katkı maddeleri, tüm hayvansal yağların menşei, metrik ölçüme göre net ağırlık üretim ve son kullanma tarihleri, menşe ülke imalatçının unvanı ve adresi, varsa özel muhafaza ve hazırlama talimatları bulunmalıdır.
Ürünün orijinal etiketi dışında mutlaka Arapça dilinde düzenlenmiş etiketi bulunmalıdır. Üretim tarihi (gün/ay/yıl) ambalajın ayrılmaz bir parçası olduğundan, ya etikette basılmış olmalı veya mahfazaya işlenmiş olmalıdır. Yapışkan etiket (sticker) plastik baskı vb. metotlar kabul edilmemektedir. Diyet ürünleri, sağlık ve bebek gıda ürünleri gibi bazı özel kategoriler için etiket üzerinde vitamin ve mineral değerlerine ilişkin ayrıntılı bilgilerin yer alması şarttır. Gıda ürünlerini ilgilendiren diğer bir standart ise (GCC GS 150/1993) 118 adet ürün için ithalat esnasında üretim ve son kullanma tarihleri itibariyle rafta kalabileceği sürenin yarısının aşılmamış olmasına ilişkin zorunlu uygulamadır.
BAE’nde tüm ithalatçıların lisans almaları zorunludur. İthalatçı ancak lisansında belirtilen malları ithal etmeye yetkilidir. BAE piyasasında dağıtım faaliyeti, ithalat yapılıp perakendecilere toptan mal vermek şeklinde olduğu gibi, doğrudan ithal ettiği malları perakende satmak şeklinde de olmaktadır. Ülke piyasasında faaliyet gösteren firmaların büyük çoğunluğu yabancı ortaklı firmalardır. Yasal zorunluluk nedeni ile firmanın % 51’inin yerli ortağa ait görünmesine karşın, bu firmalar fiili olarak tamamen yabancı firmalardır. Dolayısıyla tamamen ithalata dayalı olarak çalışan bu firmalar kendi ülkelerinden mal getirdikleri gibi, diğer ülkelerden de ithalat yapabilmektedirler. Gıda maddeleri çoğunlukla toptancılar tarafından ithal edilmektedir. Son zamanlarda büyük alışveriş merkezlerinde açılan büyük marketlerin kendileri de doğrudan ithalat yapıp, ithal ettikleri malları perakende olarak satmaktadır.
BAE’nde mal satmanın en yaygın yolu acente vasıtası ile satıştır. BAE’nde acente ve dağıtıcı arasında bir ayrım yapılmamakta ve her iki terim “ticari acente” şeklinde ifade edilmektedir. Acente, BAE vatandaşı veya BAE vatandaşlarının tamamına sahip olduğu bir şirket, ya da yabancıların hissesinin % 49’u geçmediği bir limited şirket olabilir. Her bir Emirlik için ayrı acentelik sözleşmesi yapmak gerekmektedir.
BAE ölçeğinde acentelik izni verilmemektedir. Ancak tüm BAE için her bir emirlikte temsilcisi bulunan ana acente ile sözleşme yapılabilir. Bundan dolayı Acentenin tüm BAE için genel acente olması ve hedef pazar olarak düşünülen emirliklerde temsilcilikleri bulunmasına önem verilmelidir. Acentelerin sözleşmelerini bulundukları emirliklerin ticaret ve sanayi odaları ile Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’na tescil ettirmeleri gerekmektedir. Sadece BAE vatandaşları veya tamamıyla BAE vatandaşlarının sahibi olduğu firmalar yerel acente olarak tescil ettirebilirler. Sözleşme süresinin bitmiş olması fesih nedeni değildir. Acentelik sadece ana firma ile acentenin karşılıklı anlaşması ile feshedilebilir.
Gıda ürünlerinde ithalatında genel kurallar
– Gıda içeren tüm şişe, kutu, paket vs. üretim ve son kullanma tarihini içermek zorundadır.
– İlgili ülkenin sağlık kuruluşu veya yerel yönetimden sağlık sertifikası bulunmalıdır.
– Aktif bileşeni et olan ürünlerde helal sertifikası gereklidir.
– Tarımsal ürünler ve çiçekler için Tarım Bakanlığı’ndan karantina testi ve bitki hijyen raporu bulunmalıdır.
– Kitap, dergi, sureli yayınlar, video ve kasetler gibi basılı ürünler tarife ücretine ek olarak gümrük incelemesinden ve sansürden geçer.
– Paketleme listesi her bir ürün için, paket sayısı, ağırlık, boyutlar gibi tanıtıcı detayları içermelidir. Her bir kutu için ayrı bir liste konulması tavsiye edilir.
– Nakliye belgeleri uluslararası nakliye kuralları kapsamında düzenlenmelidir.
– Menşei sertifikası uluslararası nakliye kuralları kapsamında düzenlenmelidir. Menşei sertifikası bulunmayan ürünlerden fatura başına 200 Amerikan Doları gümrük cezası uygulanır.
– İslam karşıtı yayınlar, müstehcen resim ve fotoğraflar ile silah, cephane, hayvan derisi ithali yasaktır.
– Ticari amaçlı çiçek, tohum ve diğer tarımsal ürünlerin ithalatı Sağlık Bakanlığı’nın özel iznine tabidir.
– Ticari amaçlı ilaç ve gıda ürünleri ithalatı Yerel Yönetim/Sağlık Bakanlığı iznine tabidir.
– Marka ve diğer açıklamalar İngilizce ve Arapça olmalı ve paketin en az üç tarafında yer almalıdır.