Türkiye’nin önemli et üreticilerinden Bonfilet’in Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akkoyun, “Bu yıl Koronavirüs pandemisi nedeniyle sektörde % 30 daralma öngörüyoruz” dedi.
Yetişkin bir insanın dengeli ve sağlıklı beslenmesi için yılda ortalama 25 kg kırmızı et tüketmesi gerekir. Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verilerine göre, 2019’da dünyada ortalama kişi başına 14,4 kilogram dana ve sığır eti tüketilirken Türkiye 9,4 kilogram ile dünya ortalamasının gerisinde kalmıştı. Bu yıl kırmızı et üretiminde Koronavirüs salgını nedeniyle % 30 daralma öngördüklerini belirten Bonfilet Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Akkoyun, et tüketiminin % 20’sini karşılayan turizm sektörünün salgından etkilenmesinin bu daralmada büyük paya sahip olduğunu belirtiyor.
Kişi başı et tüketimi dünya genelinde düştü
OECD verilerine göre 2020’nin son çeyreğinde kırmızı et tüketiminin en yüksek olduğu 3 ülke Arjantin (36,8 kg), ABD (26,1 kg) ve Brezilya (24,4 kg). Bu ülkelerde bir önceki yıla kıyasla kişi başı et tüketimi ortalamasında düşüş söz konusu. Et tüketiminin en fazla olduğu Arjantin’in 2019 yılında kişi başı dana ve sığır eti tüketimi ortalama 37,9 kilogramdı. Türkiye için 2020’de dana ve sığır eti tüketiminde 9,6 kilogramlık bir öngörüleri olduğunu söyleyen Hakan Akkoyun, “Bu oranı yakalayabilmemiz ya da en azından bir önceki yılın tüketim oranlarını muhafaza edebilmemiz için sektörel çabanın yanı sıra ‘düzenli olarak ve yeterli miktarda tüketilen kırmızı etin insan sağlığına faydaları’ noktasında kolektif bir bilinç yaratmamız gerekiyor. Bu fazda doğru kaynaklardan elde edilen rafine bilginin halka aktarılabilmesi için medya yayım organlarına çok iş düşüyor” dedi.
Et tüketiminin % 20’si pandemiden en çok etkilenen turizm sektöründe
Bu yıl kırmızı et tüketiminde toplamda ortalama % 30 küçülme olduğunu ön gördüklerini belirten Akkoyun, “Et tüketiminin % 20’si turizm sektörü kaynaklı. Turizmin pandemiden ciddi oranda etkilenmesinin yanı sıra toplu yemek üretimi yapan noktaların, catering ve restoranların kapanması ya da kapanmasalar bile mevcut kapasitelerini % 80 oranında azaltmaları nedeniyle ev dışı tüketim satış kanalı sektörel bazda ciddi anlamda zarar gördü” açıklamasında bulunuyor.
“Kırmızı et sektörü sürdürülebilir hayvancılık politikaları ile desteklenmeli”
Et tüketimi, yaşam standartları, beslenme kültürü, hayvancılık faaliyetlerindeki sürdürülebilir düzenlemeler ve tüketici fiyatlarının yanı sıra makroekonomik belirsizlik ile kişi başına düşen GSMH ile ilgilidir. Diğer ürünlerle kıyaslandığında et, yüksek üretim maliyetleri ve yüksek çıktı fiyatları ile karakterize edilir.
Akkoyun, “Et talebi, daha yüksek gelirle ve kentleşmeye bağlı olarak hayvansal kaynakların desteklenmesi ve gıda tüketim değişiklikleri ile ilişkiliyken küresel et endüstrisinin geldiği noktaya ülkemizin içerisinde bulunduğu konjonktür itibariyle kısa sürede gelmesi maalesef oldukça zor” ifadelerini kullandı. “Döviz kurlarındaki artışa bağlı olarak hayvancılık sektöründeki artan maliyetlerin 2020 Ekim ayında yüzde 19,7 ile yüzde 60,7 aralığında arttığını unutmamak gerekiyor” diyen Hakan Akkoyun, ortalama 50 ton işlenen kırmızı etin katma değer yaratacak ürün potansiyelinin 35 tona düştüğünün altını çiziyor: “Bizim gibi üreticilerin sadece geçici teşvikler ile değil sürdürülebilir kalıcı hayvancılık politikaları ile desteklenmesi zorunluluğu ortadan kalkmadıkça ideal seviyede tüketimden söz etmek romantik bir bakış açısı olur. Bölgesel olarak Asya toplam et üretiminin yaklaşık % 40-45’ini karşılarken son yıllarda bu durum önemli ölçüde değişti. Avrupa ve Kuzey Amerika kırmızı et üretimleri yaklaşık iki katına çıktı. Kırmızı et üretiminin ve ona bağlı olarak tüketiminin yüksek gelirli ülkelerde artma eğilimi gösterdiğini söyleyebiliriz.”