Leröy Su Ürünleri Grubu, dünya çapındaki ilk çevre dostu, ASC (Aquaculture Stewardship Council) sertifikalı somon balığının üreticisi oldu.
Sektörün Norveçli devi, Alarko’nun su ürünleri şirketi Alfarm’ın yüzde 50 ortağı iken, geçtiğimiz Nisan ayında şirketin tamamını satın almıştı.
Satın almanın ardından İzmit’teki üretim tesislerinde gerekli altyapı ve sertifikasyon işlemlerini tamamlayan şirket,su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyanın en yüksek standardı olarak kabul edilen ASC sertifikalı somon balıklarını ülkemizde piyasaya sunmaya başladı.
ASC (Su Ürünleri Yetiştiriciliği İdare Konseyi), dünyanın önde gelen iki kurumu, WWF(Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve IDH (Sürdürülebilir Ticaret Girişimi) tarafından 2010 yılında kurulan, bağımsız ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş. ASC belgesi, çevreye ve topluma duyarlı balık yetiştiriciliği uygulamalarının uluslararası standardı olarak kabul ediliyor. Leröy, doğal yaşama saygılı, sorumlu balık yetiştiriciliği anlayışıyla ASC standartlarının geliştirilip uygulanmasına yönelik olarak 2004 yılından beri yürüttüğü çalışmalarının neticesinde dünyanın ilk ASC sertifikalı somon balığı yetiştiricisi oldu.
Şirketin İzmit Kartepe eteklerindeki fabrikasında ASC’li taze somon balıkları bütün veya işlenmiş olarak satışa hazırlanıyor. Türkiye’deki ilk ASC sertifikalı somonlar Eylül ayından itibaren, IKEA restoran ve marketlerinde satılmaya başlandı. Bu yıl içinde dünya genelindeki IKEA’larda, tamamı Leröy Su Ürünleri Grubu tarafından üretilen 6 bin ton ASC’li somon balığı satışı gerçekleşecek. Satışlar diğer zincir marketlerle devam edecek.
Şirket, 2015 yılı sonuna kadar 25.000 ton ASC sertifikalı somon yetiştirmeyi ve 2020 yılına kadar ise üretiminin tamamını ASC standartlarında gerçekleştirmeyi hedefliyor.
ASC sertifikalı üretim, uluslararası kanunlara ve yerel yönetmeliklere uygun şekilde gerçekleştiriliyor. Üretim sırasında doğal yaşamın, bölgesel biyolojik çeşitliliğin, ekosistemin, vahşi türlerin popülasyonunun ve sağlığının korunmasına büyük özen gösteriliyor. Balık yemleri de dahil olmak üzere üretimin tüm aşamalarında sera gazlarının salınımı en aza indirilerek doğada ayak izi bırakılmaması hedefleniyor.