Dijital oyun bağımlılığı gençleri nasıl etkiliyor?

Dijital oyun bağımlılığı çocuklarda fiziksel ve zihinsel sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Saatlerce hareketiz kalma sonucu göz yorgunluğu, duruş bozuklukları ve obezite gibi sorunlar ortaya çıkarken gerçek dünya ile olan etkileşimleri de azalabiliyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Doç. Dr. Işıl Göğcegöz ebeveynlere dikkat edilmesi gereken konularda bilgiler verdi.

Çocuklarda hangi yaş grubunda hangi bilgisayar oyunları tercih edilmeli?

Çocuklar çeşitli oyunlar kurarak doğal yollardan öğrenir ve birçok beceri geliştirirler. Teknolojinin hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte çocukların oyunları da değişti. Dijital oyunlar artık sek sek, körebe, evcilik gibi oyunların yerini aldı. Yapılan çalışmalarda artık çocuklarımızın hayatına 4 yaşından itibaren bilgisayar ve bilgisayar oyunları girmektedir. Bu yaş grubunda küçük kas motor becerileri ve el-göz koordinasyonlarını geliştirmelerine katkıda buluna oyunlar tercih edilmelidir. Daha ileri yaşlarda ise çocuklarımıza duygularını yönetebilme yetisi kazandıran hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmelerine katkıda bulunan ve sosyal becerilerini geliştirmesine imkân sağlayan oyunlar tercih edilmelidir.

Aşırı oyun oynama çocuğun ve gençlerin gelişimini nasıl etkiler? 

Aşırı dijital oyun oynama, sosyal medya ve internet kullanımı sosyal, psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etki oluşturabilmektedir. Fizyolojik olarak; Sedanter yani hareketsiz yaşamın getirisi kilo artışı hatta obezite, postür bozuklukları (kamburluk), sırt boyun ağrıları gibi ortopedik sorunlar yaşayabilirler

Saatlerce bilgisayar başında zaman geçiren çocuk ve erişkinler; içine kapanmakta, kendilerini sosyal ortamda ifade etmekte güçlük yaşamakta ve bunun sonucunda sosyal ortamdan uzaklaşarak bir kısır döngüye girebilmektedir. Ayrıca sorun çözme yolları şiddet içerikli olduğu için akranlarıyla sorunlar yaşayabilmektedirler. Sıklıkla okul veya sosyal gruplarından disiplin cezaları, şikâyet, uzaklaştırma cezaları alabilmektedirler.

Şiddet içeren bilgisayar oyunları çocuk ve gençlerin psikolojini nasıl etkiler? 

Şiddet içerikli dijital oynayan çocuklarda ve ergenlerde şiddete eğilim artmaktadır. Hatta şiddeti normal bir problem çözme yolu olarak algılamaya başlarlar. Şiddet içerikli dijital oyunlarda verilen bencillik ve soğukkanlılık temaları karmaşa yaratarak, empati kurma becerisini olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca bu çocuklarda ve erişkilerde internet ve oyun bağımlılığının yanında uyku bozuklukları (uykusuzluk, şiddet içerikli kâbuslar görme), depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikiyatrik bozukluklar daha fazla görülmektedir.

Hangi yaş grubu kaç saat oyun oynamalı? 

4-6 yaş arası genelde günde en fazla 1 saat bilgisayar başında zaman geçirmesi önerilmektedir. Ayrıca bu grup için seçilen oyun içeriklerinin özellikle dikkat, problem çözme becerisi gibi gelişimlerine katkıda bulunması önemlidir. 6-9 yaş grubu için online ders dışında en fazla 1-1.5 saat, 9-13 yaş grubu ise sınavların olduğu ve sorumlulukların arttığı bir dönem olduğu için olumsuz etkilenmemeleri adına günde en fazla 1.5-2 saat veya haftada 5 saat şeklinde oluşturulmuş bir program uygun olmaktadır. Dikkat edilmesi gereken nokta bilgisayar ve oyunla geçirilen sürenin yanında maruz kaldıkları içerik (Şiddet, cinsellik, korku vs)  önemlidir.

Çocuklarımızın oyunlardan etkilenmemesi için neler yapmalı?

Dijital oyunları veya interneti yasaklamak, cezalandırmak gibi yöntemler çözüm yerine sorunun daha da büyümesine neden olmaktadır. Onun yerine çocukların ve gençlerin neden buna yöneldiğini anlamak ve beraber çözüm üretmek gerekmektedir.

Ailelere bu süreçte ne önerilir? 

İnternet ve oyunlarda geçirilen sürenin artmasıyla birlikte tüm bu olabilecek olumsuz durumlar dikkate alındığında, çocuk veya ergenlerde oyuna ayrılan süre ve oyunların içerikleri (şiddet, korku, cinsellik, ırkçı içerikler vs.)  değerlendirilerek aile tarafından kontrol sağlanmalıdır. Ayrıca bu riskler ile ilgili çocuklarımızı uygun dille bilgilendirmek gerekmektedir Böylece kendilerini daha rahat ifade edebilirler, gerektiğinde “hayır” diyebilirler ve tehlikeyi fark ederek durdurmak için ailelerinden yardım isteyebilirler.

Yalnızlaşan çocuk ve gençler; sosyalleşmek için sanal dünyayı kullanmakta ve kendilerini ancak bu ortamda var edeceklerine inanmaktadır. Ailelerin bu durumu fark etmeleri çocukları ile kaliteli iletişim kurdukları gibi onları sosyalleşebilecekleri ortamlara, gruplara veya çocuk kulüplerine yönlendirmeleri önemlidir.

Yetkililer bu süreçte nasıl önlemler almalı? 

Başta bakanlıklar olmak üzere yetkililer dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği ve oyun bağımlılığıyla ilgili toplumsal farkındalık oluşturulmalıdır.

Medya okuryazarlığının yaygınlaştırılmalı ve anne-babalara farkındalık oluşturmak için eğitim verilmelidir.

Çocuklar ve gençler için sosyal ortamların sağlandığı okullar ve mekânlar geliştirilmelidir.

Ailelerin Dijital oyunların içeriklerini takip edecekleri müdahale mekanizmasının olduğu bir sistem kurulmalıdır.

Öğretmen, dijital oyunlar konusunda çocuklara uygun rol model olmalı ve aile ile işbirliği yapmaları gerekmektedir.

Dijital oyunların riskleri ve tehlikeleri, internet kullanım güvenliği gibi konularda öğretmenleri ve psikolojik danışmanlar işbirliği yaparak, öğrencileri ve aileleri bilgilendirmelidir.