Başta atık su arıtma tesisleri olmak üzere yiyecek-içecek ve çimento fabrikaları gibi düşük basınçlı teknolojilerin kullanıldığı işletme ve endüstrilerde havalandırma prosesinin en önemli parçası olan blower’ın seçimi enerji tasarrufunda büyük rol oynuyor. Atlas Copco Kompresör Tekniği Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, arıtma tesislerindeki enerji tüketiminin yüzde 75-80’inin kaynağının blower olduğunu belirterek, bu konudaki seçimin işletmelerin enerji harcamaları açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Sadece endüstrinin değil şehirlerin evsel atık sularında da kirleticilerden arınmasında önemli rol oynayan brower’lar, bu proseste kullanılan enerjinin yüzde 75-80’inin de kaynağını oluşturuyor. Dünyanın önde gelen kompresör üreticilerinden Atlas Copco Kompresör Tekniği Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, prosese uygun blower seçiminin enerji tasarrufu açısından büyük önem arz ettiğine dikkat çekiyor.
Verimli bir sistemin, daha düşük enerji tüketimi ve daha az arıza demek olduğunu ifade eden Kasarcı, şunları söylüyor: “Sürekli birbiri ile haberleşmekte olan sistemlerin bulunduğu arıtma tesislerinde, sistem otomasyonu oldukça zor bir proses. Atık su arıtma havalandırma havuzu proseslerinde, verimli arıtmayı sağlayabilmek için sistemin farklı zamanlardaki farklı oksijen ihtiyaçlarına cevap vermek gerekiyor.
Blower sistemlerinin, oksijen metre, PLC, scada sistemi gibi diğer faktörler ile birlikte uyum içerisinde çalışması sistem verimini arttırır. Hız kontrollü, bir başka deyişle VSD’li blowerların kullanılması, sistemin ihtiyacına göre blower hızının düşürülmesi ya da artırılmasına olanak sağlayarak, enerji tasarrufuna da katkıda bulunur.”
Blower satın alırken nelere dikkat edilmeli?
Taner Kasarcı, satın almadan önce brower’da doğru teknolojinin seçimi için kurulum ve uygulamanın kapsamlı bir analizinin yapılmasını önerirken, bunu şöyle bir örnekle açıklıyor: “Örneğin, küçük kapasiteli blowerlar seçilirken, daha az yer kaplayan ve daha az gürültü çıkarak bir blower seçmek öncelikli olabilirken, yıllık çalışma süresi daha uzun ve yüksek kapasiteli blowerlar seçilirken, enerji verimliliği önceliklendirilerek ilk yatırım maliyeti ikinci planda değerlendirilmelidir.”
Atlas Copco Kompresör Tekniği Düşük Basınç İş Geliştirme Müdürü Taner Kasarcı, sanayi ve işletmelere blowerların ilk yatırım maliyetlerini satın almanın tek kriteri olarak görmek yerine ihtiyaçlara göre seçimin ve toplam sahip olma maliyetinin göz önüne alınması tavsiyesinde de bulunuyor.
Kasarcı, blower alırken göz önünde bulundurulması gereken tüm faktörleri ise; debi ve basınç, uygulama koşulları, ilk sermaye maliyeti, çalışma gürültüsü seviyeleri, servis ve kullanım ömrü boyunca sunulan destek, güvenilirlik, verimlilik, bakım gereksinimleri, alan sınırlamaları, kurulum gereksinimleri ve maliyeti olarak sıralıyor.
Blower özelliklerini karşılaştırın
Taner Kasarcı, piyasada çok sayıda düşük basınçlı teknoloji sunulduğunu aktarırken, bu nedenle uygulamada hangisinin ideal olduğunu bulmanın kolay olmadığının da altını çiziyor. Her uygulamanın kendine özgü özellikleri ve gereksinimleri olduğu göz önüne alındığında, işletmelerin ihtiyaçlarına en uygun düşük basınçlı blower tipini belirlemesi gerektiğini söyleyen Kasarcı, bir teknolojinin bir başka teknolojiye göre üstün olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılabilecek karşılaştırmayı da şöyle anlatıyor: “Loblu blower, ilk sermaye maliyetinin düşük olduğu geleneksel ve güvenilir bir teknolojidir. Buna karşılık vidalı blowerlar ise daha fazla yatırım getirisi sağlamak üzere daha fazla güvenilirlik, yüksek geri dönüş ve üstün enerji verimliliği sunar. Çok kademeli tip blowerlar, uzman uygulamalar bakımından en iyisidir ve endüstri standartlarında bir performans sunar.
Bununla birlikte, turbo veya turbo çok kademeli tip blowerlar, düşük kullanım maliyeti ve üst düzey enerji verimliliği sağlayan çeşitli hava taleplerine yönelik pazardaki en üst düzey performansa sahip güvenilir bir birleşik teknoloji konfigürasyonudur. Bir blower’ın kullanım ömrü maliyetinin yüzde 80’inden fazlası tükettiği enerjiden kaynaklanır.
Ayrıca, basınçlı hava üretimi, bir tesisin toplam elektrik faturasının yüzde 40’ından fazlasını oluşturabilir. VSD (Değişken Hız Tahriki) teknolojisi, gelecek nesiller için çevrenin korunmasına yardımcı olurken aynı zamanda önemli miktarda enerji tasarrufu da sağlar.”