Haziran ayının son günleri Konya ve Karaman’ın bazı ilçelerinde etkili olan şiddetli dolu yağışı ve rüzgar tarladaki mahsule % 40 ila % 100 oranında değişen zarar verdi.
Özellikle Ereğli, Karapınar, Çumra, Güneysınır, Ilgın, Beyşehir ve Bozkır ilçelerinde etkili olan şiddetli dolu yağışı nedeniyle 600 bin dekar alan etkilenerek, toplam 400 bin dekar alan zarar gördü. Zarardan yaklaşık 6 bin çiftçi olumsuz etkilendi. Karaman’da ise yaklaşık 120 bin dekar alan olumsuz etkilendi. Konya Ovası’nda sağanak yağış sonrası görülen sel ve dolu, arpa, buğday, pancar ve mısır tarlalarına zarar vererek, kuraklık nedeniyle zaten zor durumda kalan üreticiyi büyük sıkıntıya soktu.
Nisan ayında da dolu görüldüğünü fakat çiftçinin o dönem için yeniden ekim yaparak zararı telafi etme şansı olduğunu belirten Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, Haziran sonu yağan dolu nedeniyle çiftçinin zaman olarak telafi şansının kalmadığını ifade etti. Bazı yerlerde % 100’e varan zararların olduğunu ve çiftçilerin bu zararının karşılanması gerektiğini belirten Çevik, “ Dolu birçok noktada etkili oldu. Dolunun görüldüğü ekili arazilerde zararın yüzde 60 olduğu bildiriliyor. Bazı yerlerde zarar daha büyük. Sulama sezonu kuraklık nedeniyle bu yıl erken başlamıştı. Su kuyuları neredeyse 24 saat çalışıyordu. Dolayısıyla elektrik kullanımı da fazla oldu. Ayrıca dolu zararı oluşan alanlarda kullanılan sulama aparatları bir daha kullanılamayacak şekilde zarar görmüş durumda olup, bu malzemelerde büyük oranda kredili veya serbest piyasaya borçlanarak alınmış durumdadır. Bu açıdan çiftçi borçlarının ertelenmesi ve zararın telafi edilmesi adına yapılan çalışmalardan sonuç almayı umut ediyoruz” dedi.
Tarım sigortası yaptırılmalı
Tarımsal faaliyetlerin her zaman için doğal riskler tarafından etkilendiğini, bitkisel ve hayvansal üretimde meydana gelebilecek kayıpların önlenmesi ve azaltılması için tarım sigortasının mutlaka yaptırılması gerektiğini belirten Konya Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Çevik, tarım sigortasının % 50 Devlet destekli olduğunu hatırlatarak, “Tarımda teknik önlemlerle önlenmesi mümkün olmayan risklerin sık görülmesi, genellikle gelir düzeyi düşük çiftçileri bazı yıllar çok zor duruma düşürebilmekte ve geleceğe yönelik üretimlerini arttırıcı çabalarını olumsuz etkilemektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi, tarım sigortaları uygulaması ile bu felaketlerin neden olduğu zararlar önlenebilmektedir. Ülkemizde tarımda sigortalılık oranı maalesef % 20’ler civarında olup, bu oranın artırılması gerekmektedir. Türkiye’de üretimin büyük ölçüde doğal koşullara bağlı olması, ürün veriminde ve üretici gelirlerinde dalgalanmalara yol açmaktadır. Bu açıdan Devletimizin % 50 destek verdiği tarım sigortası mutlaka yaptırılmalıdır” dedi.