Gıda 2000 Dergisi

Enerjimizin yarısını ekmekten alıyoruz

İnsanoğlunun bilinen en eski ve en önemli gıda maddesi olan ekmek Türk halkı için daha da özel bir yere sahip. Ekmeğe saygı kültürünün asırlardır devam ettiği Türkiye, rekor ekmek tüketimiyle dünyada dikkati çekiyor.

Yıllık kişi başı 200 kilo ile dünyada en çok ekmek tüketen ülke olarak 2000 yılında Guinness Rekorlar Kitabı’na giren ve halen bu unvanı elinde bulunduran Türkiye’de kaliteli, sağlıklı ekmeğin önemine ve israfa dikkat çekmek isteyen Doygun’un Ticaret ve Pazarlama Müdürü Murat Sertan Sağmanlı, 16 Ekim Dünya Ekmek Günü’nde konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Türk halkının günlük enerjisinin ortalama yüzde 44’ünü sadece ekmekten aldığını belirten Murat Sertan Sağmanlı, “Türk toplumu için temel gıda maddesi olan ekmeğin kaliteli, besleyici ve hijyenik olması çok önemli. Üretimden soframıza gelene kadar geçen her aşamada tüm bu şartların sağlanmış olması gerekiyor. Bu noktada tüketiciler, içeriği ambalajında açıkça belirtilen, denetimli olarak standartlara uygun şekilde üretilen, kaliteli ve sağlıklı paketli ekmekleri tercih ederek, ekmeğin besin değerlerini rahatlıkla öğrenebiliyor, tercihlerini bu doğrultuda, güven içinde belirleyebiliyor” dedi.

Ekmeğe el değmemeli!

Nasıl ki tabaktaki yemeğimize kimsenin dokunmasını istemezsek ekmek konusunda da aynı hassasiyeti taşımamız gerektiğine dikkat geçen Sağmanlı, ekmekte sadece üretim aşamasında değil raflardaki satış sürecinde de hijyen koşullarının sağlanmasının önemini şöyle açıkladı; “Ekmek, yapısı gereği bakterilere karşı savunmasız bir ürün. Türk insanı olarak ekmeği elleyerek seçmek gibi bir alışkanlığımız var. Bu durum da sağlığımız açısından tehdit oluşturuyor. Paketli ekmek tercih ettiğimizde bu tehditleri de ortadan kaldırmış oluyoruz. Paketli ekmek demek, ekmeğin el değmeden hijyenik şartlarda üretilmesi ve yine el değmeden sofranıza kadar ulaşması demek.”

Türkiye’de yılda 1.4 milyar lira değerinde ekmek çöpe gidiyor

Yaklaşık 7 aylık zorlu üretim süreci sonunda sofraya gelen ekmeğin sadece 1 saniyede çöpe atıldığını vurgulayan Sağmanlı, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin günlük ekmek israfı verisinden yola çıkarak yaptığımız hesaplamalara göre, yılda ortalama 1.4 milyar lira değerinde ekmeği israf ediyoruz ve bu durum Türkiye ekonomisine önemli bir maliyet yüklenmesine sebep oluyor. Bir yıllık ekmek israfı karşılığında örnek olarak; yaklaşık 1 milyon 430 bin asgari ücret ödenebilir, 24 derslikli 191 ilkokul ya da 954 spor salonu veya 100 yataklı 84 hastane yapılabilir, 10 milyon 147 bin 518 öğrencinin bir aylık okul gideri veya 35 bin 770 kişinin evlilik masrafları karşılanabilir” diye konuştu.

16 Ekim Dünya Ekmek Günü ile aynı tarihte olan Dünya Gıda Günü dolayısıyla dünyadaki açlık sorununa da dikkat çeken Sağmanlı, “Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada açlık ve yetersiz beslenme yüzünden her gün 17 bin, her yıl 6 milyon çocuk hayatını kaybediyor. 900 milyon kişi her sabah açlıktan ölme riskiyle güne başlıyor. Tüm rakamlar, ekmeğimizi israf etmememiz gerektiğini net bir şekilde anlatıyor. İsrafı önlemek için öncelikle ihtiyacımız kadar satın almak ve aldığımız ürünü doğru koşullarda saklamak büyük önem taşıyor.” dedi.

Sağmanlı sözlerine şöyle devam etti; “Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin verilerine göre paketli ekmek tüketimi artarsa, çöpe giden ekmeğin yüzde 50’sini kurtarma şansımız var. Çünkü paketli ekmeği derin dondurucuda 6 aya kadar saklamak mümkün.

Yemek istediğinizde ekmek kızartma ve tost makinesinde ya da bir tavada ısıtarak veya kendiliğinden çözünmesini bekleyerek ekmeğinizi ilk günkü tazeliğinde tüketebilirsiniz.”

Enerjimizin yarısını ekmekten alıyoruz

Exit mobile version