“Perakende sektöründe, turnover yani işe girip-işten çıkan personel oranı çok yüksektir. Sektörde gerçekleşen fast food işe alımlarla, ayını bile doldurmadan işten ayrılan personellerle, şirketler hızla zaman ve para kaybetmektedir. Peki burada, bütün suç çalışanda mıdır? Kurumların insan kaynakları sistemleri ve kültürlerinin hiç mi ihmali yoktur?”
Al Danışmanlık Genel Müdürü, Marka Yönetimi ve İnsan Kaynakları Danışmanı Ayşen Laçinel, perakende sektöründe işe girip-işten çıkan personel sayısının yüksek olduğuna işaret ederek, “Perakende sektöründe, turnover yani işe girip-işten çıkan personel oranı çok yüksektir. Sektörde gerçekleşen fast food işe alımlarla, ayını bile doldurmadan işten ayrılan personellerle, şirketler hızla zaman ve para kaybetmektedir. Peki burada, bütün suç çalışanda mıdır? Kurumların insan kaynakları sistemleri ve kültürlerinin hiç mi ihmali yoktur?” dedi.
İşe girip, hızlı işten ayrılma nedenleri
Perakende sektörünün hızlı ve dinamik bir sektör olduğunu anlatan Ayşen Laçinel, konuşmasına şöyle devam etti: “Sektörde hele hızlı büyümelerde, müthiş bir ritim gerekir. Bununla birlikte, insan kaynakları yönetimi, seçme ve yerleştirme birimi sistemi kurulmalıdır. Eğer bu departmanlar kurulmamış ve standartları oluşmamış ise, neredeyse sokaktan geçen personeli işe alıp ‘hızlı pozisyon kapatıyoruz’ diye patronaja hoş görünmeye çalışılıyor. Bu da, “fast food” işe alım yapılıyor demektir. Bu durum hangi anlamamı geliyor. Arayışta olunan pozisyonun görev tanımı net değilse; ilgili göreve ilişkin kişinin sahip olması gereken özellikleri tam olarak belirlenmemişse; pozisyonun organizasyon şemasındaki yeri değişkenlik gösteriyorsa ve pozisyonun performans hedefleri tanımlanmamış ise, her an sorun var demektir. Ne aradığını bilmeden, personel arayışına girilmişse; sadece o an için geçici süreli bir personel alınmış olunacaktır. Bu durumda, turnover’ın yani işe girip-işten çıkan personel oranının artmasına sebep olmaktadır” diye konuştu.
Bütün suç çalışanda mıdır?
Bütün suç çalışanda mı sorusunu sorarak konuşmasını sürdüren Ayşen Laçinel, şunları kaydetti: “Sonra da denir ki,bu iş arayanlar ne istediğini bilmiyor ve çalışmak istemiyor. Oysa işvereni temsil eden insan kaynakları hangi pozisyona kimi aradığını tam olarak biliyor mudur? Nitekim arayışta olunan pozisyonun görev tanımı, performans hedefleri net ve tanımlı da olabilir. Ancak bununla birlikte pozisyonu hızla kapatmak gerektiğinden, görüşmeler sıkılaştırılabilir; referans kontrolleri doğru yapılmayabilir; adayın nitelik ve nicel yetkinlikleri tam olarak ölçülmeyebilir. Bazen de, arayışta olunan pozisyondaki çalışandan beklenenler, görüşmeler esnasında bile değişebilir, görev tanımına başka sorumluluklar eklenip çıkarılabilir, bu istek üst yönetimden insan kaynaklarına bildirilir ve insan kaynakları patinaj çekerek mülakatları sürdürür. O aday da, işe alınır ve 3 ay dolmadan da çıkar veya bazı zaman da çıkartılabilir. Özetle, nasıl ki fast food yeme alışkanlığı sağlığa, metabolizmaya zararlı ise; fast food işe alım da şirketlere, zaman emek ve para kaybettirir, daha da önemlisi prestij kaybı yaratmaktadır” şeklinde konuştu.
Perakende sektörü nerede hata yapıyor
Perakende sektöründe, günümüzde bazı firmaların ve özellikle discount olanların,
işe alımı sahadaki bölge sorumluları ve mağaza yöneticilerinin yaptığına işaret eden Ayşen Laçinel, şunları açıkladı:
“Bu hem maliyetleri azaltmak, hem de hızlı işe alım yapabilmek için düşünülebilir. Peki o zaman işe alım yapacak sahadaki üst düzey yöneticilere, kurum bu alanda hangi eğitimleri vermiştir. Eğer sahadaki satış yöneticilerine; insan kaynakları seçme ve yerleştirme, eğitim, performans değerlendirme gibi insan kaynakları sorumluluklarını da verilecek ise; o zaman firma tarafından, sorumluluk verilecek yöneticilere, bu alanda yeterli eğitim de sağlanmalıdır. Eğitimlerde başarılı olanlara da, bu iş yaptırılmalıdır. Aksi durumda, sürekli işe alınan ve ayını doldurmadan isten ayrılan personellerle, şirketler hızla para ve zaman kaybetmeye devam etmektedir” diye konuştu.