4-6 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde dördüncüsünü gerçekleşecek Fi İstanbul 2016’ya, 250’den fazla marka ve 5.400’den fazla ziyaretçi katılımı hedefleniyor. UBM EMEA (Istanbul) Türkiye Operasyonlarından Sorumlu Başkanı Haluk Balcı sorularımızı yanıtladı.
-Sayın balcı, bu yıl, dördüncüsü gerçekleşecek olan Fi Istanbul Fuarı’nın dört yılda geldiği noktayı anlatır mısınız? Hedeflerinize ulaştınız mı?
Türkiye’nin, Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgeleri ile hammadde, gıda ve içecek ticaretinin geçmişi, uzun yıllara dayanıyor. 2013 yılında Fi Istanbul’un uluslararası Fi rotasına katılmasını sağlarken, bu kültürel ve ekonomik bağın güçlendirilmesini odağımıza aldık. Fi Istanbul, çok kısa sürede gıda bileşenleri sektörüne dair inovasyon, iş geliştirme ve fikir önderliği misyonu üstlendi ve bu sayede katılımcılarımızın ve ziyaretçilerimizin pazarlama ve ticari ihtiyaçlarına özel çözümler ve fırsatlar sunmaya başladı.
2013 yılında katılımcı firma sayımız yaklaşık 100, ziyaretçi sayımız 3.000 civarındaydı. 2015 yılında katılımcı firma sayımız iki katına çıkarak 200’ü aşarken, ziyaretçi sayımız da aynı oranda artarak 4.500’ü geçti. Ayrıca, katılımcılarımızın taleplerini karşılamak için fuar alanımızı 2013 yılına göre % 64 oranında büyüttük. Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı bir araya getiren bölgenin ilk gıda ve gıda bileşenleri fuarı olma özelliğini taşıyan Fi Istanbul, 3 yılda yüzde 47 büyüme başarısı gösterdi. Tüm bu veriler doğrultusunda bugün Fi Istanbul’un hedefine doğru ve emin adımlarla ilerlediğini rahatlıkla söyleyebilirim.
– Fi Istanbul 2016’da ziyaretçi ve katılımcıları ne tür yenilik ve etkinlikler bekliyor? Neden katılmalı ya da ziyaret edilmeli?
4-6 Mayıs tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde dördüncüsünü düzenlediğimiz Fi İstanbul 2016’ya, 250’den fazla marka ve 5.400’den fazla ziyaretçi katılımını hedefliyoruz. Fuara gelecek olan katılımcı ve ziyaretçilerimiz, gıda hammaddeleri, bileşenleri, yardımcı maddeleri, doğal içerikler ile Ar-Ge, pazarlama, kalite kontrol ve danışmanlık gibi sektörü yakından ilgilendiren tüm gereksinimleri, tek bir çatı altında 3 gün süreyle Fi Istanbul 2016’da bulacaklar.
Bu yıl Fi Istanbul’daki en önemli yeniliklerden biri de Anadolu’daki yerel üreticileri bilgilendirmek ve gıda bileşenlerine dair dünyadaki gelişmeleri paylaşmak amacı ile düzenlediğimiz roadshowlar. Nisan ayında Konya’da ve Gaziantep’te iki roadshow düzenledik ve bölgedeki yerel üreticileri sektördeki yenilikleri takip etmek, yeni ürünlere ulaşmak ve iş bağlantıları kurmak amacı ile Fi Istanbul’a davet ettik. Fi Istanbul katılımcıları AAK Türkiye ve Yener Gıda Konya’da, Aromsa da Gaziantep’te roadshowlarımıza katıldı. Ayrıca Anadolu’nun değişik illerinden fuara geliş ve dönüş şeklinde tur programları organize ettik. UBM EMEA (Istanbul) olarak global pazarlara dair sahip olduğumuz engin tecrübemizi yerel pazarlara taşımak ve hem katılımcılarımıza hem de ziyaretçilerimize en iyi hizmeti vermek.
Ayrıca Fi Istanbul 2016, katılımcı ve ziyaretçilerine yeni işbirliği fırsatları sunmak üzere T.C. Ekonomi Bakanlığı destekleri ve İstanbul İhracatçı Birlikleri koordinasyonuyla 3 kıtadan 11 ülkenin katılımı planlanan Alım Heyeti programına da ev sahipliği yapacak. Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarından; Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Gürcistan, İsrail, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Mısır, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tunus ve Ürdün’den gelecek firma yetkilileri, Fi İstanbul 2016 tarafından düzenlenen toplantılarda katılımcı ve ziyaretçiler ile yeni ticari işbirlikleri kurma fırsatı bulacaklar.
-Fi İstanbul Fuarı’nı katılımcı ve ziyaretçi profilinden söz eder misiniz? Hangi ülkeler katılıyor?
2015 yılında ziyaretçi profilimiz katılımcılarımızın yüzünü güldürdü. Ziyaretçilerimizin % 73’ü satın alma yetkisine sahip yöneticilerden oluştu. Aralarında Çin, Amerika, İngiltere, Tunus, İspanya, Mısır, İsviçre, Mısır, Singapur, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi çok farklı 80 ülkeden ziyaretçilerimiz Fi Istanbul’daydı.
Coğrafi dağılıma baktığımıza ise ziyaretçilerimizin % 72’sinin Türkiye, % 12’sinin Avrupa ve % 9’unun diğer ülkeler ve 7’sinin de çevre ülkelerde geldiğini gördük. Türkiye’de bir fuarın uluslararası sayılması için ziyaretçi sayısının % 5’i geçmesi yeterli görülüyor, Fi Istanbul’un 2015 yılı ziyaretçilerinin % 21’i uluslararası nitelikteydi. Sadece bu özelliği bile Fi Istanbul’un sunduğu fırsatların önemi daha iyi kavramamızı sağlıyor diye düşünüyorum.
-Gıda bileşenlerinin, gıda güvenliğinin korunmasında stratejik ve vazgeçilmez öneme sahip olduğu ifade ediliyor. Bu bağlamda, gıda güvenliği hakkındaki görüşlerinizi de öğrenebilir miyiz?
Gıda bileşenlerinin, gıda güvenliğimizin sağlanmasında stratejik öneme sahip olduğuna inanıyorum. Bu geçmişte de böyleydi. Hatta şimdi artan nüfus, azalan, kirlenen tarım alanları ve su kaynakları açısından bakarsak daha da büyük öneme sahip.
İnsanoğlu varoluşundan bu yana yiyeceklerin bozulmasını önlemek ve lezzet katmak için tuz, baharat gibi gıda bileşenlerini kullandı. İlk çağlarda tuzlama, tütsüleme gibi yöntemler kullanılırken MÖ 3500’lü yıllarda Mısırlılar renklendiricileri keşfetti. Aslında en çok kullandığımız gıda bileşenleri olan tuz ve baharatlar dünyanın binlerce yıllık köklü tarihine şekil verdi.
İpek Yolu ya da Baharat Yolu doğu ile batı arasındaki ticaretin, kültürel alışverişin önünü açtı. Baharat özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde de büyük öneme sahipti. İstanbul’da Mısır Çarşısı gibi mistik bir baharat pazar kurulmuştu. Özellikle Akdeniz’in Türk gölü olarak anıldığı dönemlerde, Mısır’dan bir yol baharatların Avrupa’ya ana dağıtım merkezi olan Venedik’e giderken, diğer yol da İstanbul’a gelir ve Mısır Çarşısı’nda sonlanırdı. Yiyeceklerimizi koruma ve raf ömürlerini uzatma yöntemleri ise Sanayi Devrimi ile birlikte gelişti ve çeşitlendi. Bugün yiyeceklerin bozulmasını önleyerek raf ömrünü uzatan, lezzet katan gıda bileşenleri endüstrisinin ekonomik büyüklüğünün 2018 yılında global düzeyde 40 milyar dolara ulaşmasının bekleniyor.
Türkiye gıda bileşenleri için bir merkez konumunda. Her yıl ortalama 11 milyon dolar gıda bileşeni ithal etmekle birlikte bugün Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (EMEA) bölgesindeki en büyük tarım ürünü ihracatçılarından biri aynı zamanda. Türkiye tarım ve gıda endüstrisi, 2014 yılında 5,6 milyar ABD doları ticaret fazlası verirken, toplam gayrisafi katma değerin (GSKD) yüzde 9’unu oluşturuyor ve toplam iş gücünün dörtte birine istihdam sağlıyor. Türkiye, büyüyen ekonomisi ve Avrupa’nın aksine sahip olduğu genç nüfusu ile pek çok sektöre yeni iş fırsatları sunan cazip ve dikkat çekici bir pazar.
UBM EMEA (Istanbul) olarak çalışma stratejimizin odağında, tüm bu olağanüstü özellikleri nedeniyle İstanbul’un, EMEA bölgesinin cazibe ve ortak buluşma noktası olması yer alıyor.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Fi Istanbul sadece fuar değil sektör için aynı zamanda gıda bileşenlerine dair yeniliklerin ve en güncel bilgilerin paylaşıldığı ortak bir buluşma ortamı olma misyonunu da üstleniyor. ‘2016’ya Genel Bir Bakış: Küresel gıda sektöründe zirvedeki trendlerin keşfedilmesi’, ‘Tuzu azaltma yaklaşımlarının görüşülmesi’, ‘Günlük yaşantımızda doğal kaynaklı tercihlerle kalori dengeleme, yiyecek ve içecek üreticilerinin karşılaştıkları zorluklar ve çözümleri nelerdir?’, Günlük gıda sektöründeki yatırım fırsatlarının aydınlatılması’, “Helal Nakliyat: Asyalılar vs. Avrupalı İslami Kesim için Yükümlülükler ve Fırsatlar”, ‘Sağlık ve refah trendindeki potansiyelin açığa çıkarılması’, ‘Temiz etiket trendine uymak için yeniden formülasyon’ konuları; Fi Istanbul etkinlikleri arasında dikkat çeken başlıklar arasında yer alıyor. Fi Istanbul ziyaretçileri ve katılımcıları tüm etkinliklere ücretsiz olarak katılabiliyorlar