Geleneksel fermantasyondan gelen lezzetlere “Vegan Sertifikası”

Son dönemlerde popüler olan vegan beslenme metoduna Kemal Kükrer de katıldı. 9 farklı ürününe vegan sertifikası alan Kemal Kükrer, önümüzdeki dönemlerde vegan ürünlerin üretimine daha fazla yatırım yapacaklarını açıkladı. 

Kemal Kükrer, sürekli yenilenerek tüketicilerine katma değerli ürünler sunmaya devam ediyor. Son olarak da vegan tüketime uygun olan ürünleri için Vegan Sertifikası alan marka, bu ikonu etiketlerine taşıyarak vegan beslenmeye özen gösteren tüketicilerine farklı seçenekler sunmaya başladı. Kemal Kükrer Organik Elma Sirkesi, Organik Üzüm Sirkesi, Elma Sirkeleri, Üzüm Sirkeleri, Yudumluk Dört Hırsız Sirkesi, Yudumluk Sandaloz Sakızlı Elma Sirkesi, Yudumluk Elmalı Alıç Sirkesi, beyaz sirke ve Nar Ekşisi ürünleri için vegan sertifikası alan Kemal Kükrer’in bağlı bulunduğu Ajinomoto İstanbul konu hakkında şunları aktardı:

“Markamız çağın şartlarını yakalama hedefi ile yeni talep ve trendlere uygun en sağlıklı üretimi yapma vizyonuyla hareket ederek vegan dünyasına da “merhaba” dedi. Hepimizin bildiği gibi vegan ve vejetaryen beslenme çeşidini uygulayan insan sayısı gün geçtikçe artıyor. Gerek hayvan haklarına duyarlılık gerekse de karbon ayak izinin azaltılması amacıyla tercih edilen vegan, yani bitkisel bazlı beslenme metodu, diğer yandan artan nüfusun beslenme ihtiyacına da alternatif olarak görülüyor. Haliyle gıda sektörü de tüketici taleplerinden yoğun bir şekilde etkilenen bir sektör olduğu için üretimini yükselen trendlere ve tercihlerin değişimine göre şekillendiriyor.”

“Vegan pazarı 2035 yılına kadar dünya çapında 290 milyar dolara ulaşacak”

Bu değişimin Türkiye Vegan Birliği’nin V-Label Almanya Ofisi tarafından yapılan Proveg International raporunda açıkça ortaya konulduğunu belirten Ajinomoto İstanbul yetkilileri, rapora göre küresel bitki bazlı gıda sektörünün 2027 yılına kadar 74 milyar ABD Doları’na ulaşacağının ve yıllık büyüme oranının yüzde 12 olacağının öngörüleceğini hatırlattı.

Yetkililer, “Gelişmiş ülkelerin et, süt, peynir gibi hayvansal proteinlerin yerini alacak olan alternatif bitkisel bazlı proteinler için önemli yatırımlar yaptığı da yine raporda mevcut. Diğer yandan pazarın bu sayede 2035 yılına kadar dünya çapında 290 milyar dolara ulaşacağı da ifade ediliyor. Biz de daha fazla tüketicimize ulaşmak ve onları mutlu etmek adına bu pazarda varlığımızı güçlendirmeye, yeni ürünlerimizle pazar payımızı artırmaya devam edeceğiz” dedi.

Ajinomoto bitkisel kaynaklardan tam protein alımını sağlamak adına yüzde 10’undan fazlası doktora derecesine sahip olan 1700’ün üzerinde bilim insanıyla 100 yılı aşkın süredir Ar-Ge çalışmaları sürdürüyor…

Vegan beslenmede aminoasitler önemli bir yere sahip 

Hayvansal ürünleri içermeyen beslenme metodu olan vegan beslenmede kişilerin protein ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli bitkisel kaynaklara yönelmeleri gerekir. Proteinler, vücut için temel yapı taşları olan amino asitlerden oluşur. Aminoasitler, protein sentezi ve vücut fonksiyonları için kritik öneme sahiptir. Vegan beslenmede aminoasitlerin neden önemli olduğuna dair bazı ana sebepler bulunur: 

Tam protein alımı: Hayvansal kaynaklı besinler genellikle “tam protein” içerir, yani vücut tarafından doğrudan kullanılabilen ve tüm esansiyel aminoasitleri içeren proteinlerdir. Ancak, bitkisel kaynaklar genellikle tüm esansiyel aminoasitleri düşük miktarlarda içerir veya sadece bazılarını içerir. Bu nedenle, çeşitli bitkisel kaynakları bir araya getirerek tam protein alımını sağlamak insan sağlığı için önem teşkil eder. Ajinomoto bitkisel kaynaklardan tam protein alımını sağlamak adına yüzde 10’undan fazlası doktora derecesine sahip olan 1700’ün üzerinde bilim insanıyla 100 yılı aşkın süredir Ar-Ge çalışmaları sürdürüyor. Vegan beslenmede aminoasitlerin önemine yönelik çalışmalara eğilen Ajinomoto, veganların tam protein alımlarını sağlayabilmeleri adına aminoasitleri kullanarak çeşitli malzeme ve yeni teknikler geliştiriyor. 

Esansiyel aminoasitler: Vücut, bazı amino asitleri kendi başına üretemez ve bunları dışarıdan besinlerle almak zorundadır. Bu amino asitlere “esansiyel amino asitler” denir. Vegan beslenmede, bu esansiyel aminoasitleri yeterli miktarda almak için farklı bitkisel kaynakları dengeli bir şekilde tüketmek önemlidir.

Dokuların ve organların inşası: Aminoasitler, vücutta hücrelerin, dokuların, kasların ve organların yapısını oluşturur. Bu nedenle, yeterli miktarda aminoasit alımı, vücutta sağlıklı dokuların ve organların inşası için gereklidir.

Enzim ve hormon üretimi: Aminoasitler, vücutta çeşitli enzimlerin ve hormonların üretilmesi için gereklidir. Bu biyokimyasal süreçler, vücut fonksiyonlarını düzenleyerek sağlıklı bir metabolizmayı destekler.

Bağışıklık sistemi ve genel sağlık: Aminoasitler, bağışıklık sistemi fonksiyonları, enerji üretimi ve diğer önemli vücut sistemlerinin işleyişi için kritik rol oynar. Yeterli miktarda aminoasit alımı, genel sağlık ve iyilik halini destekler.