1878 yılından beri zeytinyağını tüketici ile buluşturan Komili’nin bu yıl 25. kez düzenlediği zeytin hasadı, 22-23 Ekim tarihlerinde Ayvalık’ta gerçekleştirildi.
Zeytinler dalından toplanırken kurulan hasat sofrasına; Ömür Akkor ve konuklar tarafından dövülen, odun ateşinde hazırlanan Balıkesir mutfak kültürünün vazgeçilmezi keşkek damgasını vurdu. Ege’nin yöresel dansları eşliğinde hasat alanını şenlendiren folklor gösterisinin ardından toplanan zeytinler sıkım tesisine götürülüp zeytinyağına dönüştükten sonra şişelendi. Ömür Akkor’un tasarladığı hasat akşam yemeği mönüsü, yörenin ünlü şefi Ekrem Yanbolluoğlu ve ekibi tarafından Kuzey Ege’ye ait zeytinyağı ve coğrafyanın kendi ürünleri ile hazırlandı.
“İyi zeytinyağının beslenmedeki kıymeti”
Hasat programının ikinci gününde Komili’nin “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” çatısı altında yürüttüğü Anıt Ağaç Projesi ile tescillenerek koruma altına alınan 1105 yaşındaki bir anıt ağaca ziyaret gerçekleştirildi.
Beslenme & Diyet Uzmanı, Sürdürülebilir Yaşam Aktivisti Dilara Koçak; 1105 yaşındaki Koca Delice’nin gölgesinde anıt zeytin ağaçlarının yarattığı değer ve insanlık için önemi ile iyi zeytinyağının beslenmedeki kıymetine değindi.
Çünkü gerçek zeytinyağının ortaya çıkması için sonsuz sayıda ihtimalin kusursuz bir şekilde yan yana gelmesi gerekiyor. Buradaki zeytinyağı tadını Ayvalık’ın bereketli topraklarından, denizinden, güneşinden ve Kaz Dağları’nın rüzgarından alıyor.
Kültürü ile anlamlı bu değere, bu şahane zeytin ağaçlarına sahip olduğumuz için kendimizi şanslı görüyoruz. Geçtiğimiz sene 240 bin ton olan zeytinyağı rekoltesinin bu yıl son beş senenin en yükseği olmasını bekliyoruz. Geçen yıldan daha verimli bir yıl geçirdiğimiz için bizler de Komili Ailesi olarak çok mutluyuz. Bu veriler iklim şartları ve bakım çalışmalarıyla yükseliyor. Biz de zeytin tarımı yapan çiftçilerimiz ile el birliği içerinde yoğun bir şekilde çalışmalara devam ediyoruz” dedi.
“Anıt Ağaç projemiz kapsamında yaşlı ağaçları kayıt altına alıyoruz”
Sürdürülebilirlik başta olmak üzere zeytinyağı ve kültürünün kuşaklar boyu yaşaması hedefiyle gerçekleştirdikleri projelerini de anlatan ve bugüne kadar 25 milyon zeytin ağacını taradıklarını açıklayan Turgut Yeğenağa; “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz Anıt Ağaç projemiz kapsamında yaşlı ağaçları kayıt altına alıyoruz.
Zeytin yetiştiriciliği Anadolu’da başladı
Zeytinyağı bu topraklar için bizim toplumumuzla da bağdaşan çok önemli bir kültürel değeri ifade ediyor. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk kez M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu’da başlamış, buradan Akdeniz’in diğer ülkelerine yayıldığını biliyoruz. Bilimsel birçok literatüre göre tipik bir Akdeniz bitkisi olan zeytin ağacının anavatanın Anadolu’nun Mardin, Kahramanmaraş ve Hatay üçgeni olduğuna inanılıyor. Komili olarak yakında zeytinyağının bu topraklarda kaç bin yıldır olduğunu arkeolojik bulgularla destekleyerek, bilimsel olarak kanıtlamayı hedefliyoruz. Bilimsel literatüre girecek ve uluslararası arenada da çok değerli bir çalışma olan projemiz, çok kıymetli akademisyenlerimizin gerçekleştirdiği çalışmalarla aralıksız sürüyor.