Gıda teknolojileri pazarı hem girişimcilerin hem de yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, gıda girişimlerine yatırımların artığını ve yeni turda Türkiye’den ve Avrupa’dan yatırım aldıklarını belirterek, “Artık yurtdışına açılma vakti” dedi.
Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, “Gıda teknolojileri pazarı hem girişimcilerin hem de yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Yurtdışından büyük bir ilgi var. Fazla Gıda’nın ilk iki yatırımcısı Alman ve Amerikan Fonuydu. Yeni yatırım turunda da biri Almanya’dan olmak üzere toplam 4 farklı fondan yatırım aldık. Bu yatırımla beraber Türkiye’deki ürün ve teknoloji geliştirmesini hızlı bir şekilde tamamlayıp bu sene sonuna doğru da Avrupa’ya açılarak hızlı bir şekilde büyümeyi hedefliyoruz. Son dönemde yurtdışında ve globalde ciddi bir finansal kaynak söz konusu. Bu anlamda girişimlerin de kaynak bulması ve globali düşünmesi için doğru zaman. Türkiye birçok teknoloji ve ürünü geliştirmek için çok iyi ülke. Çünkü nüfusumuz ve ekonomimiz yeterli. Birçok alanda test yapabiliyor, ürün ve hizmet geliştirebiliyoruz. Fakat zaman artık bunları yurtdışına da açma, tanıtma ve büyüme zamanı” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
“Gıdanın su ayak izi de çok yüksek”
Silahlı ayrıca; “Su kaynaklarının yüzde 89’u gıda üretimine gidiyor. Artık daha fazla üretmeye değil, daha verimli ve daha doğru üretmeye ihtiyacımız var. Gıdanın su ayak izi de çok yüksek. Bu anlamda da çok daha verimli olmak, ihtiyaç kadar üretmek, planlamak ve yerelleşmek çok kıymetli” şeklinde görüşlerini belirtti.
Fazla Gıda, birlikte çalıştığı gıda üreticileri, perakendeciler, distribütörler, restoran, otel ve catering firmalarına dijitalleşmiş ve bütüncül atık veri analizi, yönetimi, takibi ve raporlama çözümleri sunuyor. Fazla Gıda’nın bulut tabanlı platformu aracılığıyla, firmaların fazla gıdaları insan tüketimine uygun durumdaysa bağış olarak hijyenik koşullarda ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.
İnsan tüketimine uygun olmayan gıdalar ise döngüsel ekonomiye katılarak, finansal ve çevresel değer yaratmak için yeni nesil ve çevreci işletmelerin hayvan yemi, biyogaz, biyo-dizel gibi dönüşüm mekanizmalarına hammadde olarak aktarılıyor.