Gıda ürünlerinde sıklıkla bal, süt ve et ürünlerinde karşımıza çıkan sahte üretim insan sağlığını tehdit ediyor. Mevcut gıda analiz laboratuvarları, tüketicinin yüksek bir düzeyde korunmasını sağlamak açısından önemli bir rolesahip. Anatolian Research Institute (ARİ) Gıda Laboratuvarı tüm gıdaların analizini yaparak insan sağlığına yatırım yapıyor.
Gıda güvenliğinde; kimyasal bulaşanlar, veteriner ilaç kalıntıları, gıda katkılarının hatalı kullanımı, aldatıcı uygulamalar, alerjik maddeler gıda kaynaklı tehlikeleri oluşturuyor. Gıda üretiminde kalite ve güvenin en üst düzeyde olmasını sağlamak için gıda laboratuvarları; kalite kontrol analizlerini ve hijyen kontrollerini gerçekleştirerek ürünün her türlü kalite, raf ömrü ve etiket bilgileri analizlerini yaparak gıda ürünlerinin güvenle sofralara ulaşmasında önemli rol oynuyor.
Sahteciliğin en çok görüldüğü gıda grubunun başında bal geliyor. Balın üretimi esnasında ya da sonrasında yapılan çeşitli ekleme ve işlemler balın doğal yapısını bozarak gıda değerini azaltılıyor. ARİ Gıda Laboratuvarı, uzmanlaşmış kadrosuyla tüketilen gıdalarda analize dair ne varsa tam anlamıyla yapıyor.
2milyon TL yatırımla insan sağlığına yatırım yapıyor
ARİ Gıda Laboratuvarı Müdürü Burcu Sezen, üretilen gıdaların işlenmesi, değerlendirilmesi ve tüketime sunulmasında kalite kontrolünün yapılmasının önemli olduğunu belirtiyor. ARİ Gıda Laboratuvarı’nın insan sağlına yatırım yapmak amacıyla kurulduğunu belirten Burcu Sezen “ ARİ Gıda Laboratuvarı; TÜBİTAK, Ege Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi ile birlikte bal ve tüm gıdalar üzerinde kapsamlı ve hassas analiz yapabilen laboratuvarlardan biri olma özelliğini taşıyor. 2012 Temmuz ayında kurulan laboratuvarımıza bugüne kadar gerçekleştirilen 2 milyon TL civarında yatırımlar doğrultusunda Ar-Ge kısmında bal ve gıda ürünleri ile ilgili yapılan ne varsa kendi laboratuvarımızda da yapmayı hedeflemekteyiz. İnsanların besinlerin doğal ve sağlıklı halini tüketmeleri için çalışıyoruz” dedi.
Ürünler 70 parametreden geçerek tüketicilere ulaşıyor
Balın, ARİ Gıda Laboratuvarı’nda yapılan analizler sonucu güvenilir ve doğal olduğu anlaşılıyor. Burcu Sezen; balın tadından ve kokusundan güvenilirliğinin anlaşılmasının imkânsız olduğunu, güvenilir balı anlamak için tek bir analizin de yeterli olmadığını vurgulayarak 70 parametreden geçtiğini söylüyor.
ARİ Gıda Laboratuvarı Müdürü Burcu Sezen, saf balın içerisinde bulunmaması gereken maddeleri ve doğal bala ulaşmak için gerçekleşen laboratuvar sürecini şöyle anlatıyor: ”Balın içerisinde nişasta, dışarıdan eklenen ya da besleme sırasında verilen glikoz, fruktoz, sakkaroz gibi şekerlerle, antibiyotik kalıntısı, zirai ilaç kalıntısı, ağır metal ve naftalin gibi ilaç kalıntılarının olmaması gerekir. ARİ Laboratuvarına gelen ballarda aşamalı analizler yapmaktayız. İlk önce balın içerisinde ticari olarak konulan glikoz ya da fruktoz olup olmadığı kontrol ediliyor. Daha sonra kovanda iken herhangi bir besleme olup olmadığının kontrolü için prolin, enzim aktivitesi, şeker profili, C4 şekerleri oranı ve C13 protein bal farkı analizleri yapılıyor. Bu analizlerin herhangi birinden uygunsuzluk tespit edildiği anda tesise kabul edilmiyor. Balın doğallığına bu yapılan analizlerle karar verildikten sonra ilaç kalıntısı analizlerine geçiyoruz. Antibiyotik kalıntısına, pestisit ilaç kalıntısına, ağır metale ve naftalin miktarına bakılarak balın güvenilirliğine karar verilir ve herhangi bir analizde uygunsuzluk var ise tesise alınmaz. Bütün bu analizleri geçen ballar kabul ediliyor. Doğanın armağanı olan balı sabırla en iyi şekilde sofralara ulaştırıyoruz” dedi.