HUM Makine Genel Müdürü Tarkan Çanlı, salgın ile birlikte artan dijitalleşmenin hayatımıza tamamen girdiğini ve müşteri taleplerinin de bu yönde olacağını ifade ediyor.
-Sayın Çanlı, yıllar geçse de 2020 yılı koronavirüs pandemisi ile anılacak. Hiçbir şeyin bir daha aynı olmayacağı söyleniyor. Hum Makine olarak bu yılı nasıl geçirdiniz?
Yağlı tohumları işleyen fabrikaların anahtar teslimi kurulumunda 60 yıllık mühendislik, imalat ve uygulama birikimine sahip olan şirketimiz 2019 yılında Avrupa, Asya ve Afrikalı yabancı yatırımcının ihtiyacı olan yağ tesislerinin imalatını tamamlayarak başarı ile devreye almış ve Türkiye’de sektöründe lider şirketimiz yabancı yatırımcıların daha çok ilgisini çekmiştir. Akabinde 2020 yılında başında yapmış olduğu yerli ve yabancı yeni anlaşmalar ile yıla sağlam adımlar ile girmiştir.
Ayrıca 2020 yılında paralel sektör olarak gördüğümüz hayvansal yağların da işlenmesi için rendering preslerinin imalatını ve devreye alınmasını başarı ile tamamlayıp bu sektörde de var olacağını kanıtlamıştır. Şirketimiz Covid-19 salgınının Çin’de ilk görüldüğü günlerde dünya ve Türkiye’deki ilerleyişini yakından takip ederek, risk yönetimini uygulamaya koymuş ve müşterisine vermiş olduğu sözlerde hiçbir aksama olmadan teslimatlarını zamanında yaprak tesislerini başarı ile devreye almıştır.
Müşteri odaklı politikalarının yanı sıra şirket çalışanlarının da bu zorlu günlerde maddi manevi yanında olduğunu hissettirerek sektöründeki yerini sağlamlaştırmıştır. Yerli üretime her zaman öncelik tanıyan şirketimiz yan sanayi ve tedarikçilerimize de projelerinde yer vererek desteklemiştir. 2020 yılında küresel ekonomik krizler, savaşlar, çevre felaketleri ve son dönemde de salgın etkisi ile maalesef büyük sıkıntı yaşan firmaların aksine firmamız için kazançlı ve personel sayısını artırdığı çok başarılı bir yıl olmuştur.
-Pandeminin tam olarak sona ermeyeceği öngörülen 2021 yılına nasıl bakıyorsunuz? Hem firmanız, hem de sektörünüz açısından kapsamlı bir değerlendirme yapar mısınız?
2020 yılındaki küresel salgın ve küresel ekonomik savaşların yeniçağın başlangıcı olduğunu düşünüyorum. 2020 yılı bize öğretmiştir ki, olumsuz şartlar altında iş birliğini artırmak çok önemlidir ve bu şartlarla işletmeler tek başına başa çıkması mümkün değildir. 2021’de birçok işletme işbirliğini artırmanın yollarını arayacaktır. Ayrıca salgın ile birlikte artan dijitalleşme artık hayatımıza tamamen girdi ve müşteri talepleri de bu yönde olacaktır. Endüstri 4.0 uygulamaları daha çok ön plana çıkmaya başlayacaktır. İşletmeler bu yönde yol haritalarını belirlemek ve planlarını yapmak zorundadır. Yeni yılda risk yönetimi artık zorunluluk haline gelmiştir. Hayatın her alanından hissedilir olacaktır. İşletmeler planlarını değişen şartlara göre güncel tutarak varlıklarını devam ettirebilirler. Alışılmışın dışındaki girişimcilik örneklerinin ön plana çıkacağını düşünüyorum.
Özellikle Asya ve Afrika’da sektörümüzde hareketlilik artan ivme ile devam edecek gibi görünüyor. Firmamız açısından 2021’in daha başarılı olacağını şimdiden söyleyebilirim. Elimizdeki iş potansiyeli 2021 yılını doldurmuş durumda ve taleplere yetişebilmek için mavi ve beyaz yaka personelimizi artırmaya devam ediyoruz. İhtiyaca ve risk yönetimine uygun yeni bölümler oluşturuyoruz. Yeni yılda öncelikle yerli firmalar ile işbirliğini artırmanın yollarını değerlendireceğiz. Müşterilerimize, dijitalleşmeye uygun çözümler üretmek yolunda inovasyonlara odaklanacağız. Sektörümüzde, küresel anlamda ülkemizin temsilcisi olduğumuz bilinci ile çalışmalarımızı özenle yapacağız. Yerli üretici ve tedarikçilerini daha fazla destekleyerek ülkemize döviz girdi sağlamaya devam edeceğiz.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Yeni yılda yerli üreticilerin desteklenmesi konusunda ulusal çapta kampanyalar yapılmasını bu konuda algı oluşturulmasını diliyorum.