Fransız Et ve Hayvancılık Meslek Platformu INTERBEV ve Fransız Ticaret Müşavirliği’nin girişimiyle, Fransa’nın Ankara Büyükelçiliği himayelerinde ‘Fransız Et Sığırcılığı Günü’ gerçekleşti. INTERBEV İhracat Komisyonu Başkanı Emmanuel Bernard, Gıda 2000’in sorularını yanıtladı.
-Sayın Bernard, Fransa’nın hayvancılığı ve dünyadaki yeri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fransız hayvancılığı 11’i et ırkı olmak üzere toplam 25’ten fazla ana ırk ile besicilerin bütün beklentilerini karşılayabilecek geniş bir melezleştirme yelpazesi sunuyor. Fransa’nın toplam 19 milyon büyükbaş hayvan kapasitesinin 4,1 milyonu et ırkı ineği olup, bunlardan her sene yaklaşık 2 milyon et ırkı besi danası elde ediliyor. Bu oran ile Fransa, Avrupa et ırkı inek piyasasının yüzde 34’ünü elinde tutuyor. Fransa gerek teknik ve genetik, gerekse sıhhi açılardan sığır sürüsü ve sığır eti üretiminde yılda 1.3 milyon tonla Avrupa’da birinci, dünyada ise 8. sırada yer alıyor.
Doğal koşullarda beslenen hayvanlar büyüme süreçlerinde iyi performans göstermeleri için genetik özelliklerine göre özenle seçiliyor. Her yıl 650.000 et ırkı sığır üzerinde yapılan resmi ve onaylanmış denetimler sonucunda elde edilen teknik, ekonomik ve genetik verilere göre, Fransız hayvancılığının çok farklı üretim sistemlerine uyumlu ve performansı yüksek geniş bir ırk seçkisi sunduğunu söyleyebiliriz.
Fransız ırkları, herhangi bir hormon takviyesi ve büyümeyi hızlandıran madde kullanılmadan daha kısa sürede istenen ağırlığa ulaşabilirken, hayvancılık maliyetleri bakımından diğer ırklara oranla çok daha avantajlıdır.
-Fransa’nın hayvancılıkla ilgili örgütlenmesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Fransa’daki hayvancılık sektörü Fransız Et ve Hayvancılık Meslek Platformu INTERBEV çatısı altında bulunan kooperatifler ve birlikler aracılığıyla örgütlenmiştir. INTERBEV çatısı altında, aralarında çiftçi kooperatifleri, üretici birlikleri, canlı hayvan tüccar birlikleri, canlı hayvan borsaları, mezbahalar, sanayiciler, toptancılar ve restoran birliklerinin bulunduğu 21 ulusal sektör örgütü yer alıyor. INTERBEV çiftlikten dağıtıma kadar sektörün tüm profesyonelleri ve mesleklerini temsil eden, destekleyen ve gerektiği yerde savunan bir kurumdur. Fransa ile diğer ülkeler arasındaki veteriner görüşmelerini kolaylaştırmak adına gerekli girişimlerde de bulunan INTERBEV, Fransız hayvancılık ve et sektörünün yurtdışında tanıtımı için çeşitli etkinlik ve organizasyonlar da düzenlemektedir.
-Fransa’nın Türkiye’ye yaptığı canlı hayvan ihracatı ne kadar?
Fransa olarak 22 sığır ırkıyla aralarında Cezayir, Fas, Tunus, Libya ve Lübnan’ın da yer aldığı dünyanın 40 ülkesine yılda toplam 1.4 milyon canlı sığır ihraç ediyoruz. Fransa’nın toplam 1.37 milyar avroluk canlı sığır ihracatında ilk sırayı 919 milyon avro ile İtalya alırken, onu 169 milyon avro ile ispanya ve 84 milyon avro ile Türkiye takip ediyor. 2015 yılında, ihracat bir önceki yıla göre yüzde 11 artış göstererek, Türkiye’ye ihraç edilen canlı sığır sayısı 81 bine yükseldi. Fransa olarak bu rakamı 150 bine kadar çıkartma kapasitesine sahibiz.
-Fransız besi danalarının sunduğu avantajlardan bahseder misiniz?
Fransız besi danaları ırk karakteristiği itibariyle, daha az zaman içinde ve daha az yem ile daha fazla kilo alma özelliğine sahiptir. Burada, günde 1.4 kiloya varan canlı ağırlık artışından bahsediyoruz. Ayrıca hayvanların hormon ve büyümeyi hızlandıran maddeler olmadan doğal ortamlarında yetiştirilmesi nedeniyle elde edilen performans diğer ırklara oranla çok daha yüksektir; bu da besicilik maliyetleri açısında önemli avantajlar sunar.
Etin kalitesi açısında ise Fransız besi danaları daha az yağlı, daha sulu ve daha yumuşak bir et kalitesine sahiptir. Öte yandan, Türkiye’deki nüfus artışına bağlı artan talep ve yükselen et fiyatları açısından iç piyasadaki fiyat istikrarının sağlanmasına ve tüketici memnuniyetine önemli katkılar sunacağını da söyleyebiliriz.
-İhraç edilen hayvanlar nasıl bir sağlık denetiminden geçiyor?
Fransız hayvancılığı ihraç edilen tüm ürünlerin sağlık durumunu, kökenini ve güvenliğini garantiye alan güvenilir, sürekli güncellenen sağlık bilgilerini baz alan bir sistem üzerine kurulmuştur. Sistemin temel amacı ülkelerden gelen farklı talepleri en yüksek kalite ve hizmet anlayışı ile karşılamak ve sahteciliği önlemektir. İhracat zincirindeki tüm birimler entegre bir yaklaşımla ve titizlikle denetlenerek, düzenli olarak sağlık riski kontrolleri yapılmaktadır. Fransa’da her sene 174 bin hayvan çiftliği denetleniyor. 17.450 hayvan sağlığı ve 12.000 hayvan koruma denetimi yapılıyor. Tüm gıda zincirinde, sadece canlı hayvanlar için yapılan denetim ve kontrollere Fransız hükümeti yılda 24,3 milyon avro harcıyor.
-Hayvancılık sektörü bağlamında Fransa ve Türkiye arasındaki ticari işbirliğinin geliştirilmesi için neler yapılmalı?
Fransa ve Türkiye arasında bakanlıklar seviyesinde çok olumlu bir ilişki yürüyor. Buna ilave olarak, üretici birlikleri ve organizasyonlar ile de benzer bir işbirliğinin kurulmasının önemine ve her iki ülke için çok verimli olacağına inanıyoruz.
Öte yandan, INTERBEV olarak 2014 sonu itibaren başlayan iyi ilişkileri sağlamlaştırmak ve kesintisiz bilgi akışını sağlamak amacıyla Fransız sığır ihracatçılarıyla Türk alıcılarını bir araya getirecek çeşitli paylaşım ortamları yaratıyoruz. Örneğin 12 Mayıs 2016 Perşembe günü INTERBEV ve Fransız Ticaret Müşavirliği’nin girişimleriyle Ankara’da ‘Fransız Et Sığırcılığı Günü’ etkinliğini düzenledik. Etkinliğin amacını et ve hayvancılık sektörleri bünyesinde Fransa ve Türkiye arasındaki karşılıklı diyaloğu ve ticari işbirliğini geliştirmek, canlı hayvan alanında Fransız sığır besiciliğine ait teknik, genetik ve sıhhi konularda Türk kurum ve kuruluşları bilgilendirmek olarak özetleyebilirim. Çok olumlu geri dönüşler aldık. Türkiye ve Fransa besicilikteki başarılarıyla, bilgi ve deneyimleriyle kendini kanıtlamış iki ülke. Özellikle et üretimi yönünde yüksek randımanlı besi danaları ve diğer Fransız ırklarıyla genetik çeşitlilik sağlanabileceğine, Türk besicilerinin sahip olduğu bilgi ve deneyimle hayvanların potansiyellerinin ortaya çıkartılabileceğine inanıyoruz.