Mardinli İpek Bulgur, yıllık 70 bin ton üretimle Türkiye’nin en büyük bulgur üreticisi ve ihracatçısı. Mardin’in kendine has bulgurunu dünyaya tanıtmayı hedefleyen marka, yıllık ihracatını 40 bin tona çıkardı ve yeni pazar arayışları için atağa kalktı.
Bulgur üreticisi ve ihracatçısı İpek Bulgur, yıllık 70 bin ton üretimiyle Türkiye’nin bulgur devi haline geldi. Çeyrek asırlık bir Mardin markası olan İpek Bulgur, büyük çoğunluğu Ortadoğu ülkelerine olmak üzere, yıllık ihracatını 40 bin tona çıkardı. Dünyanın en büyük bulgur üretim tesisine sahip İpek Bulgur, üretiminin yüzde 45’ini Ortadoğu’da Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan’ın yanı sıra Almanya ve Japonya gibi ülkelere ihraç ediyor.
Tüm üretimini Mardin Ovası’nın demir ve mineral bakımından oldukça zengin topraklarında yetiştirilen özel buğdaydan yapan İpek Bulgur, kalite ve ürün çeşitliliği ile öne çıkıyor.
Türkiye dünyanın en büyük bulgur üreticisi
İpek Bulgur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Mardin Bulgur İmalatçıları Derneği Başkanı Faysal Sun, yurtdışında yeni pazarlar ararken yurtiçinde de pazar paylarını büyütmek için yeni ürünler geliştirmeye önem verdiklerini söyledi. Sun, Türkiye’nin dünyanın en büyük bulgur üreticisi olduğunu belirterek Türkiye’nin yüzde 25’i Mardin’de olmak üzere yıllık 1 milyon ton bulgur ürettiğini, bunun 250 bin tonunun ihraç edildiğini dile getirdi. Sun, İpek Bulgur’un 40 bin ton ihracat ile Türkiye’de ilk sırayı aldığına dikkat çekti.
İhracatta Ortadoğu başı çekiyor
Bulgurun Mardin’in en önemli tarım ürünü olduğunu belirten Faysal Sun, “40 bin tona çıkardığımız ihracatta en büyük payı Irak, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkeleri alıyor. İpek Bulgur olarak ihracatımızın yaklaşık 35 bin tonu sadece bu ülkelere gidiyor. Ayrıca Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine 3 bin ton ve aralarında Japonya’nın da bulunduğu diğer ülkelere de 2 bin ton ihraç ediyoruz” dedi.
“Avrupa kapısını ‘tebbule’ ile açıyoruz”
Avrupa’da Ortadoğulu göçmen nüfusun çoğalmasıyla beraber bulgur tüketiminin arttığına dikkat çeken Sun, Avrupalıların da bu kültürden etkilenerek bulgura yönelmeye başladıklarını söyledi. Avrupa’da evde yemek yapma alışkanlığının düşük olduğunu hatırlatan Sun, paket yemek sektöründe en çok satılan ürünlerden olan ve kısıra benzemekle birlikte daha çok yeşillik içeren tebbule salatasında bulgur kullanımının ihracattaki artışta rol oynadığını dile getirdi.
Sun, bulgurun uzun yıllar fakir yiyeceği olarak görüldüğünü ancak son yıllarda sağlıklı beslenme bilincinin artmasıyla hak ettiği ilgiyi görmeye başladığına dikkat çekti: “Protein değeri çok yüksek bir gıda olan bulgur, ıspanak kadar demir içeriyor. Gelişen vegan yemek kültürü de özellikle Avrupa’da bulguru daha popüler hale getiriyor. Bulgur aynı zamanda bütün ülkelerin askeri stoklarında kolay pişirilmesi, uzun süre dayanması ve tok tutması nedeniyle başköşede yer alıyor.”
Mardin bulguruna coğrafi tescil
Aynı zamanda Mardin Bulgur İmalatçıları Derneği Başkanı da olan Faysal Sun, yurtiçinde de bulgur kullanımının artışı için Mardin’deki bulgur üreticileri olarak projeler geliştirdiklerini anlattı. Sun en önemli girişimlerinin, kendine has özelliği olan Mardin bulguruna “coğrafi işaret tescili” almak olduğunu vurguladı. Söz konusu girişimin kısa vadede sonuçlanacağını umduklarını belirten Sun, böylelikle tadı, su çekme oranı, lezzeti gibi noktalarda diğer bölgelerdeki bulgurlardan ayrılan Mardin bulgurunun tescil edileceğine işaret etti.
Bulgur Evleri geliyor
Sun’un yakın dönemde planladığı diğer önemli bir proje ise Bulgur Evleri. Sun’un verdiği bilgiye göre, üç büyük kentte Türkiye’de yapılan 50 çeşit bulgur yemeğinin misafirlere sunulacağı Bulgur Evleri açılacak. Her yörenin bulgur yemeklerinin bulunacağı Bulgur Evleri tüketicilere hizmet vereceği gibi turistler için de farklı yemek kültürleriyle tanışacakları yerler olacak.
Mardin bulgurunun farkı nedir?
Kuruluşundan bu yana geleneksel üretimi destekleyen İpek Bulgur, hiçbir aşamada katkı maddesi kullanmadan, geleneksel üretimde olduğu gibi buğdayı sadece su ile işleyerek bulgur üretiyor.
Az yağış alan ovada üretilen buğdaylar tüm besleyici mineralleri kendi içinde saklıyor; böylece besin değerleri diğer topraklarda yetişen buğdaylara göre çok daha yüksek oluyor.
Bu buğdaydan üretilen Mardin bulguru nişasta değeri düşük, protein değeri yüksek olduğundan sağlık için oldukça faydalı bir ürün olarak gösteriliyor. Bu sayede sert durum buğdaylarının Mezopotamya Güneşi’nden aldığı altın rengi kaybolmuyor ve bulgura kendi rengini veriyor.
Mardin Ovası’nın kırmızı toprağı nedeniyle üretilen bulgur da farklılık gösteriyor. Örneğin diğer bölge bulgurları piştikten sonra beyazlaşırken, kehribar sarısı bir renk alan Mardin bulgurunun farklı bir rayihası bulunuyor.