Hayatın tüm evreleri için önemli olan beslenme özellikle kanser hastalarında tedavinin etkisini, yaşam süresini ve kalitesini etkileyebiliyor. Liv Hospital Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Öğr. Gör. Meltem Topalgökçeli Selam, kanserde beslenmenin önemini anlattı.
- Günde en az 5 porsiyon farklı renkte sebze, meyve tüketilmeli.
- İşlenmiş tahıl ürünlerinin yerine tam tahıl ürünleri tercih edilmeli.
- Özellikle işlenmiş ve yağlı kırmızı et tüketimi azaltılmalı.
- Yumurta, tavuk, balık, süt, yoğurt, peynir gibi gıdaların tüketimiyle protein üretimi artırılmalı.
- Kemoterapi etkilerini azaltmak için günde en az 2 litre su tüketilmeli.
- Sağlıklı kiloyu koruyabilmek için besleyici değeri olmayan yüksek şeker ve yağ içeren yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
- Soya ürünleri (Soya sütü, soya fasulyesi, soya filizi): Fitoostrojen etkisi ile anti-kanser etki gösterir ama meme kanserli hastalarda önerilmez.
- Omega-3: Omega 3 ve Omega 6 yağ asitlerinin tümör büyümesini önlediğini gösteren çalışmalar var. Ancak başka bir çalışmada balıkyağı kullanan ya da uskumru, ringa tüketen kanser hastalarında kandaki yağ asidi seviyesinin hızla arttığı gözlenmiş, bu durumun kemoterapi tedavisine direnç geliştirebileceğine işaret etmiştir.
- Keten tohumu: Vücuda hormon benzeri etkilere sahip çok yoğun bir fito-östrojen kaynağıdır. Ancak östrojen reseptörü pozitif olan meme kanseri olan hastalar keten tohumu tüketmemelidir.
- Yeşil çay: Prostat; karaciğer kanseri ve endometrium kanserine yakalanma riskini düşürür.
- Turunçgiller: Limon, portakal, greyfurt ve mandalinayı içerir. Cilt, karaciğer, akciğer, mide kanserine karşı antikanserojen etkisi çalışmalarda gösterilmiştir. Başka bir çalışmada melanom riskini artırdığı gözlemlenmiştir.
- Kırmızı meyve ve sebzeler: Turpgiller, üzümün kanseri önlemde olumlu etkileri olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.
Kanser hastalarının yüzde 9’u yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybediyor.