Gıda endüstrisinde ortaya çıkan yeni tatlar ve yeni gıda maddeleri, sıvı yağların popülaritesine katkıda bulunuyor. Sıvı yağlar, yemek pişirme ve kızartmadan soslara ve fırınlamaya kadar sayısız kullanım için favori hale geliyor.
Sıvı ve katı yağ pazarının, 2024’te 271,8 milyar ABD Doları olması tahmin ediliyor. 2029’a kadar 323,7 milyar ABD Doları’na çıkması beklenen dikkate değer bir büyüme projeksiyonu sergiliyor. MarketsandMarkets™ tarafından yayınlanan bir rapora göre 2024’ten 2029’a kadar % 3,6’lık sağlam bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) gösteriyor.
Bununla birlikte, diyet rejimlerindeki mevcut eğilimler, sıvı ve katı yağlara olan talebin başlıca belirleyicileri olmuştur. En önemlisi, bu ketojenik keto ve paleo diyetleriyle ilgilidir. Daha sonraki yıllarda, keto diyeti, üstün zihinsel berraklık seviyelerine ve daha iyi enerji seviyelerine ulaşırken kilo verme yöntemi olarak yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı alımı nedeniyle popüler hale gelmiştir. Vücudun enerjisini karbonhidratlar yerine yağları yakarak sağladığı ketozis durumuna kendi kendine indüklenen çeşitli sıvı ve katı yağlardan yüksek yağ alımı içeren bir diyettir.
Medical News Today’e göre, keto diyetini uygulayan bir kişi, ketoziste kalabilmek için günlük kalorisinin % 55-60’ını yağdan almalıdır. Bu nedenle, son zamanlarda, keto topluluğunun temel ürünleri olan hindistan cevizi yağı, MCT yağı ve tereyağı gibi yağlara olan talepte bir artış olmuştur. Bunlar, ketojenik diyet için gerekli temel yağları sağlar, ancak aynı zamanda bu tür bir diyeti uygulayan kişilerin tercih edebileceği lezzet profillerine ve hazırlama yöntemlerine de katkıda bulunurlar.
Tereyağı ve margarin, tahmin döneminde büyük paya sahip olacak
Tereyağı ve margarin, yemek pişirme, fırınlama ve sürme gibi çeşitli uygulamalarda kullanılan çok yönlü ürünlerdir. Zamansız popülerlikleri, mutfak uygulamalarındaki merkezi rollerine, çekici tat profillerine ve algılanan besin faydalarına dayanmaktadır. Tüketici segmentlerinde iki ürün arasındaki seçim, çoğunlukla pazar dengesini oldukça sık etkileyen sağlık, tat ve diyet hususlarına dayanmaktadır. Margarinler küresel pazarda hızla ivme kazanmaktadır.
Birkaç faktör, onları tüketiciler ve gıda endüstrileri için çekici bir seçenek haline getirir. Margarinin büyük ölçekli ticari üretimi, tereyağına kıyasla daha düşük maliyetlerle bu büyümeye atfedilen önemli bir nedendir. Bu nedenle maliyete duyarlı tüketiciler ve gıda üreticileri arasında çok tercih edilen bir seçenek haline gelmiştir.
Margarin talebindeki artışın bir diğer önemli faktörü de fırıncılık ve şekerleme pazarlarının büyümesidir. Bu endüstriler, çok çeşitli fırıncılık ve şekerleme ürünlerinin üretimini sağlayan işlevsel özelliklere sahip çok amaçlı bir bileşen olduğu için margarine büyük ölçüde bağımlıdır.
Margarinde kullanılan yağların katı yağ içeriği, kıvamı ve erime noktası, çeşitli mutfak amaçları için performansı açısından kritik öneme sahiptir; bu nedenle margarin, endüstride vazgeçilmez bir bileşendir.
Bitkisel sıvı yağların sağlığa olumlu etkileri var
Sıvı yağlar da tahmin dönemi boyunca önemli bir konuma sahip olmaya devam edecek. Zeytinyağı, kanola yağı, ayçiçeği yağı ve bitkilerden elde edilen diğer ilgili yağlar gibi çoğu bitkisel yağ, doymuş yağ içeriğinin düşük olması ve doymamış yağların daha yüksek olması nedeniyle genellikle katı yağlardan daha sağlıklı olarak kabul edilir.
Bu bitki bazlı yağların çoğunun, kalp sağlığının iyileştirilmesi ve kolesterol düzeylerinde azalma gibi farklı sağlık etkileri vardır; bunlar sağlık bilincine sahip tüketicinin kolaylıkla ilgisini çekebilecek mesajlardır.
Ayrıca, gıda endüstrisinde ortaya çıkan yeni tatlar ve yeni gıda maddeleri, sıvı yağların popülaritesine katkıda bulunmaktadır. Sıvı yağlar, yemek pişirme ve kızartmadan soslara ve fırınlamaya kadar sayısız kullanım için favori hale geliyor. Kullanım kolaylığı ve gıdalardaki lezzet ve dokuyu geliştirme yeteneği ile artık evlerde ve ticari gıda üretiminde kullanılan başlıca bileşenlerden biridir.
Çin, katı ve sıvı yağlar pazarındaki baskın konumunu sürdürecek
Çin, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte dünyanın en büyük yemeklik yağ tüketicilerinden biri olarak duruyor. Malezya Palmiye Yağı Konseyi(Malaysian Palm Oil Council -MPOC)’ne göre 2022’de Çin’deki toplam yağ ve sıvı yağ tüketiminin 2022’de % 5,5 oranında ilk kez 39,49 milyon metrik tona düşeceği tahmin ediliyor. Bu, tüketimde bir düşüşe işaret etse de, toplam hacim hala Çin’deki büyük tüketimi yansıtıyor.
Çin, soya fasulyesi yağının en üstte geldiği ve daha büyük bir pazar payı sunduğu çeşitli yenilebilir yağ türlerini bol miktarda tüketiyor. Bölgesel temel yağ tüketim farklılıkları, ülkedeki geniş mutfak çeşitliliğini yansıtıyor. Bunun üstüne, zeytinyağı ve tereyağı ile temsil edilen Batı’nın katı ve sıvı yağlarının trendi gelerek çeşitlendirilmiş diyetlerde değişen tüketici tercihlerini yansıtıyor.
Ayrıca tüketim kalıpları hakkında da bir şeyler gösteriyor: Beslenme alışkanlıkları ve sağlık bilinci. China Food Hygiene Magazine’in bildirdiğine göre, 18 ila 59 yaş aralığındaki yetişkinlerin % 50,72’si, kişi başına günlük önerilen maksimum 30 gram alım miktarından daha fazla yemeklik yağ tüketiyor. Tüketim oranları açısından en yüksek sıralarda olanlar kolza tohumu yağı, fıstık yağı ve susam yağı; hacim açısından ise kolza tohumu yağı, fıstık yağı ve soya fasulyesi yağı. Dolayısıyla, Çin’deki artan sağlık endişeleri; önemli kültürel, ekonomik ve yaşam tarzı etkenleri, Asya Pasifik yağ ve yağ pazarındaki hakimiyetinin devam etmesini sağlıyor.
