Lotuslab A.Ş., birbirinden bağımsız 7 farklı laboratuvar birimini içine alan Lotus Analiz Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı, Kalite Yönetim Birimi, Satın Alma & Depo ve İş Geliştirme &Pazarlama Birimi olarak dört farklı departmandan oluşmakta ve 35 personel istihdam ediyor.
-Sayın Abanoz, kısaca firmanızı ve faaliyet alanlarınızı tanıtır mısınız?
Adını, Lotus çiçeğinin berraklığından ve kendisini yenileme özelliğinden alan Lotus Analiz Gıda Laboratuvar Hizmetleri A.Ş. 06.07.2015 tarihinde ticari hayatına başlamış, 14.06.2016 da 363 analiz ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan faaliyet iznini, 16.08.2016 da AB-1130-T Akreditasyon numarası ile 308 analizde TÜRKAK’tan akreditasyon sertifikasını alarak Gıda Analizleri konusunda sektördeki yerini almıştır.
Lotuslab A.Ş.; Bahçeşehir/Bahçecity projesi içerisinde, toplamda 1000 metrekarelik alan üzerinde tüm altyapısal uygulamalarını, yasa ve yönetmelikler ile TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun olarak projelendirmiştir.
Lotuslab A.Ş., birbirinden bağımsız 7 farklı laboratuvar birimini içine alan Lotus Analiz Özel Gıda Kontrol Laboratuvarı, Kalite Yönetim Birimi, Satın Alma & Depo ve İş Geliştirme &Pazarlama Birimi olarak dört farklı departmandan oluşmakta ve 35 personel istihdam etmektedir.
-Hangi sektörlere hizmet veriyor, ne tür analizler yapıyorsunuz?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş laboratuvarımız; resmi (ithalat/ihracat) ve özel istek olmak üzere, gıda/gıda katkı, gıda ile temas eden plastik esaslı malzemeler ile yem/yem katkı numunelerinde hijyen-katkı/kalıntı-kalite vb. analizlerine ihtiyaç duyan kişi/kurum ve kuruluşlara hizmet veriyoruz.
Lotuslab bünyesinde;
Fiziksel Analiz Laboratuvarında; Rutubet, kuru madde, su aktivitesi, briks, Karl Fischer Titroline 7500 KF ile Su tayini, pH, Anton Paar/Carboqc ile, alkollü/alkolsüz içeceklerde CO2, Anton Paar/DMA 4500 M ile Hayvansal/bitkisel yağlarda, şarap ve meyve sularında bağıl yoğunluk ölçümü, Anton Paar/Alcolyzer ME ile alkollü içeceklerde hacmen alkol miktarı, Anton Paar/MCP 100 ile Polarizasyon değeri,
Kimyasal Analiz Laboratuvarında;; protein, yağ, kül, selüloz, asitlik, iyot sayısı, diyet lif, karbonhidrat, enerji değeri, yağ asitleri kompozisyonu, etil alkol, metil alkol, SO2, yapı tayini, migrasyon analizleri, şeker kompozisyonu, MSG,
Kalıntı Dioksin Mineral Analiz Laboratuvarında; yüksek polarlı ve dithiocarbamat grubu dahil pestisitler, ıcp-ms ile multi element tayini, dioksin, melamin, PAH,
Katkı Mikotoksin Analiz Laboratuvarında; koruyucu madde (sorbik-benzoik asit), tatlandırıcı (aspartam, asesülfam-K, sakkarin), zearalenon, deoksinivalenol, suni boya aranması, boya miktarları, histamin, kafain, natamisin, toplam aflatoksin, aflatoksin B1, okratoksin A, LC-MSMS ile multi toksin analizleri,
Mikrobiyoloji Analiz Laboratuvarında; TGK Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği ekinde bulunan Gıda Güvenliği/Üretim Hijyeni Kriterleri ile Patojen Mikroorganizmaların içinde tanımlı analizleri,
Moleküler Biyoloji Analiz Laboratuvarında; GDO tarama analizi (p35S/tNOS/pFMV) ve 42 farklı GDO lu türün (11 farklı GDO’lu soya türü, 14 farklı GDO’lu mısır türü, 8 farklı GDO’lu pamuk türü, 7 farklı GDO’lu kanola türüm,1 adet GDO’lu şeker pancarı türü) tespit ve miktar tayini gerçekleştirilmektedir. Tür tayinlerinin tespitinde ise sığır, balık, domuz, tavuk, at, hindi, eşek DNA’sı aranması analizleri,
ulusal ve uluslararası kabul görmüş metotlara göre yapılmaktadır.
– 2017 yılına nasıl bakıyorsunuz? Yatırım planlarınız ve hedefleriniz var mı?
2017 yılını sektör için sancıların devam edeceği bir yıl olarak görüyoruz. Şu an yatırım planından bahsetmek için çok erken. 2017 yılı hedefimiz, analiz kapsamımızı hem GTHB’lığı, hem de TÜRKAK nezdinde genişletmek.
-Gıda güvenliği ile ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
“Gıda güvenliği”, yeni tabiriyle “Gıda güvenirliği” teknik bir disiplindir. Fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik risklerin bertaraf edilmesi için alınan tedbirler bütününü ifade eder. Daha açık bir anlatımla; gıdalarda bozulmaya ve gıda kaynaklı hastalıklara neden olabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenleri önleyecek şekilde gıdaların işlenmesi, hazırlanması, depolanması ve son tüketiciye sunulmasını tanımlayan bilimsel bir sistem döngüsüdür.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu “Gıda güvenliğini”, “tarladan sofraya” uzanan bir zincir gibi tanımlamaktadır. Zincirin ilk halkasında hammadde teminini sağlayan birincil üreticiler yani zirai veya hayvansal üreticiler bulunmaktadır. İlk kademeden çıkan ürünler gıda sanayisine gelir ve burada işlenip ambalajlanarak tüketime hazır hale getirilir. Sanayiciden dağıtıcıya, dağıtıcıdan satıcıya derken mamul (işlenmiş) gıdamız nihayetinde son halkaya yani tüketiciye ulaşır. Zayıf bir halka zincirin kopmasına sebep olacağından gıda güvenliği ancak tüm halkaların ortak katılımı ve sağlıklı işleyişiyle mümkündür.
-Sektörünüzün Türkiye’deki mevcut durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hak ettiği yerde olmadığını düşünüyoruz.
-Sektörde yaşadığınız sorunlar ve çözüm önerileriniz nelerdir?
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’na bağlı yayınlanan İyi Hijyen Uygulamaları Yönetmeliği ile üretimin sorumluluğu işletme sahibe bırakılmış durumdadır. İşletmelerin güvenli gıda üretimi için hammadde kontrolünden başlayıp son ürününü elde edene kadar geçen sürede yaptırması gerekli olan özel istek analizleri asgari düzeyde tutması ve piyasa şartlarındaki analiz ücretlerinin düşüklüğü en büyük sıkıntımızdır.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı tüm Özel ve Kamu Gıda Kontrol Laboratuvarlarının, Resmi Numuneler için uymak zorunda olduğu “Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmeleri Birim Fiyat Listesi”, her sene başında güncellenerek GTHB Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından yayınlanmaktadır. Bu analiz fiyat listesi oluşturulurken konu uzmanları tarafından analiz maliyetleri göz önüne alınarak hazırlanmaktadır.
Özel İstek numunelerinde ise bu fiyat listesine uymak mecburiyeti olmadığından, serbest piyasa şartları bahane edilerek analiz maliyetini bile karşılayamayacak şekilde analiz ücretlendirilmelerinin olduğunu üzülerek gözlemliyoruz. Bu durum analiz sonuçlarının güvenirliliği açısından da soru işaretleri doğurmakta olup sektörümüzde güven kaybına neden olmaktadır. Ayrıca düşük analiz ücretleri nedeniyle laboratuvarlar kendilerini geliştirememekte ve gelişmiş ülke laboratuvarlarının çok gerisinde kalınmasına neden olmaktadır. Kendini sürekli yenilemek ve güncel tutmak zorunda olan gıda kontrol laboratuvarlarının, bu özel istek analiz fiyatları konusunu acilen gündemine alması gerektiğini, resmi otorite olan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ilgili birimleriyle birlikte çözüme kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Özel Gıda Kontrol Laboratuvarları olarak ithalat ve ihracat numunelerinde olduğu gibi yurtiçi gıda kontrolünde resmi denetçiler tarafından alınan denetim numunelerinde de analiz yapma isteğimiz olduğunu duyurmak isteriz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ilgili birimlerinin bu yönde alacağı kararların 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun da tanımlı güvenli gıda üretimi için analiz yapan kamu laboratuvarlarının analiz yükünü hafifleteceğini, resmi otoriteye daha çok denetim yapma fırsatı sağlayacağını ve sektörde çalışanların yaptıkları işe olan hassasiyetlerinin artacağını düşünüyoruz.
Ayrıca yatırım maliyeti yaklaşık beş yüz milyon doları (500.000.000 $) bulan, Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş 95 adet Özel Gıda Kontrol Laboratuvarının yaklaşık 2500 beyaz yakalıya istihdam sağladığını da yetkililerin unutmaması gerekir diye bitirmek isteriz.