Gıda 2000 Dergisi

Mayıs yağmurları, ayçiçek ve mısır üreticisinin yüzünü güldürdü

sunar

Elita Gıda Genel Müdürü İbrahim Ethem Can

Elita Gıda Genel Müdürü İbrahim Ethem Can; “Tarımının başkenti Çukurova’da buğday üretimi geçtiğimiz dönemde yaşanan kuraklığın ardından, mayıs ayında gelen yağmurlardan olumsuz etkilenmiş olmasına rağmen; mısır, ayçiçek, soya ve pamuk üretimine mayıs ayındaki yağmurların katkısı çok büyük oldu” dedi.

Bereketli toprakları ile bilinen Çukurova, Türkiye’nin tarım üretiminde hatırı sayılır bir öneme sahip. Tarıma dayalı sanayinin öncü kuruluşu olan Sunar Grup’un lokomotif şirketi konumundaki Elita Gıda’nın Genel Müdürü İbrahim Ethem Can, geçtiğimiz aylarda “Kuraklığın etkisi olup olmayacağını mayıs ayında göreceğiz” açıklamasını yaparak mayıs ayının tarım için önemini vurgulamıştı.

Geçtiğimiz dönemde yaşanan kuraklığın ardından, mayıs ayında gelen yağmurların etkisi ile buğdayda kalite kaybı yaşandığını belirten İbrahim Ethem Can, yağışların rekolteye etkisini şöyle özetledi:

“Kış aylarında yağışın az olmasına bağlı olarak, bitkinin yeterli suyu alamaması nedeniyle ve hava şartlarının normalden daha sıcak seyretmesi nedeniyle, buğdayda bölgelere göre değişmekle beraber % 20 ila % 40 arasında bir verim kaybı yaşandığı gözlemlenmektedir. Yaşanan rekolte kaybı ile birlikte son zamanlarda yağan yağmurlar, bölgedeki tüm buğdayı etkiledi ancak hasat olgunluğuna erişmiş buğdayda, mayıs ayında yağan yağmurlar nedeniyle kalite kaybı daha fazla yaşandı. Yeşil aksamı fazla olan buğdayı daha az etkilemesine rağmen, hasat olgunluğuna erişen üründe kademe kademe artan bir biçimde kalite kaybı daha fazla oldu.”

Mayıs yağmurları mısır ve ayçiçeğine faydalı

Mayıs ayında yağan yağmurların buğdaya kalite kaybı açısından zarar vermesine rağmen, mısır ve ayçiçeğine çok faydalı olduğuna dikkat çeken Ethem Can, “mısır ve ayçiçek bitkilerine henüz gelişim aşamasındayken, yani suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemde yağan bu yağmurların çok faydası oldu. Buğdayın ekim işlemi kasım ayında, mısır ve ayçiçeğinin ekimi ise mart ayında yapılıyor. Buğdayın hasadı mayıs ayının ikinci yarısında başlıyor. Ayçiçeği temmuz ayının ikinci yarısında, mısır ise ağustos ayının ilk haftasının akabinde hasat ediliyor. Mayıs ayının ilk haftasında yaşanan yağmurları bu zirai takvime göre değerlendirmek gerekiyor” dedi.

Çukurova’nın zirai faaliyetinin büyük kısmına tekabül eden Mısır ekiminin, Çukurova için oldukça önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Ethem Can, mısıra, ayçiçeğine, pamuğa, yer fıstığına ve soya ekimine bu son yağmurların oldukça faydalı geldiğini vurguladı.

Çukurova’nın zirai faaliyetinin önemli bir bölümünü teşkil eden bu ürünler için mayıs ayında alınan yağışların Çukurova’ya çok faydalı olduğunu belirten Can şunları söyledi:

“Zaten Çukurova’da yetişen buğday, Türkiye buğday üretiminin çok düşük bir miktarına tekabül ediyor. Bu durumu göz önünde bulundurunca, kuraklığın Çukurova’yı derinden etkilediğini söylememiz mümkün değil. Çukurova birçok üründe olduğu gibi buğdayın da, kuzey yarım kürede ilk hasat edildiği bölge konumunda. Dolayısıyla piyasaya ilk sürülen ürün bu bölgede yetiştiği için, buğday konusunda da gözler Çukurova’ya çevriliyor. Oysa Çukurova’da yetişen buğdayın, ülke genelinde yetişen buğday içindeki payı oldukça düşük. Çukurova’nın en önemli zirai faaliyeti konumunda bulunan mısır da ise, durum oldukça farklı. Hem kuzey yarım küredeki ilk mısır hasadının gerçekleşmesi sebebiyle, hem yetişen mısırın ülkedeki yüksek üretim oranı bakımından, hem de yetişen mısırın yüksek kalitesi nedeniyle Çukurova çok önemli bir yere sahip. Türkiye’nin en kaliteli mısırının Çukurova’da yetiştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bununla birlikte Ayçiçeği, yer fıstığı, pamuk ve sert çekirdekli taze meyve çeşitlerinde de ilk hasat Çukurova’da gerçekleşiyor. Bu tür zirai ürünlerde en fazla üretim miktarına Çukurova sahip olmasa bile, piyasaya ilk çıkan ürünler Çukurova’nın yetiştirdiği ürünler olduğu için, Türk tarımının genelinde Çukurova’nın etkisi önemli ölçüde hissediliyor.”

Exit mobile version