“2015, bizim için sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak iş modelleri geliştirdiğimiz ve bu alandaki projelere yatırım yapmaya devam ettiğimiz bir yıl oldu.”
“Metro Toptancı Market Türkiye olarak, bugün 19 ilde 32 satış noktasına sahip bulunuyor, ancak ürünlerimizi 38 kentteki müşterilerimizle buluşturuyoruz. Bu yıl Malatya mağazamızın açılışını gerçekleştirdik, 2016 yılında da iki yeni mağaza daha açmayı planlıyoruz.
Metro kuruluşundan bu yana yerelliğe büyük değer veren bir kurum. Biz de Metro Türkiye olarak, bu ülkeden kazandığımızı yine bu ülkeye yatırma içgüdüsüyle ülkemizin değerlerini hak ettiği yere ulaştırmak konusunda çalışmalar yapıyor, projeler gerçekleştiriyoruz.
Türkiye’nin eşsiz lezzetlerini kayıt altına alarak gelecek nesillere bırakacağımız kültür mirasımızı oluşturmak adına yürüttüğümüz Coğrafi İşaretli Ürünler projemizin 3. yılını tamamladık. Coğrafi işaret, belli bir yöre, bölge ya da ülkeyle özdeşleşmiş ürünü temsil ediyor. Bugün çok sayıda kaybolma tehlikesi yaşayan ürüne sahip çıkıyoruz. Bugüne kadar alıcı bulamadığı için yeterince değerlendirilemeyen, bir anlamda ziyan olan Finike portakalından Taşköprü sarımsağına, Aydın incirinden Denizli Kale biberine, Giresun tombul fındığından Gümüşhane kömesine kadar 60 coğrafi işaretli ürünü raflarımıza taşıdık, müşterilerimizle buluşturduk.
“Şu ana kadar 200’den fazla üreticiye eğitim verdik”
Kaybolma tehlikesi olan tohumlara ticari değer kazandırırken, üreticilerimizi danışmanlık, eğitim, teşviklerle geliştiriyoruz. Üreticilerimizin ürünlerden nasıl daha çok verim alınır, nasıl daha doğal yetiştirilir, tohum nasıl saklanır, devamlılığı nasıl sağlanır gibi konularda uzmanlardan eğitim almalarını sağlıyoruz. Bu eğitimlerin sonunda da onları sertifikalı üretici yapıyoruz. Şu ana kadar 200’den fazla üreticiye eğitim vermiş, GLOBAL G.A.P. sertifikası almalarını sağlamış durumdayız.
Metro’dan önce alıcı bulamadığı için tarlalarını satmak ve satamadığı ürünleri atmak zorunda kalan yerel üreticiler, Metro ile birlikte kendi topraklarını daha verimli hale getirerek ürünlerinden daha fazla hasat almaya başladılar. Üreticilerimizin aldıkları eğitimlerle ürünlerin bulundukları bölgelerde sürdürülebilir tarım güçlendi, yabancı tohumdan kaynaklanan yerel tohumun bozulma riski minimuma indirgendi.
Örnek vermek gerekirse; 10 sene önce 50 bin ton olan Taşköprü sarmısağının rekoltesi 2014 yılında gelindiğinde 12 bin tona kadar gerilemişti. Gerçekleştirilen eğitimlerle 2015 yılında 6 bin ton artışla 18 bin tona ulaştı. Bu artış ise üreticilerin cebine 14 milyon 800 bin TL olarak yansıdı.
2015 yılında daha geniş kitlelere ulaşmak ve kamuoyunda bir farkındalık yaratmak amacıyla Türkiye’nin gerçek lezzetleri olan coğrafi işaretli ürünlerin gelecek nesiller için yerinde korunması gerektiğine dikkat çeken “Olmadan Olmaz” kampanyasını hayata geçirdik.
Metro Toptancı Market olarak, Coğrafi İşaretli Ürünler Projemizin yanı sıra sürdürülebilir hayvancılık konusunda da çalışmalarımızı sürdürdük.
Denizlerde her geçen gün artan kirlilik, iklim değişiklikleri ve mevsimsel rüzgârlardaki yön değişiklikleri, balıkların göç yollarını değiştirmesine neden olarak balık nesli için büyük bir tehdit oluşturuyor. Denizlerdeki su sıcaklığı yükseldikçe, suyun içeriğindeki oksijen miktarı da azalıyor. Bu da balıkların Akdeniz’de daha kısa bir süre kalmasına ve neticesinde kuzeye döndüklerinde sayı ve hacim olarak daha küçük olmalarına neden oluyor.
Yüksek ekonomik değere sahip palamut, lüfer ve uskumru gibi göç eden balık türlerinin göç yollarındaki değişiklikler, bu türlerin devamlılıklarını önemli oranda etkiliyor. 50 yıl önce balıklar Akdeniz-Karadeniz arasında göç ederken, bugün stoktaki balıkların bir kısmı Karadeniz’de kalıyor. Yani dönmüyor.
Balığı sadece ticari bir ürün olarak değil gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak görerek Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ile birlikte hayata geçirdiğimiz ‘Palamutlar Nerede?’ projemizi tamamladık.
Proje ile Akdeniz ve Karadeniz ülkeleri arasında göç eden ve stokları bilinmeyen palamut balığının korunması için uluslararası bir koruma anlayışı geliştirilmesini, ticari öneme sahip olan palamut balığının göç yollarının güncellenmesi ve stokları giderek azalmakta olan balığın sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunduk. Ayrıca sürdürülebilir avcılığa bilimsel katkıda bulunurken, sadece avlayan değil, tüketenlere de bilgi aktarımında bulunulmasını sağladık.
Benimsediğimiz 0 (sıfır) kilometre yaklaşımımız paralelinde uygun fiyatlı, taze ve kaliteli ürünü, yurt çapına yayılmış 32 Metro Toptancı Market mağazasında satışa sunuyoruz.
2016’da da yine yerel ürünü ve üreticiyi destekleyeceğimiz kırsal kalkınmaya ve sürdürülebilir tarıma katkı sağlayacak çalışmalarımıza devam edeceğiz.
“Türk gastronomi sektörüne büyük hizmet: Gastronometro açıldı”
2015 yılında Metro’nun Türkiye’deki 25. kuruluş yılında mutfak kültürüne verdiğimiz değer, yerel bilgi birikimimiz ve uluslararası tecrübelerimizi harmanlama motivasyonuyla gastronomi profesyonellerine ilham vermek ve gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla keşif ve paylaşım platformu olarak Gastronometro’yu hayata geçirdik. Biz gastronomiyi sadece yeme-içme olarak değil bir kültür ve yaşam tarzı olarak görüyoruz.
1.700 metrekarelik alana kurulan Gastronometro ile Türkiye’de gastronominin ritmini belirlerken sektöre yeni bir boyut kazandırmayı, Horeca profesyonelleri ile uluslararası gastronomi dünyası arasında köprü oluşturmayı, gastronomi profesyonellerine eğitim ve gelişim desteği vererek Türk mutfak kültürünün ve şeflerinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda da Fransa’nın en saygın mutfak sanatları okullarından Ferrandi, ekmek ve pasta yapımı konusunda eğitim veren Institut National de la Boulangerie Patisserie (INBP) ve Chocolate Academy gibi kurumlarla gerçekleştirdiğimiz uluslararası işbirliklerimiz ile dünyaca ünlü eğitmen ve şefleri ağırlayarak, seminer ve atölye çalışmalarına da ev sahipliği yapıyoruz.
Türk şefler dünya arenasında, Metro her zaman yanlarında…
Türkiye’de gastronominin geleceğine yön veren, standartlarını yükselten, Türk mutfağının gerçek potansiyelinin ortaya çıkarılması ve dünyada hak ettiği noktaya gelmesi için çalışan bir şirket olmayı kendimize görev bildik. Bu amaçla Türk şeflerinin dünyada başarılı olması ve uluslararası arenada Türk mutfağının tanıtımı için onların yanında yer alıyoruz. Bocused’Or gibi dünyanın en önemli gastronomi yarışmalarından birinin Türkiye’de gerçekleşmesinde önemli rol oynuyoruz. Dünyanın en önemli ve prestijli şef yarışması olarak kabul edilen Bocused’Or Avrupa’da Türkiye’yi temsil edecek olan şefleri destekliyoruz.
Mayıs ayında Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenecek Bocused’Or Avrupa Şampiyonası’na Türkiye adına katılarak, kıtanın en yetenekli şefleriyle yarışacak Bocused’Or Türkiye şampiyonu da finale gastronomi platformumuz Gastronometro’da hazırlanacak.”
–