Son dönemde, Türkiye’de şap hastalığına rastlanması sonrası Metro Türkiye, izlenebilir ve güvenli et tüketimine dikkat çekerek hastalığa karşı kendi mağazalarında aldığı önlemleri kamuoyu ile paylaştı.
33 yıldır kaliteli ve güvenli gıdayı tüketicilerle buluşturan Metro Türkiye, geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de rastlanan SAT-2 serotipi -halk arasında bilinen adıyla- şap hastalığına ilişkin olarak mağazalarında aldığı önlemleri kamuoyu ile paylaştı.
Gıda güvenliğinin kurum nezdinde oldukça hassas bir konu olduğunu belirten Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, “Müşterilerimize güvenilir gıda sunabilmek adına yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların bir sonucu da yaklaşık 10 yıl önce sektörde bir ilk olarak, ette izlenebilirlik başlattık.
İzlenebilirlik konusunda bu denli hassas olmamızın ana nedeni, tüketicilerimizin güvenli gıdaya ulaşımını sağlamaktır. Bugün yaklaşık 10 bin üründe QR kod ile izlenebilirlik sunuyoruz ve elbette bu ürünler arasında kırmızı et de bulunuyor. Ayrıca, Metro Türkiye olarak mağazalarımızda veteriner kontrolünden geçmeyen hiçbir et ve et ürünü bulundurmuyoruz” dedi.
“Risk altındaki hiçbir ürünü mağazamızda bulundurmuyoruz”
Metro Türkiye’nin tüketicilerin kaliteli ve güvenli gıdaya ulaşımını desteklemek adına 2014 yılında kırmızı ette % 100 izlenebilirlik sağladığının, 2020 yılında ise uluslararası standartlardaki GS1-128 barkod sistemine geçildiğinin altını çizen Deniz Alkaç, halihazırda uygulanan analiz ve denetim uygulamalarına ilave olarak; şap hastalığı nedeniyle ürünler ve tedarik zincirinde yer alan et ve süt ürünlerinde oluşabilecek gıda güvenliği riskini en aza indirmek amacıyla hayata geçirdikleri aksiyonları da paylaştı. Metro Türkiye’nin yıllardır gıda güvenliği konusunda öncü çalışmalar yaptığının altını çizen Deniz Alkaç, etiketlerde yer alan QR kod ile ürünlerin birçok parametrede takip edilebildiğini belirtti.
“Tedbirlere tam uyum sağlayan tedarikçilerden mal alıyoruz”
İzlenebilirlik garantisi sunmalarının vermiş olduğu sorumlulukla; et tedarik zincirinde bulunan çiftlik, mezbaha ve tüm tesisleri gıda güvenliği açısından sürekli olarak denetlediklerini belirten Alkaç, “Denetimlerimizde şap hastalığı da dahil olmak üzere hayvan sağlığının korunması ve etkin yönetimi ile gıda güvenliği sistemlerine dair uygulamalar denetlenmekte, yalnızca denetim sonucu uygun olan tedarikçilerden ürün temin edilmektedir.
Ürünlerimiz periyodik analiz çalışmalarımız kapsamında düzenli olarak yılda en az iki defa olmak üzere akredite, TC Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylı, bağımsız laboratuvarlarda analiz edilmektedir. % 100 izlenebilirlik sunduğumuz mağaza üretimli etlerimizde yer alan QR barkod etiketi ile hayvanların kulak küpe numarasına kadar tüm detaylı bilgiler tüketicilere sunulmaktadır. Kulak küpe numarası ile TC Tarım ve Orman Bakanlığı veya e-devlet üzerinden sorgulama yapıldığında etin üretildiği hayvan ile ilgili detaylı bilgilere de ulaşılabilmektedir.
Bizler de Metro Türkiye olarak, tedbirlere tam uyum sağlayan tedarikçilerden mal alımı yapıyoruz. Bu kapsamda; Veteriner Sağlık Raporu, Dezenfeksiyon Raporu olmayan hiçbir ürün mağazalarımıza gönderilmemektedir. Yaşanan son durum sonrasında tüm et tedarikçilerimizden çalıştıkları mezbahalar ve bu mezbahaların et tedarik ettiği tüm çiftliklerin listesi, bu çiftliklerin veteriner kontrolünde olduğu, şap dahil herhangi bir ihbarı zorunlu salgın hastalık bulunmadığını dair yazılı taahhüt, ayrıca şap salgını için aldıkları ilave önlemlere ilişkin açıklama talep edilmiştir ve alınmıştır” açıklamasında bulundu.