Ankara Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma Türkiye’de yetiştirilen mısırların GDO içermediğini, mikotoksin açısından ise güvenli sınırlar içerisinde olduğunu ortaya koydu.
Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Nevzat Artık liderliğinde yapılan ve iki yıl süren “Türkiye’de Üretilen Mısırlarda Aflatoksin ve GDO Analizi” başlıklı araştırmada Türkiye’de yetiştirilen mısırın kalitesi ele alınarak aynı zamanda ülkemiz tarımı ile ilgili söylentilere de cevap arandı. Türkiye çapında birbiri ile komşu olmayan yüzlerce tarladan toplanan mısır örnekleri aflatoksin ve GDO açısından incelendi.
Prestijli bilimsel yayınlar arasında yer alan Food and Nutrition Sciences (Gıda ve Beslenme Bilimleri) dergisinin Gıda Güvenliği ve Halk Sağlığı özel sayısında yayınlanan araştırmada, 2013 yılında toplanan ve analizleri yapılan numunelerin % 7’sinde aflatoksin tespit edilirken, 2014 yılında toplanan numunelerde bu oranın % 1’in altında olduğu görüldü. Prof. Dr. Nevzat Artık bu düşüşte mevsim koşullarının yanı sıra sektör kuruluşlarının mısır yetiştiricilerini bilinçlendirme yönündeki çabalarının ve iyi tarım uygulamalarının da etkisi olduğunu değerlendirdi.
Prof. Artık, her iki yılda da alınan numunelerde GDO izine rastlanmamasını ise ülkemizdeki biyogüvenlik uygulamalarının etkinliği ile açıkladı. Bu sonuç, Türkiye’de GDO bitki yetiştirildiği ve gıdalarda kullanıldığı konusundaki mesnetsiz iddialara da bilime dayalı bir cevap niteliği taşıdı.
Yurdun bazı bölgelerinde ikinci ekin olarak ekilebilen mısırın iki hasat dönemi bulunmakta. Yapılan çalışmada Türkiye’nin en fazla mısır yetiştiren 22 ilinde, birbirine komşu olmayan tarlalardan, her iki hasat döneminde alınan örnekler, laboratuvarda analize tabi tutuldu. Analizlerde 2013 yılında 538 tarladan alınan numunelerin 38’inin (% 7,06) limitlerin üzerinde aflatoksin içerdiği belirlenirken bunların 17’sinin birinci, 21’inin ikinci hasat döneminde toplanan numuneler olduğu belirtildi. Takip eden yılda ise limitlerin üzerinde aflatoksin görülen numune sayısı sadece 2 oldu. Bu ciddi düşüş hava koşullarına ve iyi tarım uygulamalarının yaygınlaşmasına bağlandı.
Tüm numunelerde yapılan yüksek hassasiyete sahip GDO analizlerinde ise hiçbir numunede kalıntıya rastlanmadı. Ülkemizde yürürlükte olan Biyogüvenlik Kanunu GDO ürünlerin üretilmesine ve gıdalarda GDO bileşenlerin kullanılmasına izin vermemekte. Yapılan çalışma ile ülkemizde yetiştirilerek gıdalarda kullanılan mısıra güvenilebileceği ortaya koyulmuş oldu.
Uzmanlıkları arasında Gıda Güvenliği Uygulamaları da bulunan Prof. Dr. Nevzat Artık, benzeri çalışmaların ülkemizde gıda güvenliğinin değerlendirilmesi ve gereken durumlarda önlem alınması için şart olduğunu belirtti. Artık çalışmanın devamı olarak yeni hasat döneminde de numuneler alınarak aynı analizlerin yapılacağını ifade etti. Food and Nutrition Sciences dergisinde yayınlanan araştırma, derginin internet sayfasından (http://www.scirp.org/journal/fns/) indirilebilir.