Unilever Türkiye, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl yedincisi gerçekleşen Yeşil İş Sürdürülebilir İş Zirvesi’ne katıldı. Zirvede “2023’e Doğru Sürdürülebilirlik ve Gıda” adlı oturumda katılımcılara seslenen Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, merkezinde sürdürülebilirliğin bulunduğu iş modelinin, yaşam kalitesinin artırılması için temel bir rol oynadığını vurguladı.
Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin, Yeşil İş Sürdürülebilir İş Zirvesi’nde katıldığı “2023’e Doğru Sürdürülebilirlik ve Gıda” başlıklı oturumda, dünyanın tarihte bir dönüm noktasında olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler’in 2002 yılında belirlediği Binyıl Kalkınma Hedefleri’nin 2015 yılı itibarıyla son bulduğunu ve Türkiye’nin de onayladığı 15 yıl boyunca uygulanacak yeni BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gündeme geldiğini aktaran Seçkin, “BM’nin belirlediği hedefler ve etkin işbirlikleriyle 1990 yılından bu yana dünyadaki aşırı yoksulluk oranı % 50’den fazla azaltıldı. Yoksulluğun azaltılması, halk sağlığı, eğitim, eğitimde cinsiyet eşitliği ve daha birçok alanda gerçekten kayda değer ilerlemeler sağlandı. Bunlar ve yeni hedefler, sürdürülebilirlik politikalarımızı belirlerken bize ilham vermeye devam ediyor” şeklinde konuştu.
Türk çayının tohumlarının ömrü ‘Eksik Olma’ platformu ile uzayacak
BM’nin hedeflerinin Unilever gibi birçok şirketin de sürdürülebilirlik stratejisine ışık tuttuğunu vurgulayan Seçkin, “Bu nedenle bundan 5 yıl önce iş planımızı ve büyüme hedeflerimizi sürdürülebilir bir çerçevede yeniden tasarladık. Sürdürülebilirlik konusunu iş yapış felsefesi olarak benimsedik ve faaliyetlerimizin her aşamasına bu anlayışı entegre ettik” şeklinde konuştu.
Unilever’in tüm markalarıyla neler yapabileceğine odaklandığını belirten Seçkin, Lipton markasıyla 5 yıl önce başladıkları sosyal, çevresel ve ekonomik temellere dayanan çalışmalarla Sürdürülebilir Çay Tarımını desteklediklerini söyledi.
Lipton’un katkılarıyla ‘Eksik Olma’ isimli platformunu hayata geçirdiklerini belirten Seçkin, “Ülkemizde ilk kez Cumhuriyet yıllarında ekilen çay tohumlarının ekonomik ömrü bitmek üzere… Türk çayının gelecek nesillere en verimli şekilde aktarılması için sürdürülebilir tarım ile üretilmesi gerekiyor. Eksik Olma platformu ile Türk çayına hak ettiği değeri vermek ve ortak bir bilinç yaratmayı hedefledik” dedi.