Tüm dünyada pandemiyle birlikte sağlıklı, kaliteli ve güvenilir gıda ve tekstil ürünlerine yöneliş, iklim değişikliğinin geldiği nokta organik sektörünün hızla büyümesini ve toplumda organik bilincinin artmasını zorunlu kılıyor.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Türkiye’de organik üretimin artarak yaygınlaşması için en önemli faktörün organik tarım desteklemelerinin artırılması ve zamanında açıklanması olduğunu dile getirdi.
Organik üretiminin başkenti İzmir’de Türk organik sektörünün tüm taraflarının bir araya geldiği “Organik Tarım Sektör Toplantısı”nda öne çıkan konular hakkında değerlendirmelerde bulunan Celep, organik sektörüyle ilgili desteklemelerin artırılması ve zamanında açıklanması yanında Türkiye’de organik ürün tüketiminin artırılması için okullarda organik dersi konulması talebinin öne çıktığının altını çizdi.
“Tüketim alışkanlıkları çocuk yaşta kazanılıyor”
Yetişkin insanların tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesindeki zorluğa vurgu yapan Celep, “Türk organik sektörü olarak, organik ürünlerin faydalarının çocuklara anlatılacağı “Organik dersi”nin okullarda müfredata konulmasını istiyoruz. Çocuklarda organik bilincinin artması için Millî Eğitim Bakanlığı’yla işbirliği yapıp okullarda organik tarımın anlatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Tüketim alışkanlıklarının çocuk yaşta kazanıldığına dikkati çeken Celep sözlerini şöyle sürdürdü; “Organik ürünlerin tüketiminin artması sektörümüzü güçlendireceği gibi, sağlıklı nesiller yetişmesine de büyük katkı sağlayacak.
Bu sayede Türkiye’nin sağlık harcamalarına ayırması gereken bütçe düşecek. Millî Eğitim Bakanlığı ile yapılacak iş birliği öte yandan organik, ekolojik, doğal vb. etiketlerin ayrımının doğru şekilde öğrenilmesine katkı sağlayacak, tüketicilerin yanıltılmasının önüne geçilecek.”
“Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması engellenmeli”
Organik pazarların daha etkin denetlenmesi, Organik ürünlerin algıyı artıracak şekilde raflarda yer alması gereğinin de altının çizen Başkan Celep, öne çıkan diğer başlıkları ise şöyle özetledi: “Su kısıtı olan bölgelerde önlemler alınmalı, genç nüfusun tarımdan uzaklaşması engellenmeli, özendirici çalışmalarla üretime devam etmeleri sağlanmalı, organik tohum üreten firmalar ile üreticiler bir veri tabanı aracılığı ile buluşturulmalı, organik arıcılık ve apiterapi ürünlerinde desteklemeler artırılmalı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Ar-Ge çalışmalarına daha çok destek verilmeli, meraların organik statüsüne geçirilmeli bu değişiklik AB Yeşil Mutabakatı kapsamında üretim alanlarının yüzde 25’inin organik olması hedefine de katkı sağlayacak. İç pazara üretim yapan küçük üreticiler desteklemelerde pozitif ayrımcılığa tabi tutulmalı.”
İzmir, organik tarımın doğduğu yer
Türkiye’de organik üretim ve ihracatı İzmir’de başladı. 1984 yılında ilk organik tarım ürünü İzmir’den ihraç edildi.
İzmir, 187 bin dönüm alanda, 2 bin 250 üreticiyle organik ürün üretirken, organik tarım işleyen işletme sayısı 252.