Hijyene ihtiyaç duyulan tüm sektörlere hitap eden Pro-Tek Endüstriyel Hijyen Ekipmanları, gelişen teknolojiyi takip ederek ve müşteri taleplerini dikkate alarak, ürün portföyünü genişletiyor. Firmanın üst düzey yöneticileri Ahmet Vural ve Nalan Şimşek, sorularımızı yanıtladı.
-Sayın Vural ve Şimşek, firmanın yöneticileri olarak, Pro-Tek’in kuruluş tarihçesi hakkında kısa bir bilgi verir misiniz?
Firmamız 2000 yılında kuruldu. Çevre sağlığı konusunda sektöre adım atarak, müşteri istekleri doğrultusunda hijyen sektörüne yöneldi. 2007 yılında Bursa şubemiz açıldı. Bu süre içerisinde Türkiye’nin önde gelen kuruluşlarında gerekli güven ortamını oluşturarak, 15 yılda sektörün önemli firmaları arasına girmeyi başardı.
-Firmanızın faaliyet alanları ve ürün çeşitleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Hijyene ihtiyaç duyulan tüm sektörlere hitap ediyoruz. Bu sektörlerden başlıcaları; Gıda, ambalaj, hastane ve otellerdir.
Personel hijyeni için gerekli tüm ekipmanların yanı sıra, her türlü özel imalat paslanmaz ekipmanlar, araç dezenfeksiyon üniteleri de ürün çeşitlerimiz içerisindedir. Gelişen teknolojiyi takip ederek ve müşteri talepleri doğrultusunda da ürün portföyümüzü genişletiyoruz.
-Yeni üretimlerinizden ve bu ürünlerle yarattığınız yeni pazarlarınız varsa bunlardan söz eder misiniz?
Standart üretimlerimiz ve sarf malzemelerin yanı sıra, personel hijyenini zorunlu kılacak ekipmanlar konusunda sürekli yenilikler yapıyoruz. Yıllardır edindiğimiz tecrübeleri, karşılaştığımız işletme sorunlarını göz önüne alarak, zaman kaybı olmadan ve personelin üretim sahasına girmeden önce yapması gerekli hijyen kurallarını uygulatabilecek zorunlu sistemleri geliştiriyoruz ve yeniliyoruz. Bunun yanı sıra sektörde firmamızı ve ekipmanlarımızı bir adım öne çıkaracak yenilikler getiriyoruz. Bu konuda hem öncü olmayı hem de tercih sebebi olmayı başarmış oluyoruz. Henüz deneme aşamasındaki bazı yeni projelerimizi de yakında hayata geçireceğiz.
-Ürünlerinizin kullanım yaygınlığı hakkında bir değerlendirme yapar mısınız?
Yaklaşık 7-8 yıl önce ekipmanlarımız kullanımı oldukça az ekipmanlardı ve işletmeler için külfet olarak görünüyordu. Fakat zorunluluğun artması, bilinçli tüketicinin bilinçli üreticiyi tercihi, işletmelerde bu ekipmanların kullanımını kaçınılmaz hale getirdi. Elbette piyasadaki rekabette, bu ekipmanları ulaşılmaz olmaktan uzaklaştırmış oldu. Şunu söyleyebiliriz ki, son 4 yılda bir önceki senelere göre kullanım yaygınlığı azımsanamayacak derecede arttı. Bundan sonraki yıllar için öngörümüzde daha da artacak olmasıdır.
– Bundan sonraki dönemde pazar payınızı artırmak amacıyla yürüttüğünüz projelerden söz eder misiniz?
Biz Pro-Tek olarak müşteri memnuniyetini her zaman önceliğimiz olarak benimsedik. Kaliteden ödün vermeden fiyatlarımızla da tercih sebebi olduk. Bizimle çalışan firmalar her yeni işletmesinde veya işletmelerine yeni ihtiyaçları olduğunda yine bizi tercih ettiler. Referansla bize gelen müşteri sayımız oldukça yüksek. Bu mevcut müşteri portföyümüzün yanı sıra, bazı tanıtım araçlarını daha aktif kullanarak ve yine fuarlarla pazar payımızdaki mevcut durumu korumayı ve büyütmeyi hedefliyoruz. Yeni geliştirdiğimiz bazı ürünlerle yine ses getirmeyi de düşünüyoruz.
-Firmanızın kalite prensipleri nelerdir ve sahip olduğunuz kalite belgeleriniz hangileridir?
Daha önce de belirttiğimiz gibi, kaliteden hiçbir zaman ödün vermedik. Bunun ilk göstergesi müşteri memnuniyeti ve referanslarımızdır. Bizim için, kalite belgeleri sadece pekiştirici niteliktedir. Firmamız, ISO9001-2008 belgesine sahiptir. Ayrıca ürettiğimiz tüm cihazlarımız CE sertifikalıdır. Yerli malı üretim belgemiz mevcuttur.
-Varsa ihracatınızla ilgili bilgi verir misiniz?
Bu sene ihracat konusunda büyük hedeflerimiz var. Umarız ihracatın daha hareketli olduğu bir yıl olur. Bu bizim olduğu kadar ekonomimiz için de oldukça önem taşıyor. İhracat yaptığımız ülkeler arasında; Litvanya, Azerbaycan, Kosova, Polonya, Macaristan, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Afganistan, İran, Yunanistan, Fas ve Suudi Arabistan bulunuyor. Ayrıca 2014 yılında İngiltere’de bir bayilik anlaşması yapmış bulunuyoruz.
-Özellikle gıda ve sağlık sektöründe hijyenin önemi tartışılamaz. Üretime başladığınız yıldan bu yana gıda sektöründeki hijyene verilen önem konusunda söylemek istedikleriniz nelerdir?
Üretime ilk başladığımız yıllarda, açıkçası hijyene verilen önemle doğru orantılı oldukça kaygılarımız vardı. Hijyene gerekli duyarlılık gösterilmiyor, zorunluluk olmadıkça gereksiz görülüyordu. Oysa ki biz “bu ürünler kesinlikle her işletmede kullanılmalı” diyorduk. Bu elbette ki, tüm hijyen kurallarını uygulayan işletmelerin diğer işletmelerle rekabeti pozisyonunda da olukça üzücü bir durum. Artık işletmelerin kendi isteğine bağlı değil, zorunluluk çerçevesinde de olsa, olması gerektiği gibi artık hijyenin önemi anlaşılmıştır. Kaçınılmaz bir zorunluluk olmuştur. Üretici de artık gereken tüm hijyen kurallarını uygulamaktan kaçınmamaktadır. Bu gerçekten umut vericidir.
-Sektörünüzde yaşadığınız sıkıntılar nelerdir bunlarla ilgili çözüm önerileriniz ve ilgili bakanlıklardan beklentileriniz nedir?
Sektörümüzde aslında yaşanan sıkıntılar, tamamen firmaların rekabet amacı ile ürettiği, sadece pazardan bir pay elde etmek amacı ile yapılan kalitesiz işlerdir.
Bu konuda bizim yapabileceğimiz maalesef bir şey yok. Bu durumda dikkatli davranması gereken müşterilerimizdir. Ürünleri mukayese ederken, daha bilinçli olmaları, kimi zaman referanslar yardımı ile kimi zaman belgeler yardımı ile firma hakkında bilgi sahibi olmalarını önerebiliriz. Paslanmaz ekipmanlar oldukça maliyetli ekipmanlardır, işletme bu ekipmanları yıllarca kullanmak üzere alır. Bu sebeple daha seçici davranmalarını tavsiye edebiliriz.
-Lütfen eklemek istediklerinizi de belirtir misiniz?
Hedefimiz, hijyen denilince akla gelen ilk firma olmak. Umarız kaliteyi, hijyene ihtiyaç duyan tüm işletmelerle buluşturabiliriz.