Rockwell Automation ve Microsoft’un güçlenen işbirliği sayesinde doğan Edge’den buluta teknolojilerinin sağladığı faydalar ortaya çıktı.
Rockwell Automation Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı Tessa Myers ve Microsoft Azure IoT Başkan Yardımcısı Sam George’ın online gerçekleştirdiği söyleşide: Burada iki şirketin işbirliğinden çok daha büyük fayda doğuyor. Bu inisiyatif daha geniş bir paydaş ekosistemini içeriyor. OEM’lerden sistem entegratörlerine, veri bilimcilerinden fabrika yöneticilerine, yazılım geliştiricilerden işletme sahiplerine ve bu sistemdeki herkes, bu işbirliğinin bir parçası oluyor.
Rockwell Automation ve Microsoft operasyonların optimizasyonu için bu üretimi yönetiyor olabilir ancak son kullanıcılar, yani müşteriler üretimin en önemli aktörleri.
İki şirket 2020’nin sonlarında endüstriyel müşterilerin dijital çevikliğini bulut teknolojileriyle iyileştirmek amacıyla pazarın kullanımına hazır, entegre projeler geliştirmek için işbirliklerini bir yıl boyunca uzatacaklarını duyurdu. Rockwell Automation’ın sanayideki, Microsoft’un IT pazarındaki uzmanlığını birleştirebilen ekipler, sanayinin altyapı maliyetlerini düşürebileceği, daha hızlı değer yaratabilecekleri ve verimi artırabilecekleri bir sistemle daha sorunsuz çalışabiliyor.
Bu işbirliğindeki amaç Ar-Ge, operasyon ve bakım ekiplerini birbirine bağlayan, yenilikçi Edge’den buluta çözümler sağlayabilmek. Bunu yaparken de ekiplerin dijital olarak prototip geliştirebildiği, kalibrasyon yapabildiği ve birlikte çalışabildiği güvenilir tekil bir veri ortamında, yüksek maliyetli fiziksel ekipmanlar olmadan yapabilmek. Bu teknoloji, IT ve OT ekiplerinin güvenli şekilde erişim sağlayabildiği, hem şirket genelinde hem de partner ekosistemlerinde veri modelleri paylaşabildiği birleşik bir veri ortamı sağlıyor.
İşbirliği ile müşterilerine IIoT Ar-Ge ve operasyonları için daha holistik ve basit bir çözüm sağlıyor
Rockwell Automation Başkanı ve CEO’su Blake Moret, işbirliğini duyururken şöyle konuştu: “Bu işbirliği Rockwell Automation ve Microsoft müşterilerine IIoT Ar-Ge ve operasyonları için daha holistik ve basit bir çözüm sağlıyor ve endüstriyel dijital dönüşüm girişimlerini yavaşlatan veri silolarını ortadan kaldırıyor. Otomasyon girişimlerinde önemli bir bariyeri kaldıran sektörler, kurumun tamamını dijital bir süreçle birbirine bağlayarak inovasyonu hızlandırıyor, verimi maksimize, operasyonları optimize ediyor.”
İki şirketin yöneticileri, gerçekleştirdikleri online basın toplantısında en az 20 yıldır devam eden bu verimli işbirliğine ilişkin detaylı bilgiler verdi. Myers, “Bir yıldan uzun bir süre önce inovasyonu birlikte geliştirme kararı aldık. Endüstriyel müşterilerimizin dijital dönüşümünü gerçekleştirmek için daha neler yapabileceğimizi birlikte keşfetmek istedik” diyor.
Bu birlikteliğin sonunda müşterilerin artan verimine paralel, iş görevlerini basitleştirmelerini sağlayan bulut tabanlı çözüm FactoryTalk geliştirildi. Bu hizmetin üç alt unsuru bulunuyor:
- *Tasarım Merkezi: Tasarım süresi verimini artırıyor, pazara ulaşma süresini ve riskleri azaltıyor. Teknolojinin lansmanı 2021’in başlarında gerçekleştirilecek.
- *Operasyon Merkezi: Operasyonel verimi artırmak amacıyla kullanılan analitik ve bulut tabanlı uygulamalarda gerçek zamanlı veriye erişimi basitleştiriyor ve artırıyor.
- *Bakım Merkezi: Varlık yönetimi ve öngörücü bakıma odaklanarak, performansı ve işgücü verimini artırıyor.
Myers, “Kendimize şunu sorduk: Partnerler, makine üreticileri, sistem entegratörleri, son kullanıcılar ve servis sağlayıcılarımızın bulunduğu ekosistemin teknolojinin gücünü kullanmalarını nasıl sağlarız? Bu zorlu bir görev ve iş ortaklarının bunu başarabileceklerine olan güvenim tam” dedi.
George: “Sektörde yeni bir bilgisayar paradigması görüyoruz”
George, “Sadece IIoT değil, bulut ve edge girişimleri arasında da gerçek bir denge var. Biz Microsoft Azure bulut tarafındayız ancak her şey bulutla ilgili değil. Hem edge’de hem bulutta çalışan iş yükleri var ve bu iki tarafa düşen işin dağıtılması gerekiyor” diyor.
İki yönetici de bunun müşteriler sayesinde geliştirilen bir inovasyon olduğunu vurguladı ve altında yatan motivasyon ise basitleştirmek, basitleştirmek ve basitleştirmek. OEM’lerin ekipmanlarında akıllı aygıt kullanımlarını kolaylaştırmak. Veri bilimcilerinin veriyi işlemekle vakit kaybetmesinden ziyade veriden içgörü geliştirebilmelerini kolaylaştırmak. Son kullanıcıların tüm girişimleri sonucunda gerçek bir optimizasyon sağlayabilmeleri için ayrık tüm programlarını konfigüre edebilmelerini kolaylaştırmak.
Myers, dijital dönüşüme başlayan müşterilerin birçoğunda ortak zorluğun sayıca fazla olan eski sistemler olduğunu, bunun veriye istikrarlı bir şekilde ulaşmayı zorlaştırdığını söylüyor ve ekliyor: “Doğru veriye ulaşabilmenin yükünü hafifletmek istiyoruz. Müşterileri daha çok veriyle ne yapabileceklerini düşünebilmeleri için özgürleştirmek istiyoruz.”
George da teyit ederek: “Bu yolculuğu basitleştirmek harika bir ilk adım. Müşteri bu erişimi kazandığında ve gerçek verimi aldığında, yeni sorular sormaya başlıyor bu da yeni iyileştirmeler ve tekrar iyileştirme getirecek yeni sorular getiriyor.”
Bu iki partnerin sorulara cevap verme konusunda hevesli ve yetkin olduğunu söyleyen Myers, iki şirketin işbirliğini şöyle değerlendiriyor: “Bu işbirliğinde çok yetenekli ekip çalışanlarımız yer alıyor ve her zaman müşterilerimize ve onların yaşadığı zorluklara karşı duydukları ihtiyaçları tarafından yönlendiriliyoruz. Müşterilerle onlar için en etkili olacak şeyler konusunda kafa yoruyoruz ve bu bizim işimizde bir yönlendirme sağlıyor. Rockwell Automation’ın ve Microsoft’un sektör uzmanlıklarının gücüyle müşteriler tarafından yönlendirilerek bu yolculuğa devam ediyoruz.”