İş insanı Sadettin Saran’ın ilk kitabı yayınlandı. Zirveden manzarayı izleyen bir adamın öyküsü değil, zirveyi aklına ve kalbine inançla yerleştirmiş bir kişinin yolculuk hikâyesi: “İçindeki Dağı Aş” şimdi kitapçılarda…
Sektöründe öncü çalışmalara imza atan başarılı iş insanı ve milli sporcu Sadettin Saran; gençlere ilham kaynağı olabilmek adına yaşam boyu edindiği tecrübeleri kaleme aldı. Saran “İçindeki Dağı Aş” isimli ilk kitabında; kendi iş hayatını, girişimcilik deneyimlerini, kişisel tecrübelerini, başarı ve başarısızlık hikâyelerini onu örnek alanlar için yazdı. 15 Eylül’de raflara dizilen, özellikle gençlere “ben yaptım, siz de yapabilirsiniz” mesajı veren kitaptan Sadettin Saran için doğan telif gelirleri Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanarak yine Türkiye’nin gençlerine gidecek.
Medya ve yayıncılık başta olmak üzere faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde zaman içinde markalaşarak Türkiye ekonomisine katkı sağlayan Saran Group’un kurucusu Sadettin Saran, gençler için kaleme aldığı ilk kitabında bugünlere kolay gelmediğini vurguluyor. “Zirveden manzarayı izleyen bir adamın öyküsü değil, zirveyi aklına ve kalbine inançla yerleştirmiş bir kişinin yolculuk hikayesi” olarak tanımladığı kitabında; başarıya giden yolları, ayağına takılan taşlarla, kararlı yolculuğunda karşılaştığı başarısızlıklarla örnekleyerek anlattı. Hayat hikayesiyle gençlere ilham kaynağı ve iyi bir örnek olmak isteyen yazarın Destek Yayınları’ndan çıkan kitabı 15 Eylül’de okuyucular ile buluşmaya başladı.
“Hayat hiç bitmeyen kötü bir oyun değil, öğretici bir yol”
Hayatı insanın önüne engeller çıkartan, kayboluşlar yaşatarak yoran, arayışların ve kötü olayların hiç bitmediği bir oyundan ziyade; engelleri aştıkça haz veren, güçlendiren öğretici bir yol olarak yorumlayan Saran, okuyucularına mücadeleci ruhlu olmaları gerektiğini söylüyor. Yaşamda her şeyin var olduğunu sık sık ifade eden yazar, gençlere: “Kaderci ve karamsar bir dünya kurmayın, hayattan vazgeçerek nefes almaya devam etmek kendinize yapacağınız en büyük kötülük. Yaşam varmak değil; gitmek, kendi yolunda yürümek, ilerlemek, düşünce kalkmak cesaretidir.” diyerek pes etmemeleri gerektiğini vurguluyor.
“Amaç para kazanmak değil, asıl amaç paylaşmak!”
Kitabında ilkelerin, inançların ve hedeflerin önemine değinen yazar; “Amacınız para kazanmak olmasın, amacınız paylaşmak olsun. Ne kazanırsanız onu paylaşın. Bu bir zorunluluk değil, insani hazların en değerlisi. Değer, öğretilerimiz doğrultusunda bizlere huzur ve tatmin hissini sağlayan önemli bir yaşam unsurudur. Sevgi ise yaşama sıkı sıkı tutunmanın en temel motivasyonu. Hayatı amaçları tüketmeden, paylaşarak, değerler ve ilkeler doğrultusuna sevgi ile yaşayabilmek ise şansın ta kendisi.” ifadeleriyle sahip olunan tüm şeylerin paylaşılması gerekliliğini belirtiyor.
“İçindeki Dağı Aş”ın geliri Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanıyor
Sadettin Saran; iş yaşamındaki başarılı ve saygın duruşuyla birlikte gençlerin eğitimlerine ve gelişimlerine destek veren sosyal sorumluluk projelerini hayata geçiriyor. Saran; spor bilincinin artması, sporda fırsat eşitliği ve eğitimde fırsat eşitliğinin önemini her fırsatta vurguluyor.
Sadettin Saran’ın ilk kitabından Sadettin Saran için doğan telif gelirleri de Darüşşafaka Cemiyeti ile eğitimde fırsat eşitliğine ihtiyacı olan çocuklar için kullanılacak. Saran, babası ve annesini bir araya getiren yolculuğu anlatırken de eğitimde fırsat eşitliğine vurgu yapıyor. Babası Özbek Saran’ın Darüşşafaka’dan mezun olarak devlet bursuyla Amerika Birleşik Devletleri’ne üniversite okumaya gitmesiyle hikâyenin başladığını söylüyor ve “Darüşşafaka Cemiyeti eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması açısından çok önemli bir kurum. Babam Darüşşafaka’da okudu, mezun oldu ve buradan çıkarak devlet bursuyla yurtdışında eğitim alma imkânı buldu. Darüşşafaka Cemiyeti babam gibi binlerce çocuğu okutarak ülkemize kazandırdı. Ülkemize birçok önemli isim yetiştiren Darüşşafaka Cemiyeti’ne katkı sağlamak beni çok mutlu ediyor” dedi.
Arka kapak yazısı:
Bu kitap, zirveden manzarayı izleyen bir adamın öyküsü değil, zirveyi aklına ve kalbine inançla yerleştirmiş bir kişinin yolculuk hikâyesidir.
Hayat, önümüze engeller çıkaran, pek çok defa kayboluşlar yaşatarak yoran, arayışların ve acının hiç bitmediği kötü kurgulanmış bir oyun değil, bilakis, engelleri aştıkça haz veren, terlettikçe güçlendiren, öğreten bir yol. Ona söverek, kaderci ve karamsar bir dünya kurarak, ondan vazgeçerek nefes almaya devam etmek, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. Yaşamın varmak değil, gitmek, ilerlemek, kendi yolunda yürümek, düşünce kalkmak cesareti olduğunu biliyoruz artık. O halde sıra toparlanıp ayağa kalkmakta…
Yüzünüzü neye döndüğünüz önemli, neyi seçtiğiniz, kendinize neyi ilke edindiğiniz… Şüphesiz ki “amaç” sadece kazanmak değil, kazandığını paylaşmak, “paylaşmak” bir zorunluluk değil, insani hazların en değerlisi, “değer” öğretilerimiz doğrultusunda bizlere huzur ve tatmin hissini yaşatan önemli bir yaşam unsuru, “sevgi” yaşama sıkı sıkı tutunmanın en temel motivasyonu, “hayatı amaçları tüketmeden, paylaşarak, değerler ve ilkeler doğrultusunda sevgi ile yaşayabilmek” ise şansın ta kendisi olmalı.
Hadi güzel kardeşim!
Kaldır başını ve daha bir tevekkül içinde bak yaşama. Ona değer katacak sensin, unutma!
Nasıl mı?
Öğrenerek, üreterek, paylaşarak, destekleyerek, düşleyerek, düşünerek, affederek, barışarak, saygı duyarak ve çok severek… Ve belki de en önce,” İçindeki Dağı Aş”arak…
Yazar hakkında:
Sadettin Saran, 30 Ağustos 1964 Denver, Colarado doğumlu. Kırıkkale doğumlu Türk bir baba ve Berea/Kentucky doğumlu Amerikalı bir annenin dört erkek evladının en büyüğü.
Kentucky Üniversitesi’nde yüzme bursu ile Makine Mühendisliği okudu, üniversite takımının kaptanlığını yaparken iki yıl üst üste “En Değerli Sporcu” seçildi.
1984-1985 yıllarında da Türk Milli Yüzme Takımı kaptanlığını yapmış ve bu dönemde 50 metre serbest yüzme rekorunu kırdı.
1988’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda Bakan Danışmanı olarak çalıştı.
1990-1995 yılları arasında Lockheed Martin’in Ankara Ofisi’nde Genel Müdür Yardımcılığı ve Genel Müdürlük görevlerini üstlendi.
1995’te profesyonel yöneticilik işini bırakarak kendi işini büyütme kararı almış, Saran International adıyla kurduğu şirketi, Saran Şirketler Grubu’na dönüştürecek adımları atmaya başladı.
2001-2003 yılları arasında Dış İlişkilerden Sorumlu Asbaşkan ve Futbol Şube Sorumlusu olarak Fenerbahçe yönetiminde görev yaptı.
Yüzme sporunu bıraktıktan 27 yıl sonra havuza geri dönmüş; 50 metre serbest, 50 metre kelebek branşlarında ve 25 yaş üstü tüm kategorilerde Türkiye masterlar rekorunu kırdı. Takip eden beş yıl içinde birçok ülkede master şampiyonalarına da katıldı; Avrupa’nın değişik yerlerinde şampiyonluklar kazandı.
Sosyal sorumluluk çalışmaları adına spordan kazandığını sporla geri vermeye çalışan Sadettin Saran, her sene bir ilimizde spor salonu açmayı kendine görev edindi. 2021 itibariyle bu sayı 21’e ulaştı.
Bugün medya içerik dağıtımı, yayıncılık, yapımcılık, online, havacılık, savunma ve turizm gibi farklı alanda faaliyet gösteren Saran Holding Şirketler Grubu’nun kurucusu ve bir kız çocuğu babası.