Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ortaklığıyla Burdur’da yer alan Salda Gölü’nün mikrobiyal ekolojisinin belirlenmesine yönelik yürütülen proje tamamlandı. Bu kapsamda birçok yönden Kızıl Gezegen’e benzeyen Salda Gölü’nden elde edilen veriler, NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından Mars araştırmalarında da kullanılabilecek.
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işbirliğiyle Burdur’da yer alan Salda Gölü’nde yapılan kapsamlı araştırma sonuçlandı. Buna göre mikrobiyal evrimde önemli rol oynayan mikrobiyal türler keşfedilerek, gölün bu açıdan kapsamlı bir haritası çıkarıldı. Korunması gereken mikrobiyal hassasiyet bölgelerinin de belirlendiği proje sayesinde elde edilen veriler ayrıca, NASA (Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi) tarafından Mars’ta devam eden projeler için de nitelikli veri bankası olarak kullanılacak.
“Çok önemli ipuçları barındırıyor”
Haziran 2021’de başlayarak Aralık 2021’de sona eren projenin paydaşları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Bahar İnce, Salda Gölü’nün mikrobiyolojik açıdan zengin bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. Gölün dünya yüzeyinde bakteri türlerinin evrimini anlamak için çok önemli ipuçları barındırdığını da vurgulan Prof. Dr. İnce şunları söylüyor:
“Mikrobiyolojik açıdan oldukça zengin bir potansiyele sahip Salda Gölü’nde dünyada mikrobiyal evrimde önemli ipuçları barındırdığını düşündüğümüz bakteri familyaları yoğun şekilde yer alıyor. Uluslararası saygınlığa sahip platformlarda patentlenmek üzere Salda Gölü’ndeki mikroorganizmalara ait ilk gen dizileri elde edildi. Tüm bunlar NASA’nın Mars üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalara nitelikli veri bankası sağlayacak.”
“Salda Gölü’nde araştırma merkezi kuruluyor”
Prof. Dr. İnce, bu keşiflerle birlikte Salda Gölü’nün koruma ve kullanma planlarının gölün mikrobiyal ekolojisini de dikkate alacak genişletilmesi gerektiğini de söylüyor.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Salda Gölü havzasında bilim araştırma merkezi kurulması kararı aldığı bilgisini de paylaşan bilim insanı, “Bu proje ile birlikte Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Salda Gölü havzasında bilim araştırma merkezi kurulması kararı aldı.
Yakın zamanda faaliyetlerine başlaması için hazırlıklar sürüyor. Merkezde disiplinlerarası bilim insanları yer alacak. Ayrıca uluslararası iş birlikleriyle ileri bilimsel araştırma projelerinin yürütülmesi de hedefleniyor. Ülkemizin genç araştırmacılarına katkı sağlayacak bir platform olması da isteniyor” diye konuşuyor.
Kapsamlı jeomikrobiyolojik haritalar çıkarıldı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın proje sonuçlarıyla ilgili hazırladığı basın bilgi notunda Salda Gölü ile bulgular şöyle sıralanıyor:
DNA izolasyon teknikleri örnek çeşidine (su, sediman, mikrobiyal mat, kayaçlardan alınan biyofilm) bağlı olarak optimize edilerek, Salda Gölü’ne özgün 4 farklı protokol geliştirildi.
Gölün bakteriyolojik komünite yapısında “Alphaproteobacteria” gibi mikrobiyal evrimde önemli ipuçları barındırdığı düşünülen familya yoğun şekilde görüldü. Bununla birlikte, Proteobacteria şubesinin 6 farklı bölgeden alınan örneklerin çoğunda öne çıktığı, “Firmicutes”, “Actinobacteria”, “Verrumicrobiae” gibi pek çok şubeden mikroorganizmanın tespit edildi. Bu sonuçlar, Salda Gölü’nün mikrobiyolojik açıdan oldukça önemli bir potansiyeli olduğunu ortaya çıkardı.
Gölün bütünleşik olarak jeomikrobiyolojik haritası hazırlandı. Salda Gölü’ne ait korunması gereken mikrobiyal hassasiyet bölgeleri tanımlandı. Koruma kullanma dengesi yaklaşımı çerçevesinde hazırlanan mevcut Salda Gölü havza yönetimi planının gölün mikrobiyal ekolojisini de dikkate alarak genişletilmesi gerekliliği ortaya kondu.
Uluslararası kabul görmüş platformlarda patentlenmek üzere Salda Gölü’ndeki mikroorganizmalara ait ilk gen dizileri elde edildi. NASA’nın Mars üzerinde gerçekleştirdiği çalışmalara nitelikli veri bankası sağlandı.