Son günlerde bazı gıda ürünlerinde rastlanan Salmonella bakterisi endişe vermeye devam ediyor. Salmonella bakterisinin 2 bin tane alt tipi olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, insanlarda tifo, yumuşak doku ve solunum yolu enfeksiyonu gibi rahatsızlıklar oluşturabildiğini ifade ediyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, son günlerde gündemde olan Salmonella bakterisi hakkında çok önemli açıklamalarda bulundu ve tavsiyelerini paylaştı.
Uzun süre canlı kalabiliyorlar
Salmonelloz hastalığının Salmonella adı ile Enterobacterales isimli bakteri ailesinin üyesi olan bir bakteri grubu tarafından oluşturulan hastalık olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Songül Özer, “Salmonella’lar doğada, evcil ve vahşi hayvanların, sürüngenlerin, kuşların, böceklerin sindirim sisteminde yaygın olarak bulunuyorlar. Sporsuz, hareketli, çubuk şeklinde, ısı ve kuruluğa duyarlı, gün ışığından uzak nemli ortamlarda, lağım sularında ve toprakta uzun süre canlı kalabilen bakterilerdir. Soğuğa dirençlidirler ve liyofilize edilerek yıllarca canlı kalabiliyorlar” dedi.
Salmonella birçok rahatsızlığa yol açabiliyor
Salmonella bakterilerinin yaklaşık 2 bin tane alt tipi olduğuna dikkat çeken Dr. Songül Özer, “Bu bakterinin insanda hastalık yapan ve en iyi bilinenleri Salmonella typhi, Salmonella paratyphi, Salmonella enteritidis, Salmonella cholerasuis’dir. İnsanlarda tifo, paratifo, gastroenterit, yumuşak doku enfeksiyonları, lokal organ apseleri, karın içi enfeksiyonlar, kemik ve eklem enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları, endokardit ve bakteriyemi oluşturabiliyorlar” ifadelerini kullandı.
Salmonella işte bu yollarla bulaşıyor…
Dr. Songül Özer, toplumda yaygın karın ağrısı ve ishal atakları ile seyreden besin zehirlenmesi salgınları da yapabilen Salmonella’ların en sık gerçekleşen bulaş şekillerini şöyle paylaştı:
- İnsan ve hayvan dışkı ve idrarlarının kaynak sularına karışması ile
- Bakterilerle kirlenmiş olan suların kaynatılmadan içilmesi ve kullanılması ile
- Salmonella taşıyan hayvanların etlerinin, yumurtalarının, süt ve süt ürünlerinin iyi pişirilmeden yenmesi ile
- İçme ve kullanma sularının yeterince klorlanarak temizlenmeden tüketilmesi ile
- Bakteriyle kirlenmiş sebze ve meyvelerin iyice yıkanmadan, pişirilmeden tüketilmesi ile
- Pastörize edilmemiş süt veya meyve suları ve kaynağı belli olmayan, kaynatılmadan yapılan veya bekletilmeden tüketilen peynir ile
- Özellikle yılan, kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngenler, kurbağalar, kuşlar ve civciv gibi evcil hayvanlar ile temastan sonra ellerin iyice yıkanmaması ile
- Hasta kümes hayvanları ile temastan sonra ve
- Hasta insanlardan diğer insanlara da bulaşabilir.
8-48 sat sonra belirti vermeye başlıyor
Salmonella bakterisi ile meydana gelen besin zehirlenmesinin bulaştırıcı olan gıdanın alınmasından yaklaşık 8-48 saat sonra belirti vermeye başladığını vurgulayan Dr. Songül Özer, sözlerine şöyle devam etti:
“Sıklıkla, karın ağrısı, karında kramplar, yüksek ateş, mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetleri görülüyor. Hastalık genellikle 2-5 gün içinde iyileşiyor ancak nadiren bazı insanlarda şikayetler birkaç hafta sürebiliyor. Hastalığın tedavisinde antibiyotiklerle birlikte, kusma ve ishal ile kaybedilen sıvının takviye edilmesi yeterli oluyor.
Genellikle ölümle sonuçlanmayan ve kısa sürede iyileşme görülen bu hastalığı bağışıklık sistemi yetersizliği olanlar, kanser tanısı alan veya tedavisi görenler, ileri yaştaki hastalar, yenidoğanlar, organ veya kemik iliği nakli yapılmış olan hastalar daha ağır geçirebilirler. Nadiren, sıvı-elektrolit dengesizliği nedeniyle kaybedilen hastalar da olabilir.”
Kaynağı belli olmayan gıda ve su tüketilmemeli
Salmonella kaynaklı bir gıda zehirlenmesi saptandığında yapılacak en doğru hareketin tespit edilen gıdaların kullanımdan kaldırılması olacağını ifade eden Dr. Songül Özer, “Ardından bu gıdaları tüketenlerin tespiti ve en kısa sürede tedaviye başlanması gerekiyor.
Kaynağı belli olmayan gıdaların tüketilmemesi, çiğ yenilecek gıdaların iyice yıkanması, suların klorlanmadan kullanılmaması, mutlaka kaynağı belli ve güvenilir olan içme sularının tercih edilmesi, ellerin su ve sabunla yıkandıktan sonra yemek yenmeye başlanması korunmada en önemli faktörlerdir” dedi.