111 yıllık Silesia’nın küresel genel merkezi Almanya’da bulunuyor ve operasyonları Chicago ve Singapur’a kadar uzanıyor. Firma, bugün ailenin dördüncü nesil üyeleri tarafından yönetiliyor.
-Sayın Aydemir, Silesia’nın kuruluş öyküsünü ve faaliyet alanlarını okuyucularımıza anlatır mısınız?
111 yıla uzanan geçmişiyle gıda sektöründe aroma uzmanı olarak faaliyet gösteren Silesia, kaliteli lezzetleri üst düzey hizmet anlayışımızla sunan itibarlı ve güvenilir bir iş ortağıdır. Bugün ailenin dördüncü nesil üyeleri tarafından yönetilen Silesia’nın küresel genel merkezi Almanya’da bulunmakta olup, operasyonları Chicago ve Singapur’a kadar uzanmaktadır.
Yakın tarihte almış olduğumuz bir yatırım kararı neticesinde de Orta Doğu Bölge merkezi olarak faaliyet gösteren Türkiye şubemizin genişleyen operasyonlarına uygun yeni adresine taşınmasını gerçekleştirdik.
-Silesia olarak Türkiye’de hangi sektörlerde etkinsiniz? Gıda portföyünüzde hangi tür ürünler yer alıyor? Ürünlerinizin özellikleri nelerdir?
Silesia olarak yiyecek ve içecek sektörüne geniş bir yelpazede aromalar üretiyoruz. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda şekerleme ve unlu (fırıncılık) mamuller, süt ürünleri, içecekler ve tuzlu ürünler grubunda farklı uygulamalara yönelik özel üretim aromalar da geliştiriyoruz.
Portföyümüzde farklı tat ve kategoride sınıflandırabileceğimiz sıvı, toz ve granül aromalarımız yer alıyor. Bu geniş portföyde meyve notlarından, çiçeksi ve tatlı notlara, sıcak notlardan kırmızı et, kümes hayvanları veya balık notlarına kadar uzanan hatta bitkisel, baharatlı, sebze ve peynir yönleri olmak üzere çok çeşitli ürünü portföyümüzde sunuyoruz.
Bir lezzet uzmanı olan Silesia, aynı zamanda firmaya ve projeye özel uygulamaların farklı gereklilikleri hakkında da tecrübe sahibidir. Fonksiyonel aroma portföyümüz bu farklı gerekliliklerin tamamını karşılamaktadır.
“FMP’ler olarak adlandırdığımız tat değiştirici özelliklere sahip aromalarımız, lezzet artırıcı aromalarımız, tuz veya MSG ikamesi olabilecek aromalarımız, tatlandırıcı veya bitkisel protein kaynaklı acılık veya burukluğu maskelemek üzere kullanılabilen aromalarımızı bu kapsamda sayabiliriz. Kaliteden ödün vermeyen ürünler sunmak şirketimizin temel ilkelerinden biridir. Tüm aromalarımızı sayısız uygulamada test etmekte ve performanslarını da tasdik ve teyit ediyoruz. Bu süreçler sayesinde, aromalarımızın müşterilerimizin üretim proseslerine kolayca entegre edilmesini ve sonuçta ürün ile ilgili gereklilikleri mükemmel bir şekilde karşılayabilmesini sağlıyoruz.
-Bildiğimiz kadarı ile Türkiye’de bir uygulama merkeziniz var. Bu merkezin çalışmaları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
En son teknolojik imkanları kullandığımız uygulama merkezimizin kuruluşu ve faaliyete geçmiş olmasından gurur duyuyoruz. Ülkelere özgü düzenlemeler, özel reçeteler ve aromalarımızın bölgelere özgü ürünlerde farklı şekillerde uygulanıyor olması, elbette yüksek düzeyde bir esneklik gerektiriyor.
İstanbul’da yeni taşındığımız merkezimizde hayata geçirdiğimiz uygulama merkezi sayesinde artık müşterilerimizden gelen taleplere hızlı ve etkin bir şekilde hizmet verme olanağına sahibiz. Bu merkez, müşterilerimize vermiş olduğumuz hizmetler çerçevesinde inanılmaz derecede stratejik bir avantaj sağlıyor.
Uygulama laboratuvarlarımızda, küçük üretim denemeleri için, şekerleme ve fırıncılık endüstrisinde kullanılan ekipmanlardan oluşan pilot bir üretim merkezi oluşturduk. Bu sayede müşterilerimize eksiksiz bir hizmet yelpazesi sunabiliyoruz.
Reçete geliştirme, ürün uyarlama veya optimizasyon çerçevesinde prototip oluşturma veya özel bir sorun için çözüm geliştirmek gibi konularda müşterilerimize vermekte olduğumuz desteğimizi bundan sonra sadece Almanya’da değil aynı zamanda burada da verebileceğiz.
-Silesia’nın yeni ürün ve Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Silesia’nın uluslararası operasyonları sayesinde küresel ve bölgesel trendleri erken tespit edebiliyor; sürekli olarak müşterilerimize sunabileceğimiz yenilikçi konseptler üzerinde çalışıyoruz.
Tüketicilerin bilinçli yaşam tarzına yönelimi giderek hız kazanıyor; bu eğilim de odağımızı vegan ürün geliştirmeye yönlendiriyor. Faydalı gıda ürünleri arayışının yanı sıra, tüketiciler, su tüketimini azaltmak konusunda da artık daha bilinçliler. Bu noktada bitki bazlı ürünlerde ön plana çıkıyor. Silesia süt, et ve balık ürünlerine yönelik bitki bazlı çok çeşitli aroma alternatifleri ile reçete optimizasyonu konusunda kapsamlı bir uzmanlığa sahiptir.
-Özellikle, pandemiden sonra yiyecek-içecek trendlerinde ne gibi gelişmeler oldu? Bu trendler, Türkiye’deki tüketiciyi nasıl etkiliyor?
Belirsizlik zamanlarında, tüketiciler, kendi hayatlarının kontrolünü ellerinde bulundurmak isterler. Aynı zamanda bir ürün satın alırken sağlıklarını koruyacak seçimler yaptıklarından emin olduklarını hissetmek isterler. Bir araştırma şirketi olan Innova, dünya genelinde her 5 tüketiciden 2’sinin nispeten kendilerini rahat ve huzurlu hissettirecek yiyecek ve içeceklerin arayışında olduklarını belirtiyor[1]
Şeker ve yağ oranı azaltılmış ürünler gibi sağlıklı yaşam ürünleri ve sağlıklı ürünlere olan talep giderek artıyor. Silesia, bu konuda müşterilerine, lezzetten ödün vermeden kendi üretim proseslerine en ideal şekilde entegre edilebilecek fonksiyonel aromalarla çözüm sunmaktadır.
-2022 yılı nasıl geçiyor, 2023 yılına nasıl bakıyorsunuz? Bir değerlendirme yapabilir misiniz?
Pandemi, jeopolitik koşullardaki değişiklikler ve hasat gerektiren ürünlerin temininde yaşanan işgücü sıkıntısı, hammadde tedarik sürecini etkilemeye devam etmektedir. Satın alma süreci konusundaki deneyimimiz ve avantajlı pozisyonumuz sayesinde bugüne kadar bu sorunlardan olabilecek en az şekilde etkilendik ve müşterilerimize alıştıkları kaliteyi kesintisiz devam ettirdik. Aynı zamanda değişen ihtiyaçlar doğrultusunda müşterilerimizin yeni beklentilerini karşılayacak yeni ürünleri geliştirmeye devam ediyoruz. 2023 yılı için çok heyecanlıyız.
-Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Bizimle iletişime geçin ve sayısız aroma çözümlerimizden ilham alın.
Taste the Flavour!