Kastamonu Üniversitesi ve Reis Gıda AŞ, üniversite- sanayi işbirliği kapsamında, Taşköprü sarmısağında ilk kez yapılacak bilimsel bir çalışma için startı verdi. Proje kapsamında; Türkiye’nin önemli tarımsal ürünlerinden birisi olan dünyaca ünlü Taşköprü sarmısağının, yetiştirme dönemindeki önemli problemlerine, bilimsel yöntemler ışığında çözüm yolları araştırılacak.
Kastamonu Üniversitesi ve Reis Gıda AŞ arasında, Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen projenin protokol imza törenine; Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, Prof. Dr. Sezgin Ayan ve Prof. Dr. Ömer Atalar ile Genel Sekreter Vekili Doç. Dr. Ömer Küçük, Reis Sarmoni Sarımsak İşleme Tesisi Müdürü Tuncay Kendiroğlu, Taşköprü MYO Öğretim Görevlileri Cihan Cılbıroğlu, Atilla Hepkorucu ve Kemal Eyüpoğlu katıldı.
2 yıl süreyle yapılacak olan bilimsel çalışma, Kastamonu Üniversitesi Taşköprü Meslek Yüksekokulu Organik Tarım Programı Öğretim Görevlisi Cihan Cılbırcıoğlu tarafından koordine edilecek. Gerçekleşen işbirliğiyle, Kastamonu Üniversitesi akademik uzman personel desteği ve bilimsel altyapısıyla projeyi yürütürken; Reis Gıda AŞ 1000 metrekarelik deneme arazisi, tohumluk sarmısak, insektisit gibi ekipman ve malzeme desteği sağlayacak.
Taşköprü sarmısağı daha kaliteli üretilecek
Reis Gıda ile imzalanan protokol töreni sırasında konuşma gerçekleştiren Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, şunları söyledi: “Kastamonu Üniversitesi ve Reis Gıda AŞ arasında, ilmi çalışmalarla alakalı bir protokol imzalamak üzere toplandık. Tabii bu çalışmaların bir de ürünü, mahsulü olacaktır. Bütün bilimsel çalışmaların, neticede bir ürünü olmak mecburiyetindedir. Taşköprü Meslek Yüksekokulumuzun bünyesinde organik tarım programımız var. İlerleyen zamanlarda çalışmaları detaylandırırken, mühendislik fakültemizden de faydalanacağız. Bugün bir başlangıç yapacağız. Çalışmalar, Taşköprü sarmısağımız, beyaz altınımız ile alakalı olacaktır. Bu hususta, inşallah genetiği korunmak suretiyle, Taşköprü sarmısağımızı hem daha dayanıklı, hem daha kaliteli üreteceğiz” diye konuştu.
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ise şunları kaydetti: “Bugün burada, üniversite- sanayi işbirliği kapsamında; dünyaca ünlü Taşköprü sarmısağında, zararlı akarların (zararlı bakterilerin) önlenmesine yönelik, ülkemizde bu alanda ilk kez yapılacak olan bilimsel bir çalışmanın protokol imza törenindeyiz. Taşköprü sarmısağımızın geleceğine ışık tutacak ‘Bilimsel Çalışmayı’ gerçekleştirecek olan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın şahsında, Kastamonu Üniversitesi öğretim üyelerine en derin saygılarım ile şükranlarımı arz ederim. Bildiğiniz üzere, bundan yaklaşık 15 yıl önce, doğduğum topraklara yatırım yapmak ve bölgedeki sarmısakların nehirlere dökülmesini engellemek için; Taşköprü’deki sarmısak işleme tesisimizi, hiçbir teşvik ve destek almadan tek başıma kurdum. Tesisimizin açıldığı yıl, yeni mahsul ürününü 29 kuruşa satmak zorunda kalan Taşköprü sarımsak üreticisi, aynı yıl tesisimizin faaliyete geçmesiyle birlikte, aynı sarmısağına 3 TL’den alıcı bulmuştu. Nitekim bir ürünü işleyerek satarsanız, bir fiyat istikrarı oluşacaktır. Bugün Taşköprü’de, yaklaşık 3 bin 500 aile sarmısak üretimiyle hayatını sürdürmektedir. Reis Gıda ailesi olarak, yıllarca zarar eden Taşköprü sarmısak üreticisine para kazandırmaktan ve Taşköprü sarmısak üretiminin sürdürülebilirliğine katkı sağlamaktan dolayı; son derece mutlu ve gururluyuz. Kastamonu Üniversitesi ile birlikte yapacağımız projede; Reis Gıda’ya ait 1.000 metrekare deneme ekim alanında, 2014- 2016 yıllarını kapsayan 2 yıl boyunca; sarımsak bitkisinde bulunan zararlı ve yararlı akar türlerinin belirlenmesi çalışması yapılacaktır. Sarmısakta, % 40’lara varan ürün kaybına neden olan zararlı akarlar ile mücadele yöntemlerinin geliştirilmesi sağlanacaktır. Özetle, kendine has lezzeti ve yaygın aroması ile dünyada eşi olmayan Taşköprü sarmısağının; standardı korunarak, gelecek nesillere aktarılmasını ve en üstün kalitede sağlıklı ürünler üreterek, iç pazar ve ihracatta artışı hedefliyoruz. İyi Tarım Uygulamalarına göre üretimin nasıl yapıldığı ve ne fayda sağladığı gibi bilgileri üreticilerimize aktararak, üreticimizi teşvik ediyoruz ve İyi Tarım Uygulamalarının yaygınlaşmasını amaçlıyoruz. Çevreye duyarlı, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen ve doğal kaynaklar korunarak yapılan ‘İyi Tarım Uygulamalarının’ yaşanabilecek bir dünya için gerekli olduğuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.