Türkiye’nin önemli tarım alanlarının yer aldığı Karaman’ı ve Konya’yı basın temsilcileri ve uzmanlarla birlikte ziyaret eden TEMA Vakfı, “Kömür Üzer” kampanyasını başlattı. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, yapılması planlanan kömür yatırımlarının tarımsal üretime vereceği zararların altını çizerken Karaman’ın ve Konya’nın yanı sıra Eskişehir Alpu, Trakya, Afyon Dinar ve Çanakkale’de bulunan tarım alanlarının da tehdit altında olduğunu açıkladı.
Türkiye’nin gıdasını üreten önemli tarım alanlarına kömür ocakları ve kömürlü termik santraller kurulması planlanıyor. TEMA Vakfı, bu durumun gıda güvencesine ve tarımsal üretime vereceği zararlara dikkat çekmek üzere Türkiye çapında “Kömür Üzer” sloganıyla bir kampanya başlattı. Kampanya boyunca TEMA gönüllülerinin katılımıyla düzenlenecek etkinliklerle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına, tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yapılacak. Kömür ocakları ve kömürlü termik santrallere itiraz etmek için bir imza kampanyası da başlatan TEMA Vakfı, herkesi kampanyaya imza atmaya ve etkinliklere katılmaya davet ediyor. Kampanyaya destek vermek için change.org/komuruzer linkinden online imza atılabilir ya da komuruzer.com adresindeki talep dilekçesi doldurularak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına faks ya da posta yoluyla gönderilebilir.
Kömür havayı, suyu ve toprağı zehirliyor
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Kömür Üzer” kampanyasını uzmanlar ve basın temsilcileriyle birlikte Karaman’a ve Konya’ya yaptığı bir ziyaretle başlattı. Ataç, bölgede kurulması planlanan kömür ocaklarının ve kömürlü termik santrallerin vereceği zararlara dikkat çekti. Tarım ve mera alanlarından oluşan 18 bin hektarlık arazinin (yaklaşık 24 bin adet futbol sahası) kömür yatırımına açılmasının planlanması sebebiyle kampanyayı Konya ve Karaman’dan başlattıklarını açıklayan Deniz Ataç, “Bölgeye 5 bin 500 megavatlık bir kömür santrali kurulması planlanıyor. Ancak kömür ocağı açılması için verimli topraklarımız kazılıyor. Kömürün çıkarılması sırasında yer altı suları, çevredeki dereler ve göller zehirli hale geliyor. Termik santrallerde yakılan kömür; havamızı, suyumuzu ve toprağımızı zehirliyor. Domates, biber, elma ve portakal gibi birçok sebze ve meyve külle kaplanıyor ve yanıyor. Toprakta biriken ağır metaller bu ürünler yoluyla insanlara geçebiliyor. Soframızdaki gıda, soluduğumuz hava kömür tehdidi altında” dedi.
Ekonomik anlamda da zarar verecek
Ortaya çıkacak zararın ekonomik boyutuna da değinen Deniz Ataç, “Karaman’da kömür rezervi üzerinde bulunan köylerden sadece biri olan Akçaşehir’in yıllık tarımsal geliri 80 milyon TL’yi aşıyor. Kömür ocağı açıldığında bu alanın sadece üçte birinde çekilecek yeraltı suyu miktarı nedeniyle 5 bin hektar alanda sulu tarım yapma imkanı kalmayacak. Ayrıca rezerv üzerinde yaşayan 5 bin kişi de göç etmek zorunda kalabilecek” dedi.
Türkiye’nin önemli tarım alanları tehdit altında
Türkiye’de kömür tehdidi ile karşı karşıya olan tek yerin Konya ve Karaman olmadığını vurgulayan Deniz Ataç, “Eskişehir Alpu, Trakya, Afyon Dinar ve Çanakkale’de bulunan diğer önemli tarım alanlarında da kömür yatırımları planlanıyor. İklim değişikliğinin etkileri ile su ve tarım açısından zor geçecek bir döneme giriyoruz. Gelecekte su stresi, yeterli ve sağlıklı gıdaya erişim gibi sorunlar yaşamamamız için tarım alanlarımızı, verimli topraklarımızı korumamız gerekiyor. Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma gerekçesiyle desteklenen kömür yatırımlarının, gıda güvencemizi riske sokması ve ülkemizin kısa vadede birçok tarım ürününde dışa bağımlı hale gelmesi kaygısını taşıyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımızın da belirtmiş olduğu gibi su ve gıda stratejik bir konuma geldi. Yaşanabilir bir gelecek için sağlıklı ve verimli topraklara ihtiyacımız var. Bu sebeple herkesi “Kömür Üzer” kampanyasına destek vermeye çağırıyorum” diyerek sözlerini tamamladı.